Dünya

Norveç canisinin Türkiye haritası

Norveç’in başkenti Oslo’da geçen hafta cuma günü gerçekleştirilen iki saldırının sorumlusu...

26 Temmuz 2011 03:00

T24 - Norveç’in başkenti Oslo’da geçen hafta cuma günü gerçekleştirilen iki saldırının sorumlusu Anders Behring Breivik, dün Oslo Mahkemesi’nde yeni bir iddia ortaya attı. Norveç’i ve dünyayı şoke eden bombalı ve silahlı eylemlerde onlarca kişiyi öldürdüğünü kabul eden Breivik, suçlu olduğunu ise reddetti. Basına ve halka kapalı yapılan 35 dakikalık duruşmanın ardından mahkeme yetkililerinin ve yargıç Kim Heger’in verdiği bilgiye göre Breivik ayrıca örgütünde iki hücre daha bulunduğunu iddia etti ve Savcı Christian Hatlo’nun aktardığına göre, ‘hayatının tümünü hapiste geçirmeye hazır olduğunu söyledi.

Mahkemede yargıç, Breivik’in gözaltı süresini dört haftası hücrede olmak üzere sekiz hafta uzattı. Bu süre boyunca Breivik’in ziyaretçisi olmayacak, kendisine mektup ve gazete verilmeyecek. Norveç ve Batı Avrupa’yı “kültürel marksizm” ve “İslamın istilasından korumak istediğini” söyleyen Breivik, İşçi Partisi’ne yeni gençlerin katılmasını önleyecek kadar ağır bir hasar vermeyi amaçladığına dikkat çekti. Heger’e göre Breivik, İşçi Partisi’ni ülkeye “Müslümanları kitlesel bir şekilde ithal etmekle” de suçladı.


NATO neden olmuş

Bu arada, Breivik’in günlüğünde saldırıyı neden yaptığına yönelik bir bölümde saldırgan NATO’nun 1999 yılında Sırbistan’ı bombalamasının saldırılar konusunda kararlı olmasını sağladığını ifade etti. Bunun nedeni ise Hristiyan ağırlıklı NATO’nun Müslümanları kurtarmak için Hristiyan Sırpları vurması. Ayrıca Breivik’in günlüğünün bir bölümünün, Amerikalı anarşist matematikçi Theodore Kaczynski’nin “Unabomber” adlı teknoloji karşıtı manifestosundan neredeyse aynen alındığı görüldü.


Babasının evi arandı

Fransız jandarması, saldırgan Anders Behring Breivik’in babasının evinde arama yaptı. Diplomat baba Jens Breivik, İsveç gazetesi Expressen’e yaptığı açıklamada, “Onun babasıymışım gibi hissetmiyorum. Kendisini de öldürmeliydi. Hayatımın sonuna kadar bu utançla yaşamak zorundayım” dedi.


Öldürülecek politikacı listesi

Anders Behring Breivik, 1518 sayfalık manifestosunun ‘London, 2011-Avrupa Bağımsızlık Deklarasyonu’ bölümünde Avrupalı politikacıları hedef göstermiş. “İslam’ı yaydıkları” gerekçesiyle İngiltere’nin eski başbakanları Tony Blair ve Gordon Brown, Galler Prensi Charles, Breivik’in ölüm listesinde yer alırken listedeki diğer isimler arasında Fransa Cumhurbaşkanı Nicolas Sarkozy ve Almanya Başbakanı Angela Merkel de bulunuyor. Saldırıları 9 yılda planladığını, manifestoyu 3 yılda yazdığını belirten Anders Behring Breivik, bunun için 130 bin euro harcamış.


Pakistanlı çeteden dayak

Norveç’te cuma günü düzenlenen saldırıların zanlısı Anders Behring Breivik’in İngiltere ile bağının olup olmadığı araştırılıyor. İngiliz Times gazetesi, 32 yaşındaki Norveçli saldırganın 2002 yılında başkent Londra’da kurulan ve Avrupa’nın çeşitli yerlerinde hücreleri olduğu ileri sürülen “modern haçlı şövalyeleri” ağının bir üyesi olduğu iddiasına yer verdi. “Bir dönem Pakistanlı çetelerle birlikte hareket ettiği, ancak yediği dayaklardan sonra okuluna odaklandığı” ileri sürülen Breivik’in İngilizce yazdığı ve adını Andrew Berwick olarak değiştirdiği manifestosuna dikkat çeken Times, saldırganın İngiltere ile bağlarının olduğunu yazdı. Daily Telegraph da Breivik’in manifestosunu Londra’da yazdığının düşünüldüğünü, ayrıca manifestoda “Richard” adındaki bir akıl hocasından bahsettiğini, saldırı kararının 2002’de Londra’da yapılan 8 kişilik zirvede alındığını yazdı.


Hayalini haritaya dökmüş

Anders Behring Breivik, internette yayınlanan 1516 sayfalık savaş manifestosunda, Avrupa Müslümanlardan ‘temizlendikten’ sonra Türkiye ve çevresindeki siyasi sınırların nasıl belirlenmesini istediğini özetle şöyle anlatıyor: 



Sırbistan’daki bütün Müslümanlar, Arnavutluk üzerinen Avrupa dışına çıkarılacak. Bosna-Hersek; Sırbistan ve Hırvatistan’a dağıtılacak, Boşnaklar sürülecek. Arnavutluk; Yunanistan, Karadağ ve Hıristiyan Arnavutluk arasında bölüştürülecek. Müslüman Arnavutlar, İç Anadolu’ya gönderilecek.
Kuzey Kıbrıs’taki bütün Müslümanların İç Anadolu’ya gönderilmesiyle, ada Hıristiyan-Rum kimliği altında birleşecek.

Batı Anadolu, Marmara, Doğu Trakya ve Batı Karadeniz Yunanistan’a katılacak.

Doğu Anadolu’daki Müslümanlar İç Anadolu’ya gönderilerek Ermenistan genişleyecek.
Hıristiyan Lübnan, Maruni ve Asuri (Süryani) devletleri kurulacak. Mısır’da ise Kıpti Hıristiyanlar egemen olacak.

İsrail’in Filistinlileri kovmasına yardım edilecek. Kudüs’te Hıristiyan-Yahudi yönetimi kurulacak. Mescid-i Aksa yerine ‘Süleyman’ın Tapınağı’ kurulacak.
İran’ın kuzeyinde bir Zerdüşt devleti kurulacak.


Avrupa’da göçmen karşıtlığı prim yapıyor

Özgürlük İçin Parti (Hollanda): İslam’a karşı en sert söyleme sahip politikacı, Hollandalı Geert Wilders. İslamiyeti faşizmle, Kuran’ı Adolf Hitler’in ‘Kavgam’ kitabıyla özdeş tutan sözleri nedeniyle yargılandığı dava 2008’de beraatle sonuçlandı. Özgürlük Partisi, 2010 seçimde 24 sandalyeyle üçüncü oldu.

Ulusal Cephe (Fransa): Jean-Marie Le Pen’in 2002’de Cumhurbaşkanlığı seçiminin ikinci turuna kalması üzerine solcular, “Oylar faşiste değil hırsıza” kampanyası yürüterek sağcı Jacques Chirac’ın kazanmasını sağladı. Avrupa’da göçmen karşıtı görüşlerin ‘babası’ kabul edilen Le Pen’den liderliği devralan kızı Marine Le Pen ise ılımlı bir profil çiziyor.

Özgürlük Partisi (Avusturya): 1986’da FPÖ’nün başına geçen Jörg Haider, radikal sağa dümen kırdı. Göçmen karşıtı söylem nedeniyle liberaller 1993’te partiden ayrıldı. 1999 seçimlerinde FPÖ yüzde 26.9’la tarihinin en yüksek oyunu aldı. Ancak FPÖ’lü koalisyon ‘köktenciliği özendirdiği’ gerekçesiyle AB’nin yaptırımlarıyla karşılaştı. 2002’de oyu yüzde 10’a gerileyen FPÖ 2005’te bölündü. Haider’in ayrılarak kurduğu Avusturya’nın Geleceği İçin İttifak 2008’de yüzde 10’da kalırken, FPÖ yüzde 17’yi aştı. Seçimlerden 2 hafta sonra Haider trafik kazasında öldü.

Vlaams Belang (Belçika): Flaman milliyetçisi parti, göçmen karşıtlığını ve Belçika’nın bölünmesini birlikte savunuyor. Bütün göçmenlerin Flaman diline ve kültürüne uyum sağlamasını isteyen Filip Dewinter gibi parti liderleri Nazi askerlerinin mezarlarını ziyaret eylemleri yapıyor. 2004’te ırkçılık soruşturmasına uğrayan Vlaams Belang, 21 vekille Flaman parlamentosunda ikinciliği liberallerle paylaşıyor. Valon ve Fransız toplumu meclislerinde ise sosyalistler hakim.

Milliyetçi Demokratik Parti (Almanya): Nazi geleneğinin temsilcisi olan NPD 2004’te marjinallik sınırını zorlayarak Saksonya eyalet parlamentosuna girdi. 2006’da Mecklenburg-Vorpommern meclisine de temsilci soktu. AB’nin talebine rağmen kapatılmadı.

Britanya Ulusal Partisi (İngiltere): BNP’nin lideri Nick Griffin, 1998’de ırkçı nefret yayan bildiri dağıttığı için hapis cezası almasından bir yıl sonra başkanlığa seçildi. İngiliz olmayanları üyeliğe almayan BNP’nin oyu yüzde 2’yi bulmazken, 2008’de Londra belediye başkanlığı seçiminde yüzde 5’i aşan parti, 2009’da Avrupa Parlamentosu’na 2 vekil gönderdi.

ATAKA (Bulgaristan): Türk düşmanı Milli Birlik Atağı’nın oy oranı yüzde 9’un biraz üzerinde. Diğer partiler, ‘faşist’ olarak görülen ATAKA ile diyaloğa girmiyor.