T24 - 21 Ekim 1999 tarihinde evinin önünde uğradığı bombalı saldırı sonucu yaşamını yitiren gazeteci-yazar Prof. Dr. Ahmet Taner Kışlalı'nın katledilişinin bugün 11. yılı. Kışlalı öldürüldüğünde henüz 29 günlük olan kızı Nilhan Nur, hiç tanıyamadığı babasını ve Kışlalı'nın eşi Nilüfer Kışlalı 11 yıl sonra duygularını anlattı.
Vatan gazetesinden Deniz Güçer, Ahmet Taner Kışlalı'nın kızı ve eşiyle konuştu.
Ahmet Taner Kışlalı güzel kızı Nilhan Nur’u hiç tanıyamadı. Nilhan Nur da babasını... Nilhan bugün hem son derece güzel hem de son derece başarılı bir öğrenci. Birbirinden güzel kompozisyonlar yazıyor ve üstelik babasının yıllarca yazılar yazdığı çalışma odasında.
Ahmet Taner Kışlalı tam 11 yıl önce bugün aracına konulan bombanın patlaması sonucu hayata veda etti. Kışlalı öldüğünde 29 günlük olan güzel kızı Nilhan Nur’u hiç tanıyamadı. Nilhan Nur da herkes tarafından çok sevilen babasını... Nilhan bugün hem son derece güzel hem de son derece başarılı bir öğrenci. 6’ncı sınıfa gidiyor. Birbirinden güzel kompozisyonlar yazıyor ve bir gün uzay mühendisi olmak istediğini söylüyor. Üstelik bu yıl babasının yıllarca yazılar yazdığı, çalışmalar yaptığı çalışma odasını kullanıyor. Ahmet Taner Kışlalı da, duvardaki fotoğraflarından bu cıvıl cıvıl güzel kız çocuğuna arkadaşlık ediyor. Kışlalı’nın odası tam 11 yıldır bıraktığı gibi eşi Nilüfer ve kızı Nilhan tarafından korunuyor. Nilüfer Kışlalı 11 yıl sonra duygularını anlattı:
11 yıl nasıl geçti? Zor mu demeyeceğim elbette öyledir...
Çok zor geçti. Ama Nilhan büyüdü. Şimdi babasının çalışma odasını kullanıyor. Bu benim için çok önemli. 11 yıl o odanın tozunu aldık. Nasıl bıraktıysa öyle koruduk o odayı. Bu sene okul açıldığında Nilhan o odayı kullanmaya başladı. Zor geçti ama hayat da devam ediyor.
Babasını kaybettiğinizde 29 günlüktü. Nasıl anlatıyorsunuz?
Elbette çok sorusu var. Babasını anlatıyorum. Babasının ne kadar özel bir insan olduğunu biliyor. Niye öldürüldüğünü biliyor. Onun için de çok zor. Çünkü babasını hiç tanımadı. Baba kelimesinin anlamını bilmiyor. Ama çok güçlü bir çocuk. Babasından çok şey almış. Kalemi kuvvetli, çok güzel kompozisyonlar yazıyor.
İnsan Ahmet’i anlatıyorum
En çok hangi yönünü anlatıyorsunuz?
İnsanlığını. Gerçekten çok güzel insandı Ahmet, iyi bir insandı. Hayata bakışı öyleydi. Çok insancıl bir insandı. Hatta hala yolda giderken para isteyen insanlar gördüğümüzde Nilhan’a derim ki “Şimdi baban olsaydı hemen durur yardım ederdi”. O ünlü denizyıldızı hikayesine köşesinde çok sık yazardı ama kendiside hayata öyle bakardı.
Gerçek suçluların cezasını çektiğini düşünüyor musunuz?
Mümkün mü? Onlar sadece maşa olarak kullanılan insanlar. Hatta o insanlara tamamen maşa görevi gördükleri için üzüldüm. Kimi öldürdüklerini, niye öldürdüklerini bilmiyorlar ki. Bunu onlara yaptıranlar önemli. Ama sürece baktığımızda bugüne bakarsak Ahmet’in niye öldürüldüğünü çok daha iyi görebiliriz. Bugünkü Türkiye tablosuna bakınca Ahmet’in neden öldürüldüğünün cevabını bulmak mümkün.
O gün beraberdiniz değil mi?
Evet. Beni işe bırakacaktı. Kendisi de ders vermeye üniversiteye gidecekti. Ben de Nilhan’la işe gidiyordum. O zaman işyerim müsaitti, Nilhan’ı da götürebiliyordum. Benden 3 dakika önce çıkmıştı. O gün hava biraz esiyordu, ‘Nilüfer, bebek üşümesin. Ben gelinceye kadar araba ısınır. Arabayı buraya getireyim’ demişti. Onun için çıkmıştı.
Oyunculuğu sevdi ama uzay mühendisi olacak
Nilhan Nur Kışlalı, kızıl saçları renkli gözleri ile gerçekten oldukça farklı bir güzelliğe sahip. Böyle düşünen sadece Nilhan’ı görenler de değil. Bir dönemin popüler dizisi “Hatırla Sevgili”nin yapımcıları da aynısını düşündü ve dizinin bir bölümünde Nilhan Nur figüranlık yaptı. Bu kısa tecrübesinden sonra ilk teklifini TRT 1’de yayımlanan “Yeni Evli” dizisinden alan küçük kız, dizinin senaristi Zehra Çelenk’in girişimiyle kadroya dahil edildi. Üstelik herkes bu cıvıl cıvıl küçük kıza bayıldı ve o da son derece başarılı oldu. Ancak dizide evin küçük kızı “Yağmur” karakterini canlandırmaya başlayan Nilhan’ın okulu bu durumdan etkilendi ve o okulu seçti.
Sevenleri Kışlalı'nın mezarı başında toplanıyor
Kışlalı için ilk tören bugün saat 09.30’da Çayyolu Engürü Sitesi’ndeki evinin önünde yapılacak. Saat 10.00’da Ahmet Taner Kışlalı Parkı’nda yapılacak anma etkinliğinin ardından Kışlalı’nın sevenleri, gömütünün bulunduğu Karşıyaka Mezarlığı’nda saat 12.30’daki törende bir araya gelecek.
- ADD Batıkent Şubesi de saat 19.30’da eski TBMM Başkanvekili Uluç Gürkan ve ADD Bilim Danışma Kurulu Üyesi Prof. Dr. Ahmet Saltık’ın konuşmacı olarak katılacağı “Ahmet Taner Kışlalı’yı Anma ve Anlama” başlıklı panel düzenleyecek. Panel ADD Ahmet Taner Kışlalı Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilecek.
- Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Ahmet Taner Kışlalı Konferans Salonu’nda Gazetemiz Ankara Temsilcisi Utku Çakırözer saat 14.00’te “Ulusal Dış Politikamızdaki Dönüşüm” konulu bir konferans verecek.
- Saat 20.00’de de Çayyolu’ndaki TEB Oteli’nde gazetemiz yazarı Prof. Dr. Mümtaz Soysal “Ahmet Taner Kışlalı’nın Ardından Türkiye” konulu bir konferansla katılımcılara seslenecek. Konferansın ardından Babür Tongur’un Kışlalı için yazdığı piyano sonatı dinletisi yapılacak.
- Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemal Taluğ, yayımladığı mesajda, gerçek aydınların düşünceleriyle sonsuza kadar yaşayacağını belirterek “Kışlalı Hocamızın 21 Ekim 1999 günü hain bir pusuda öldüren katiller bizleri, yurtsever aydınlarına sahip çıkamayan bir toplumda yaşama utancı içinde bıraktılar. Onun yaşamdan ve öğrencilerinden haince koparılışı, bizlere onun düşüncelerini koruma, yaşatma ve gelecek kuşaklara aktarma gibi büyük bir sorumluluk bıraktı” dedi.
Kışlalı kimdir?
1939’da doğan Ahmet Taner Kışlalı, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi’ni bitirdi. Paris Hukuk Fakültesi’nde doktorasını yaptı.1988 yılında da profesör oldu. Bülent Ecevit tarafından kurulan 42. Hükümet’te 1978-79 yıllarında Kültür Bakanı olarak görev yaptı. Cumhuriyet Gazetesi’nde köşe yazıları da yazdı. 1995’te trafik kazası geçirdi, ilk eşi Nilgün Kışlalı öldü, kendisi ağır yaralı kurtuldu. 21 Ekim 1999 Perşembe günü, Ankara’da evinin önünde uğradığı bombalı saldırı sonucu vefat etti.