Habertürk yazarı Nihal Bengisu Karaca, 24 Haziran'da gidilecek erken seçime ilişkin olarak "Bazı araştırma şirketlerinin % 3 gördüğü, bazılarının “% 9’un altında görmüyoruz” dediği İYİ Parti, Cumhurbaşkanlığı seçiminde kendisini hangi partinin yanında konumlandırırsa, % 49 oranını koruyan tarafa birkaç puan daha gelmesini sağlar? Hangi formül Saadet Partisi gibi İYİ Parti’nin de Meclis’e daha fazla milletvekili sokmasını mümkün kılar?" diye sordu.
Karaca, "Bu soruların cevabı, Abdullah Gül’ün aday olup olmamasına göre şekillenecek" dedi.
"Seçimlerin 24 Haziran’a alınması, partiler arası görüşme ve beklenmeyen kararlar alma trafiğini de hareketlendirdi" diyen Karaca, "Malum, belirlenen 24 Haziran tarihi özellikle İyi Parti’nin seçimlere girip giremeyeceği konusunu hayli tartışmalı hale getirmişti. Bazı İYİ Parti kurmayları, partilerinin seçime girebileceğini söylese de gözler YSK’nın vereceği karara kilitlenmişti" ifadesini kulalndı.
Karaca, "İyi Parti’yi bu kadar önemli kılan mesele, 24 Haziran’daki tablonun 16 Nisan seçimleriyle benzer bir aksta şekilleneceği beklentisi. Elbette halka teknik bir soru sorma ve “Evet” ya da “Hayır” şeklinde tek bir cevap alma olarak özetlenebilecek referandum mantığı ile birden çok adayın ve birden çok meselenin tartılmasını gerektiren Cumhurbaşkanı ve parlamento seçimi arasında fark var" yorumunda bulundu.
Karaca şöyle devam etti:
"Ama benzerlikler de var. Birincisi tıpkı 16 Nisan’da olduğu gibi 24 Haziran’da da tarafların % 51-% 49 oranlarını büyük ölçüde koruduğu görünüyor. İkincisi 16 Nisan’da sorulan soru ile 24 Haziran’da sorulacak soru birbirine benziyor. Cumhur ittifakının (Recep Tayyip Erdoğan+Devlet Bahçeli) belirlediği sistem değişikliğinin, temsil ettiği ve savunduğu politikaların Türkiye’ye faydalı olduğu, gelecekte de faydalı olacağı, Türkiye’yi güçlü kıldığı ve kılmaya devam edeceği fikrinde misin, değil misin? 24 Haziran seçimi bu sorunun ve cevabının etrafında şekilleniyor.
Araştırmalar 16 Nisan’da “Evet” ya da “Hayır” diye ayrışan blokların sahip olduğu oranları üç aşağı beş yukarı koruduğunu gösteriyor demiştik. Tabii kritik ifade “üç aşağı beş yukarı” ifadesi; her anket şirketinin farklı bir oranda gösterdiği İyi Parti bu cihetten önem kazanmakta."