İsrail Başbakanı Benyamin Netanyahu, Katar merkezli yayın kuruluşu El Cezire'nin Kudüs'teki ofisinin kapatılması çağrısında bulundu.
El Cezire'nin, son iki haftadır Kudüs'teki Mescid-i Aksa'da İsrailli güvenlik güçleriyle Filistinliler arasında yaşanan şiddet olaylarındaki haber politikasını eleştiren Netanyahu, Facebook'tan yayınladığı mesajında "El Cezire kanalı Tapınak Tepesi olaylarında yaşanan şiddeti kışkırtmaya devam ediyor" sözlerini kullandı. Tapınak Tepesi, Mescid-i Aksa'nın da içinde bulunduğu Harem-i Şerif'in Yahudiler tarafından kullanılan ismi.
Netanyahu, "El Cezire'nin Kudüs ofisinin kapatılması için hukuki makamlara birkaç kere başvurdum. Eğer yasaların mevcut yorumları buna izin vermiyorsa, ben de El Cezire'yi İsrail'den uzaklaştırmak için gerekli kanunların çıkarılmasına gayret edeceğim" ifadelerini kullandı.
İsrail Başbakanı'nın bu sözlerinden birkaç saat sonra yazılı bir açıklama yayınlayan El Cezire, Netanyahu'nun "bu keyfi suçlamalarını ve düşmanca açıklamalarını kınıyoruz" dedi.
Açıklamada, Suudi Arabistan liderliğindeki dört Arap ülkesinin Katar'a karşı iki aydır yürüttüğü diplomatik ve ticari ablukaya atıfta bulunularak, "Başbakan'ın sözleri, El Cezire'ye karşı yürütülen amansız saldırıların bir başka ayağıdır" denildi.
Bu dört devlet tarafından Katar'a sunulan ve El Cezire'nin kapatılmasını da içeren talepler listesi Doha yönetimi tarafından reddedilmişti.
Haber ağı karşı tedbir olarak, "El Cezire, tehditlerin vuku bulması durumunda gerekli tüm yasal önlemleri alacaktır" sözlerini kullandı.
İsrail ve El Cezire
İsrail hükümetleri El Cezire ile geçmişte de benzer sorunlar yaşamıştı. Şubat 2015'te El Cezire'nin İngilizce internet sitesinde İsrail'in, ülkenin güneyinde baraj kapaklarını açarak Gazze Şeridi'ni kasıtlı olarak sular altında bıraktığı yönünde bir haber yayınlanmıştı. Asılsız olduğu ortaya çıkan haber siteden kaldırılmış ve bir özür metni yayınlanmıştı.
İsrail Dışişleri Bakanlığı 2008 yılında El Cezire'yi, Gazze Şeridi'nden ateşlenen füzelerin öldürdüğü siviller konusunda tek taraflı haber yaptığı gerekçesiyle suçlamıştı. Devamındaki süreçte Bakanlık, İsrailli yetkililere haber ağına mülakat vermeme çağrısı yapmış, ardından El Cezire yetkilileri haber planlarını yaparken İsrailli yetkililerle istişare etmeyi kabul etmişti.
El Cezire'nin yayın politikalarındaki tarafgirlik suçlamalarıyla İsrail ile haber kuruluşu arasında bu tarihten önce de birçok sürtüşme yaşanmıştı.
Mescid-i Aksa olayları
Kudüs'te 14 Temmuz'da iki İsrail polisinin öldürülmesi sonrası başlayan ve Mescid-i Aksa'nın girişlerine metal dedektörler yerleştirmesi ile tırmanan protesto gösterilerinde şu ana kadar beş Filistinli ve üç İsrailli sivil hayatını kaybetti.
İsrail'in metal dedektörleri ve güvenlik kameralarını kaldırmasına ve 14 Temmuz öncesi duruma dönmesine karşın protesto gösterileri halen devam ediyor. İsrail El Cezire'yi Filistinliler lehine tek taraflı bir yayın politikası oluşturmakla eleştiriyor.
© Deutsche Welle Türkçe
dpa,AFP/ÇÖ,BK
