Hülya Karabağlı / ANKARA
CHP, nefret suçlarında yaşanan artışın ve nefret suçlarının toplumda yarattığı ayrışma ve travmanın tüm boyutlarıyla araştırılması, Türkiye’de nefret suçlarının önlemesi için acil olarak yapılması gereken düzenlemelerin tespit edilmesi için Meclis araştırması istedi. TBMM Başkanlığı’na verilen araştırma önergesinde, son 10 yılda, ırkçılık, cinsiyetçilik, yobazlık, yabancı düşmanlığı ve benzeri saiklerle işlenen nefret suçlarında artış olduğuna dikkat çekildi.
Rahip Santaro Hrant Dink, Kürt, Roman, LGBT cinayetleri
CHP’le Sezgin Tanrıkulu ve arkadaşlarının hazırladığı Meclis araştırması önergesinde, "Trabzon’da Rahip Santoro cinayeti (2006), Hrant Dink cinayeti (2007), Malatya Zirve Yayınevi katliamı (2007), Selendi'de Roman yurttaşlara (2010), Inegölde Kürt yurttaşlara (2011) yönelik linç girişimleri ve LGBT cinayetleri gibi nefret temelli şiddet örnekleri bu iktidar döneminde meydana gelmiştir. Ayrıca pek çok kişi inancı, etnik kimliği, cinsel yönelimi ya da cinsiyet kimliği yüzünden şiddete maruz kalmakta, yaralanmakta ya da hayatını kaybetmektedir" denildi.
Önergede dikkat çeken değerlendirmeler şöyle:
Kürtler, Aleviler, Translar, romanlar ve pek çok farklı gruba karşı ayrımcılık ve nefret suçu işlenmektedir.
-AKP iktidarı döneminde bir arada yaşama iradesini tehdit eden derin toplumsal yaralar açılmış, adalete güven sarsılmıştır. Türkiye’de Nefret Suçlarına karşı mücadele veren Sivil Toplum Kuruluşlarının medya ve takip ettikleri davalardan elde ettikleri sonuçlara göre nefret suçunun işlendiği kategoriler; din ve inanç, etnik köken, cinsel yönelim ya da cinsel yönelimdir. Çok kültürlü ve kimlikli bir coğrafya da bulunan ülkemiz de Kürtler, Aleviler, Translar, romanlar ve pek çok farklı gruba karşı ayrımcılık ve nefret suçu işlenmektedir.
-Nefret söylemi ve nefret suçları bir arada yaşamı tahrip eder. Bu tahribat belirli bir topluluk üzerinde yoğunlaştığı takdirde, baskıcı toplum iklimini ve kolektif şiddeti egemen kılar. Üzülerek görmekteyiz ki Türkiye hızla böyle bir ortama kaymaktadır. AKP'nin çatışmadan nemalanmak üzere uyguladığı politikalar günümüz Türkiyesi’nde bir arada yaşama iradesine karşı çok büyük tehditler oluşturmakta, ülkemizde temel hak ve özgürlükleri aşındırmaktadır.
‘Nefret Suçları Yasası çıkarılmalı’
Hükümetin bu olumsuz sürece kayıtsız kalması, hatta örtülü ve açıktan destek sunması yeni çatışmalara ve nefret suçlarına zemin hazırlamaktadır.
Nefret suçlarını izleme ve raporlama mekanizmaları oluşturulmalı, bu alana ilişkin olarak kamuya veri toplama ve arşivleme görevi verilmelidir. Kapsamlı bir nefret suçları yasası çıkarılmalı ve Nefret Suçlarının önlemesi için gerekli politikaların belirlenmesi sağlanmalıdır.