Eyüp Erdoğan / Tempo24
Yargıtay Onursal Cumhuriyet Başsavcısı Sabih Kanadoğlu’nu siyasetin tıkanma noktasına sürüklendiği hararetli tartışma dönemlerinden tanıyoruz. TBMM’de cumhurbaşkanının seçileceği oturumun başlaması için şart olan “toplantı yeter sayısı”nın, seçimin gerçekleşmesi için öngörülen “karar yeter sayısı”ndan (ilk iki turda 367) az olamayacağı görüşüyle Abdullah Gül’ün Köşk’e çıkışını erteleyen ve Türkiye’yi erken seçim yoluna çıkaran isim Kanadoğlu olmuştu.
Şimdi yine biraz geri gidelim. 1 Temmuz 2008 tarihli Ergenekon operasyonunda, Sabih Kanadoğlu’nun evinde arama yapıldığına ilişkin haberler yayılmaya başlamıştı. Ancak o zaman da anlaşılmıştı ki Kanadoğlu’nun evinde arama yoktu.
Bugün Ergenekon Operasyonu’nun 10. dalgasını yaşıyoruz ve polis, Sabih Kanadoğlu’nun evinde arama yapıyor.
Sorularımıza geçmeden önce küçük bir hatırlatma da yapalım. Seçmen listeleriyle ilgili tartışmaların alevlendiği dönemde, tam olarak 23 Aralık 2008 tarihinde Sabih Kanadoğlu yine siyaset cephesini hareketlendiren bir açıklama yaptı. Kanadoğlu, mart ayında yapılacak yerel seçimler öncesinde, adrese dayalı kayıt sisteminin iptalinin mümkün olduğunu söyledi. Yargıtay Onursal Başsavcısı, YSK ile Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü arasında imzalanan protokolün iptal edilmesi halinde YSK'nın denetimi ve yönetimi altında, referandumda kullanılan seçmen kütüklerinin güncelleştirilerek, süresinde, güvenli, dürüst bir seçimin yapılmasının mümkün olduğunu söyledi.
CHP ye yakın kaynaklar, Kanadoğlu’nun bu görüşleri sonrasında Danıştay’a dava açma hazırlıklarının başladığını belirttiler. Danıştay’a açılacak dava sonrası, ilgili protokolün iptali için Anayasa Mahkemesi’ne dava açılması gündeme gelecek.
Bugün patlak veren 10. Ergenekon dalgasını bu çerçevede düşününce akıllara bazı sorular takılıyor.
1- Yaptığı her açıklama ile siyasetin gündemini değiştiren Sabih Kanadoğlu’nun adı neden her Ergenekon operasyonunda gündeme geliyor?
2- Kanadoğlu evinde sıradan bir gün yaşarken, polis henüz eve gelmeden, “Kanadoğlu’nun evinde arama yapılıyor” haberleri birileri tarafından mı servis ediliyor?
3- Nihayet, bu söylentilerle Sabih Kanadoğlu, adının üzerine Ergenekon yaftası yapıştırılarak ‘güvenilmez’ mi kılınmak isteniyor?
