NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ortak basın toplantısı düzenledi. Türkiye'nin Suriye'deki harekâtının ele alındığı toplantının ardından Stoltenberg "Bölgede gerilim arttırılmamalı, insanlar daha fazla acı çekmemeli" dedi.
Toplantıda ilk konuşan Çavuşoğlu şunları söyledi: "Londra’da yapılacak NATO liderler toplantısına iki aydan az bir zaman kala gündemdeki konuları ele aldık. Liderler toplantısı NATO’yu 2020’li yıllara hazırlamak bakımından önemli bir dönemeçtir. 70. Yıl dönümü olarak kutladığımız ittifaka atılması ilişkin atılması gereken adımlar hakkında kararlar alacak.
Biz katkılarımızı önce milletimizin sonra da müttefiklerimizin güvenliği için yapacağız. Ancak güvenliğin bölünmezliği ilkesi çerçevesinde müttefiklerimizin de bizimle danışma sergilemesi en doğal talebimizdir. Bu dayanışmayı açık ve net bir şekilde görmek istiyoruz. "Meşru kaygıları anlıyoruz" demek yetmez.
"Gerilim arttırılmamalı"
Stoltenberg ise şunları söyledi: "Türkiye bizim ittifakımızın çok güçlü bir üyesi . Uzun yıllardır oluşturduğumuz çok ciddi bir dayanışma var. Afganistan ve Irak'ta, Kosova'da da NATO ile birlikte çalışıyorsunuz. NATO Türkiye'nin de savunma sistemlerini, güney sınırlarını korumaktadır. Deniz ve hava kuvvetlerine destek ediyoruz. Son yıllarda Türkiye'deki askeri tesislere 5 milyon dolardan fazla yatırım yapıldı.
Türkiye şu anda çok zor bir bölgenin tam sınırlarında bulunuyor. NATO ittifakından hiçbir ülke Türkiye kadar Ortadoğu'dan şiddete maruz kalmadı. Türkiye kadar mülteciye ev sahipliği yapmak zorunda da kalmadı. Devam eden harekatla ilgili kendi endişelerimi de paylaştım. Gerilimin arttırılmaması, insanların daha fazla acı çekmemesi gerektiğini hatırlattım. Ortak bir düşmanımız var: IŞİD. Dayanışma içinde büyük bir kazanım elde ettik ve bölgeyi temizledik. Teröristlerin bir kısmı şu anda yakalandı tekrar kaçmasına müsaade etmemek lazım. Uluslararası toplum nasıl tutulmaya devam edeceğine karar vermesi lazım. Rusya'nın S400 savunma sistemi türkiye tarafından alınmış durumda. Türkiye'nin bu konuyla ilgili nedenleri olabilir ancak koordinasyon açısından sorun teşkil edebilecek bir uyumsuzluk ortaya çıkabilir.
Büyük bir güç demek büyük bir sorumluluk demektir. NATO Türkiye'nin ne kadar büyük bir müttefik olduğunun farkındadır. Türkiye'nin halkının güvenliğini sağlamak da bizim bir görevimizdir"
Açıklamanın ardından soru cevap bölümüne geçildi.
(NATO, PYD ve YPG'ye nasıl bakıyor?) Stoltenberg, "NATO'nun kamuya açık bir terör örgütü listesi yok. BM ve AB'nin böyle bir listesi var bizim yok. Biz terörizmin bütün görüntüsüyle eşit olduğunu düşünüyoruz ve NATO da IŞİD'e karşı mücadelede koalisyonun büyük bir parçası olduk. IŞİD bizim ortak bir düşmanımızdır. Esas mücadeleye devam etmenin yerel güçleri eğitmekle olduğunu biliyoruz. Afganistan ve Irak'ta da bunu yapıyoruz. YPG'ye geldiğimizde ise müttefiklerimiz arasında bir fikir birliği oluşmadı. Terörizmle mücadeleye devam edeceğiz ancak Kuzey Suriye'de NATO bulunmuyor" dedi.
(Stoltenberg'e olası ABD yaptırımları soruldu) "Şimdi varsayımlar üzerinden konuşmam yanlış olur. Türkiye önemli ve güçlü bir müttefiktir. Bizim ortak savunmamız açısında terörizmle mücadelede Türkiye çok önemli bir rol oynamaktadır. Türkiye'nin güçlü bir müttefik olarak yanımızda olması önem taşıyor. IŞİD'le mücadele büyük ölçüde Türkiye'nin katkılarıyla oldu bunu biliyorum. Şunu da belirtmek istiyorum, bu yıl ikinci ziyaretim. Türkiye'nin ne kadar önemli bir müttefik olduğunu defalarca vurguladım."
(Çavuşoğlu'na BMGK'nın 'operasyonu durdurun' açıklaması soruldu) "Bu açıklamaları sadece AB 6 ülkesinden görmedik. Münferit olarak da bazı NATO üyesi ülkelerden bazı açıklamalar geldi. Hepsi PKK'yla YPG'nin aynı olduğunu biliyor. Herkes Türkiye'nin güvenlik endişesinin haklı ve meşru olduğunu söylüyor. Meşruysa bu endişeye sebep olan terör yüküyle mücadele etmek de meşru hakkımızdır. Sayın Genel Sekretere de bildirim de bulunduk, zorunluluğumuz olmadığı halde tüm uluslararası camiaya bildirimde bulunduk. Uluslararası hukuka bağlı meşru hakkımız olduğunu da açıkça belirttik. Bu örgütle sizin sahada angajmanınız olabilir bu benim problemim değil. Destek veren ülkelere söylüyorum esasen bu senin iki yüzlülüğün. Türkiye diplomasiyi sonuna kadar kullandı ama olmayınca bu tehditi bertaraf etmek durumunda kaldı. NATO müttefiklerini korumak için planlar kabul edilir. Türkiye'yi koruma planı da NATO konseyi tarafından onaylanmıştır. Burada da YPG/PYD vardır. Ama daha sonra ABD'nin başını çektiği 8 ülke bunu bloke etmiştir. Özellikle NATO şu anda belgelerinde YPG/PYG vardır. DAEŞ ortak düşman kabul ediyoruz. Göğüs göğüse savaşan tek asker bizim askerimizdir. DAEŞ ortak düşmanımız mücadele edelim ama PKK'yla Türkiye de mücadele etmesin. Bu açıklamaları görüyoruz, telefon görüşmelerinden de görüyoruz. Bir yerden çıkmış noktası noktasına paragraf tüm müttefiklerimiz bize söylüyoruz. Bir yerden çıktığı belli bu paragrafın. Kara propogandada bize inanmıyorlarsa sahadaki azınlığın çığlığı her şeyi söylüyor. Biz kararlıyız hedefimiz teröristler. Sonuna kadar da ne gerekiyorsa yapacağız. DAEŞ'li teröristler de bu bölgedeyse bunların bırakılması mümkün değil. Türkiye hapishanelerinde de DAEŞ'liler var. İçeride kalmaları ve hesap vermeleri konusunda herkesten daha hassasız. Bu örgüt en çok Türkiye'yi hedef almıştır. Bağdadi'nin açıklamalarına bakın her zaman Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef alıyor."
(Stoltenberg ve Çavuşoğlu'na soruldu: İspanya hükümeti Patriot savunma sistemini yenilemeyeceğini belirtti) Çavuşoğlu, "Yıllardır NATO'nun burada üstlendiği rolü takdirle karşıladığımı vurgulamak isterim. Bugüne kadar Türkiye'nin kendi hava savunma sistemi yoktu. NATO'nun desteği vardı. İspanya Patriot bataryasını bugüne kadar sınırda tuttu, İtalya da tuttu. Şimdi çekeceklerini söylüyorlar. Türkiye kendi savunma sistemini almalıdır. Her seferinde müttefiklere yalvaracak değiliz. Bunlar geçicidir. Neden S-400 aldığımızın da bir göstergesidir. Kendi müttefiklerimiz bile sınırımızdaki bataryaları ister çekiyor, ister yolluyor. Keşke müttefiklerimizinden hava savunma sistemi alabilseydik" dedi.
Stoltenberg, "NATO kendi askeri varlığını son yıllarda Türkiye'de arttırmıştır farklı hava savunma sistemleriyle Türkiye'nin güney sınırlarını korumaktadır. NATO müttefikleri Türkiye'yi desteklemeye devam edecektir çünkü bu anlaşmalı bir durumdur. Orta Doğu'daki bu şiddet ve istikrarsızlık sadece Türkiye'Yi değil tüm müttefikleri tehdit ediyor. DAEŞ'e karşı yapılan savaş da bunun en iyi örneği. Her zaman ön cephede Türkiye oldu. Yıllarca hava savunma sistemlerini Türkiye'ye sağladık. Şimdi Türkiye ek hava savunma sistemi almaya çalışmakta. Fransa ve İtalya ile devam eden bir diyalog var. Aynı zamanda ABD ile Patriotlar için devam eden bir müzakere olduğunu biliyorum. Gerek Türkiye gerek diğer müttefikler için çok önemli." dedi.
Stoltenberg'in 14.30'da Erdoğan'la görüşmesi bekleniyor.