T24 - OdaTV davasının tutuklu sanığı gazeteci Müyesser Yıldız, CHP İstanbul Milletvekili Melda Onur’a yazdığı mektupla kedi istediğini dile getirdi. Yıldız mektubunda "Koğuşta tek başıma kaldığımı biliyorsunuzdur. Önemli değil, alıştım. Ama özel bir cana ihtiyacım var. Sadece kuşa izin veriyorlar, zaten biz kafesteyiz, onu da kafeste görmek istemiyorum. Bir kedim olsa okşar sever can alırım" dedi.
Yıldız'ın CHP'li vekil Onur'a yazdığı mektup şöyle:
Merhaba Sevgili Melda Onur,
Değerli Meslektaşım, Vekilim demiyorum çünkü meslektaş olmak daha önce geliyor. Umarım darılmazsınız. Duruşmalarımıza geliyorsunuz. mitinglerimize katılıyorsunuz. Özetle her yerdesiniz. Öncelikle toptan teşekkür ediyorum.
Sevgili meslektaşım, CNN Türk'te Cüneyt Özdemir'in programında cezaevleri ile ilgili çalışma ve izlenimlerimizi takip ettim. Laf olsun diye gitmediğiniz, gerçekten bir şeyleri toparlamaya çalıştığınız o kadar belliydi ki. Tebrikler ve bir kez daha teşekkürler. Çok ciddi sorunlarımız var ve yoğunsunuz. Bu tablo içerisinde sizden isteyeceğim şeyin anlamsız, "fıstıklı yeşili eksikmiş" değerlendirilmesini de göze alıyorum. Biliyorsunuz, çok şükür Balbay ve Özkan'ın tecridi sona erdirildi. Ama eminim ki benim de 8-9 aydır bir anlamda tecritte olduğumu, koğuşta tek başıma kaldığımı biliyorsunuzdur. Önemli değil, alıştım. Ama özel bir cana ihtiyacım var. Ne dersiniz? Geçenlerde gazete okumuştum. Bu yoğunluk içerisinde hayvan haklarıyla da ilgileniyormuşsunuz. İşte sizden talebim buna dair. Biliyorsunuz cezaevlerinde sadece kuşa izin veriliyor. Neden kuş da mesela kedi değil. Kendi imkanlarımla araştırdım. Ceza İnfaz Kurumlarında bulundurulabilecek eşya ve maddeler hakkında yönetmelik varmış. 17.06.2005 yılında yayımlanan bu yönetmeliğin 15. maddesine dayanıyor kuş izni. Ama belirttiğim gibi kuşun da mesela kediye de izin verilmemesinin gerekçesini bulamadım, çözemedim. Bir kedinin pekala koğuşta kalabileceğini düşünüyorum. Kuşa mesafeli durmamın sebebini tahmin edersiniz. Zaten biz kafesteyiz. onu da kafeste görmek istemiyorum. Ayrıca malum, toprak gördüğümüz yok, elektrik yüklüyüz. Bir kedim olsa okşar sever can alırım. İşte sizden yardım istememin sebebi bu. Alt tarafı bir yönetmelik. Gözden geçirilemez mi? Bunu gündeme taşıyıp ilgililerle görüşebilir misiniz?
Değerli meslektaşım, Anladığım kadarıyla siz de hayvanları seviyorsunuz. Ben onları tanıdıkça "hayvan" denmesinden eni konu rahatsızlık duydum. Şimdilerde birçok yerde barınaklar yapılıyor. Acaba bu yerlere "Hayvan barınağı" yerine "Dört canlar Evi" gibi bir isim verilmesine öncülük eder misiniz? Ve son istirhamım;Sayın Egemen Bağış yurtdışında Türkiye'yi temsil ediyor. Söylediklerimin ülkemizi mahçup etmemesi lazım. Ama her defasında ağzını açtığında bizlere "terörist" diyor. Ne olur bir denk geldiğinizde kendilerine sorar mısınız? Oda TV iddianamesini hiç okumuş mu? Teşekkürlerimle birlikte size Silivri'den kucak dolusu sevgiler gönderiyorum. "