T24 - Ergenekon davasının tutuklu sanığı Mustafa Balbay'ın avukatları, adil yargılanma hakkı, ifade özgürlüğü ile özgürlük ve güvenlik hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle AİHM'e başvurdu.
Sanık Mustafa Balbay'ın avukatları, müvekkillerinin adil yargılanma hakkı, ifade özgürlüğü ile özgürlük ve güvenlik hakkının ihlal edildiği gerekçesiyle AİHM'e başvuruda bulunduklarını belirtti.
Avukatlar Mehmet İpek, Aydın Metin ve Hasan Hüseyin Altaş tarafından hazırlanan dilekçede, Balbay'ın ''Ergenekon'' kapsamında tutuklanması sürecine değinildi.
Dilekçede, Balbay'ın soruşturma ve yargılama aşamasında tahliyesi için yapılan itirazların hep aynı gerekçelerle reddedildiği ifade edilerek, yargılamanın 28. celsesinden itibaren müvekkillerinin tahliye talebinin ayrı olarak değerlendirilmeye başlandığı, ancak mahkeme başkanının karşı oyuna rağmen yine basmakalıp ifadelerle hukuki gerekçelere dayandırılmadan reddedildiği kaydedildi.
Balbay'ın tahliyesi için yapılan bütün taleplerin aynı gerekçelerle reddedilmesinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) 6. maddesinde belirtilen ''makul sürenin'' aşılmasına neden olduğu vurgulanan dilekçede, itirazlara karşı verilen itirazın reddi kararlarına karşı başvurulacak başka bir iç hukuk yolunun bulunmadığı, bu durumda da bütün iç hukuk yollarının tükendiği anlatıldı.
Tazminat istendi
Dilekçede, Balbay'ın tutuklandıktan 9,5 ay sonra savunmasını yapabildiği, sanık sayısının fazla olmasından dolayı savunmaların tamamlanamadığı ve yargılamanın uzun süreceği ifade edilerek, tahliye taleplerinin sürekli ve yasal olmayan gerekçelerle reddedilmesinin AİHS'nin 5'inci maddesindeki ''özgürlük ve güvenlik hakkını ihlal ettiği'' kaydedildi.
Yargılamanın, cezaevi kampüsü içinde özel olarak hazırlanan duruşma salonunda oluşturulan ayrı bir heyet tarafından yapıldığı ifade edilen dilekçede, yargılamanın tabii olmayan olağanüstü mahkeme tarafından yürütüldüğü, bunun AİHS'nin 6'ıncı maddesinde yer alan ''adil yargılama hakkını ihlal ettiği'' savunuldu.
Dilekçede, Balbay'ın 24 kitabı olduğu, yegane amacı habere ulaşmak olan müvekkillerinin yaptığı görüşmeler, gazetedeki yazıları, televizyon, radyo programları, haber kaynaklarından aldığı bilgi ve belgeler nedeniyle kendisine suç isnat edilmesinin hukuken mümkün olmadığı belirtildi.
Balbay'ın gazetecilik faaliyetleri nedeniyle tutuklu yargılandığı dile getirilen dilekçede, bunun da AİHS'nin 10. maddesi ile güvence altına alınan ''ifade özgürlüğünü ihlal ettiği'' vurgulandı.
Dilekçenin sonunda, AİHS'nin 5, 6 ve 10. maddelerinin ihlal edildiğinin tespit edilmesi, Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin tazminata hükmedilmesi istendi.