Atatürk'e hakaret suçundan şikayet üzerine soruşturma başlatılan "Mustafa" belgeseli ile ilgili yargı süreci tamamlandı. Sincan 2. Ağır Ceza Mahkemesi, Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin, Can Dündar'ın belgesel nedeniyle Atatürk'e hakaret suçundan yargılanmasını öngören mahkeme kararını bozma kararına uyarak, şikayetçinin itirazını reddetti.
Can Dündar'ın 29 Ekim 2008'de vizyona giren ve tartışmalara neden olan Atatürk'ün hayatını anlattığı “Mustafa” belgeseli, önce Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru yoluyla, buradan da sonuç alınamazsa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne taşınacak.
Sincan 2. Ağır Ceza Mahkemesi, Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin, Can Dündar'ın belgesel nedeniyle Atatürk'e hakaret suçundan yargılanmasını öngören mahkeme kararını bozma kararına uyarak, şikayetçinin itirazını reddetti.
Sincan 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararında, Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin bozma gerekçelerine yer verildi.
Kararda, ifade özgürlüğünün demokratik toplumun en önemli temellerinden olduğu, toplumsal ilerlemenin ve her kişinin gelişiminin başlıca koşullarından birini teşkil ettiği vurgulanarak, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) ifade özgürlüğünü düzenleyen 10. maddesine göre, ifade özgürlüğünün yalnızca iyi karşılanan, zararsız veya önemsiz olduğu düşünülen değil, aynı zamanda kırıcı, hoş karşılanmayan ya da kaygı uyandıran bilgiler ya da düşünceler için de geçerli olduğu vurgulandı.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin (AİHM), ifade özgürlüğünün demokrasi bakımından ifade ettiği özel önemi birçok kararında vurguladığı belirtilen kararda, Yargıtay'ın bozma kararında da yer verilen AİHM'in 2 Aralık 1998 tarihli Gemici-Türkiye kararına da atıfta bulunuldu.
Kararda, AİHM'in şiddet kullanımını özendirmeyen, silahlı direnişe çağrı yapmayan ve isyana teşvik etmeyen ifadeleri düşünce özgürlüğü kapsamında değerlendirdiği hatırlatıldı.
Dava süreci
Demokratik Kitle Örgütleri Birliği Platformu Genel Başkanı Ali Behram Şahbudak, Can Dündar hakkında “Mustafa “ belgeselinde, Atatürk'e hakaret edildiği iddiasıyla Ankara Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunmuştu.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı da Can Dündar tarafından senaryosu yazılıp yönetilen “Mustafa” belgeseli nedeniyle, 5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkında Kanun ile 4207 sayılı Tütün Ürünlerinin Zararlarının Önlenmesi ve Kontrolü Hakkında Kanun'a muhalefet suçları kapsamında yürüttüğü soruşturmada “kovuşturmaya yer olmadığına” karar vermişti.
Başsavcılığın kararına yapılan itirazı değerlendiren Sincan 2. Ağır Ceza Mahkemesi ise itirazı kabul ederek, gazeteci Dündar hakkında soruşturma ve dava açılmasına hükmetmişti. Sincan 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararında, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığının, soruşturma konusu olayla ilgili aldırdığı bilirkişi raporunda, bilimsel nitelikte değerlendirmelerde bulunulduğu, rapor içeriğinde şüphelilerin Atatürk hakkında yanlış, aykırı yorum ve eksik anlatımda bulunduklarının saptanması karşısında, şüphelilerin eylemlerinin nitelendirilmesi ve kasıtlarının değerlendirilmesi açısından ve 5816 sayılı Yasa hükümleri uyarınca hukuki durumları mahkemesince değerlendirilmek üzere atılı suçtan dolayı kamu davası açılması gerekirken, “kovuşturmaya yer olmadığına” dair karar verilmesinin yersiz olduğu belirtilerek, Başsavcılığın “kovuşturmaya yer olmadığına” dair kararın kaldırılmasına karar verildiği belirtilmişti.
Bakanlık kanun yararına bozma istedi
Adalet Bakanlığı ise Sincan 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararının, Ceza Muhakemesi Kanunu (CMK), Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Yargıtay içtihatlarına aykırı olduğu gerekçesiyle “kanun yararına” bozma talebinde bulunmuştu.
Bakanlığın dilekçesinde, CMK'nın 173. maddesi ve Yargıtay 9. Ceza Dairesi'nin içtihatları uyarınca savcılık kararına karşı ancak suçtan zarar görenlerin itiraz edebileceği belirtilmişti. Savcılık kararına itiraz eden Ali Behram Şahbudak'ın da suçtan doğrudan zarar görmesi söz konusu olmadığı için itiraz hakkı bulunmadığına işaret edilen dilekçede, Sincan 2. Ağır Ceza Mahkemesinin itirazın kabulü yönünde verdiği kararının, kanuna aykırı olduğu savunuldu. Bakanlık, mahkeme kararının, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ifade özgürlüğüne ilişkin 10. maddesi ve Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin içtihatlarına aykırı olduğunu öne sürdü.
Davacı AİHM'e gidecek
Karara ilişkin değerlendirmede bulunan şikayetçi Demokratik Kitle Örgütleri Birliği Platformu Genel Başkanı Ali Berham Şahbudak, yargı kararlarına saygılı olduğunu belirterek, mahkeme kararlarının kendisini endişelendirdiğini söyledi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yaptırdığı bilirkişi inceleme raporunda, Atatürk hakkındaki 39 tarihsel yanlışlık, 19 aykırılık, 20 doğru ama eksik anlatımla bulunulduğunun saptandığını ifade eden Şahbudak, buna rağmen Yargıtay tarafından bozma kararı verildiğini söyledi.
'Dündar'ın cezalandırılmasını istemiyorum'
Can Dündar'ın cezalandırılmasını istemediğini, yalnızca Atatürk'ün bu yolla yıpratılmasına karşı çıktığını ifade eden Şahbudak, “Davayla ilgili iç hukuk yolları tükendiği için önce 23 Eylül'de başlayacak Anayasa Mahkemesi'ne bireysel başvuru hakkımı kullanacağım. Bundan da sonuç alamazsam konuyu AİHM'e taşıyacağım” diye konuştu.