YILDIZ YAZICIOĞLU Washington - T24
ABD, son günlerde saatlerce televizyonlardaki tartışma programlarına konu olacak şekilde “İslamfobi” ile yaşıyor. Muhafazakar çevreler ve medya kuruluşları, özellikle New York’a 11 Eylül saldırısında yıkılan “İkiz Kuleler”in yerine inşaatı devam etmekte olan anıt ve müze yakınına camii yapılması girişimiyle adeta İslam’ı hedef tahtasına alırken; Amerikalı Müslümanlar da karşı atağa geçti. Chicago’da popüler bir şov programı sunucusu İmam Abdul Malik’in organize ettiği “Islam on Capitol Hill” başlıklı hareket çerçevesinde dün ABD Kongresi’nin bahçesinde Cuma hutbesi okundu ve ardından katılımcılar namaza durdu.
Son dönemde başta Fox TV olmak üzere muhafazakar medya kuruluşlarında, İslam’ın terörü teşvik etmesi nedeniyle 11 Eylül saldırısının gerçekleştiği gibi iddiaları körüklenerek, özellikle orta sınıf Amerikalılar arasında Müslümanlara karşı cephe oluşmasına neden oluyor. Başkan Barack Obama’nın Müslüman olduğu iddiası muhalefet tarafından dillendirmeye devam edilirken, “11 Eylül saldırında açıkça görüldüğü üzere İslam’ın ABD için gerçek bir tehdit olduğu” iddiasıyla imza kampanyaları düzenleniyor. Bu gelişmeler karşısında Amerika’daki Müslümanlar da, tepkilerini ortaya göstermek üzere farklı organizasyonlar bünyesinde harekete geçtiler. Bu çerçevede, Afrikalı-Amerikalı, siyah bir Müslüman olan ancak “popüler bir kişilik” olarak dikkat çeken İmam Abdul Malik’in önderliğinde oluşan “Islam on Capitol Hill” başlıklı bir hareket ise ABD’deki iç politik gelişmelere yön veren Amerikan Kongresi’ne hedef aldığını açıkladı. ABD’deki Müslüman nüfusun beklentilerini dikkate almaları için ABD Kongresi’ne mesaj vermeyi hedefleyen bu hareket, dün Washington DC’de yaklaşık 500 kişiden oluşan bir grubu bir araya getirdi.
Kongre’ye İsrail hatırlatması
Amerikan Kongresi’nin bahçesinde buluşan Müslüman grup, İmam Zaid Shakir ve İmam Abdul Malik’in hutbe biçimindeki konuşmalarını dinledi. İmam Zaid Shakir, konuşmasında İsrail’i hedef alarak, ABD’nin masumları ve bebekleri öldüren bu ülkeyi desteklememesi gerektiğini söyledi. Shakir, İsrail’i her daim boykot edeceklerini ve ABD Kongresi’nin bu ülkeye arka çıkmaması gerektiğini ifade eden sözleriyle yoğun alkış aldı.
ABD’nin geleceğindeki Müslüman nüfus
Chicago’da yaşayan ve popüler bir radyo sunucusu olan İmam Malik ise, ABD’nin kuruluşundan yaklaşık 400 yıl sonra siyah bir adamın eşitliğini ve ancak 44’ncü başkan olabileceğini kabullenirken; İslam’ın yüzlerce yıl önce tüm insanlığın eşitliğini ilan ettiğini söyledi. İslam’ın herkesi kucaklayan ve özellikle kadınlara da gerçek insani eşitlik vaad eden bir din olduğunu savunan Malik, ABD’deki ahlaki çöküntüden sarı ilanlara bakıldığında “escort” servisi sayısındaki artış dolayısıyla en çok kadınların etkilendiğini ve bu durumda Amerika’daki bazı çevrelerce İslam’ın kadınları zorla kapattırdığı gibi iddiaların komik olduğunu savundu. Malik, tam tersine İslam’ın kadınların gerçek koruyucusu olduğunu kaydetti. ABD’nin kuruluş anayasasındaki temel ilkelere sadık kalınmasını istediklerini de açıklayan Malik, Amerikan Kongresi’nden anayasadaki din özgürlüğü ilkesine sahip çıkılmasını istediklerini söyledi. New York’taki cami tartışmalarında Müslümanlara ciddi haksızlıklar yapıldığını belirten Malik, gruptaki çocukları yanına toplayarak, “Biz Amerikalıyız, Amerika bizimle güzelleşecek mesajını vermek için buradayız. Bizim çocuklarımız bu ülkede dünyaya geldi ve onlar ABD’nin geleceği olacaklar. ABD Kongresi de, Müslümanları yani bizi, yani Amerikalıları görmezden gelemez, gelmemeli” dedi.
Hristiyanlar ise protesto etti
Konuşmalar sonrasında, ezan okundu ve harem-selamlık biçiminde ayrılmış olan grup, Kongre bahçesinde Cuma namazı kıldı.
Grubun namaz kıldığı anlarda muhafazakar Hristiyan bir topluluk üyeleri ise, Hazreti İsa’yı anlatan bazı kitapçıklar dağıttı. Bu grup üyesi olan 18’nci yüzyıl dönemi kıyafetler içerisindeki bir kadın ise, eline ABD’nin kuruluş dönemi bayrağını ve İncil’i alarak “ABD’nin kuruluşuna aykırı gelemezsiniz. Burası İslam devleti değil. İncil bu topraklara hakim olacak” diye konuşma yaparken; yanındaki bir adam ise üzerinde “Şeriat kadın düşmanlığı” yazılı pankartlar açtı.
Bu iki grup arasında sözlü ya da fiziksel herhangi bir sataşma yaşanmazken, her iki grup da ABD Anayasası’ndaki “ifade özgürlüğü” kapsamındaki haklarını kullandıktan sonra olaysız bir şekilde dağıldı.
