Charles Levinson
Wall Street Journal
Mısır ordusunun darbe yapmasından yalnızca günler önce liderlerine kızgın olan Müslüman Kardeşler aktivistleri devrimden bu yana geçen iki yılda yapılan yanlışlar için özür niteliğinde bir açıklama mektubu yazdı. Açıklamada, "Devrim stratejisinden uzaklaşmakla hata yaptık. Aldığımız kararlar yanlıştı" ifadeleri kullanıldı.
Müslüman Kardeşler'in daha önce yaptığı açıklamalarla hiçbir benzerlik taşımayan bu ifadeler, laiklerin ordu karşısındaki duruşta Müslüman Kardeşler'e katılmalarına yardımcı olmuş olabilir.
Ancak Müslüman Kardeşler'in muhafazakar liderlerinin tevazudan vazgeçmesi kararı günlerce erteledi. Ardından ise 14 Ağustos'ta Kahire'de çıkan olaylarda yaklaşık 1000 kişi hayatını kaybetti.
Söz konusu açıklamanın varlığı, Muhammed Mursi liderliğindeki daha muhafazakar kesim ile kendilerinin siyasi açıdan daha farklı kesimleri de kapsadıklarını iddia eden genç liderler arasındaki farklılıkları gözler önüne seriyor.
Bu genç aktivistler, Müslüman Kardeşler'in üst düzey yöneticilerine karşı eleştirilerini artırırken onları yarım yüzyıldan uzun bir süredir yaşanan en kötü krizin sorumlusu olmakla suçluyorlar.
Müslüman Kardeşler hareketinin önemli isimlerinden Ali Kafagi, "Liderlerimizi sorumlu tutacağımız ve değişiklik talep edeceğimiz günler gelecek. Daha açık ve herkesle birlikte çalışma konusunda daha istekli insanlara ihtiyacımız var, " diye konuştu.
Ordunun uyguladığı yoğun baskının, tıpkı 1950li ve 1960lı yıllarda olduğu gibi sert yaklaşımın yumuşatılması gerektiğini savunan liderlerin tutumunu zora koşma ihtimali var.
Cuma günü, Mısır çapında iki haftadan uzun bir süredir yapılan en büyük gösteriler düzenlendi. Devlet televizyonuna göre Sağlık Bakanlığı, gösterilerde 3 kişinin öldüğünü 36 kişinin ise yaralandığını bildirdi. Şiddetini yitirmiş olsa da Müslüman Kardeşler'in halen destek toplayabildiğini gösteren protestoların dikkat çekici özelliklerinden biri de Mursi'yi desteklemekten çok askeri darbeye yoğunlaşmış olmasıydı.
Bazı Müslüman Kardeşler liderleri, gençlerin liberal muhalefet partiler ile daha yakın çalışılması talebini reddettiklerini söyledi. Gençler bu sayede ordu ile mesafenin korunabileceğini ve ülkenin polis devleti olması durumunun iyileştirilebileceğini savunuyordu.
Eski bir Müslüman Kardeşler liderinden birinin torunu olan Ahmed Abdel Gavad, "Hareket, sanki stratejileri kendilerini kurtaracak ve iktidarlarını koruyacak bir mucizeyi beklemekmiş gibi konuşuyor. Bu durum da gençlere pek uymuyor," diye konuştu.
Müslüman Kardeşler, son aylarda neredeyse her şeye hazırlıksız yakalandı. Önce Mursi'nin başkanlığının, ordudan gelen tüm tehditlere rağmen güvende olduğunu söylediler. Daha sonra 3 Temmuz'daki darbenin ardından Mursi'nin birkaç gün içinde görevine döneceğini iddia ettiler. Son olarak ise güvenlik güçlerinin Kahire'ye girmeye cüret edemeyeceklerini söylediler ki Kahire'de yaşanan olaylarda yüzlerce insan hayatını kaybetti.
Mursi'nin devrilmesinin ardından hareket içindeki görüş farklılıkları daha da arttı.Öyle ki durum, gösteriler sırasında Muhammed Mursi'yi destekleyen sözler içeren pankartların demokrasi yanlısı ve darbe karşıtı pankartlarla değiştirilmesine kadar vardı ki bu da uluslararası camianın dikkatini çekti.
-Bu habere Leila Elmergawi katkıda bulunmuştur.