Suriye Kürtleri’nin siyasi temsilcisi ve PYD’nin Eşbaşkanı Salih Müslim, Türkiye’de başlatılan çözüm sürecinden sonra Kürtlerin Suriye muhalefetiyle ilişkisinin arttığını söyledi.
Müslim, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Türkiye’deki Suriyeli PKK’lıların Suriye’ye çekildiği yönündeki açıklamaların gerçeği yansıtmadığını söyleyerek, “Bizim tarafa gelen olmadı. Onların hepsi bizim çocuklarımız, gelseler emin olun bilirdik. Zaten KCK de henüz Türkiye’den bir çekilme olmadığını açıkladı. Ayrıca bizim PYD olarak böyle bir desteğe de ihtiyacımız yok” dedi.
Batı’nın Suriye’ye müdahale etmekten çekinmesinin nedenini Suriye Devlet Başkanı Beşşar Esed’in elindeki kimyasal silahlar olduğunu savunan Müslim, “Suriye’nin 300 km. menzili olan kimyasal başlıklı Scud füzeleri harekete geçtiği anda, İsrail’in ‘Demir Kubbe’ dediği savunma sistemi mükemmel işlese bile kimyasal başlık İsrail tarafına düşecektir. Dağlık tarafta mesafe 50 km. kadardır. Bu da büyük kıyım demektir. Esad bunu yapacak deliliktedir. O yüzden Batı müdahale edemiyor” dedi.
Radikal gazetesinden Ezgi Başaran’ın “Çözüm sürecinden sonra Kürtlerle muhalefetin iletişimi arttı” başlığıyla yayımlanan (15 Nisan 2013) söyleşisinde Salih Müslim hem çözüm sürecine ilişkin, hem de Suriye’deki genel havaya ilişkin açıklamalarda bulundu.
‘Kürtsüz bu koalisyon eksik kalıyor’ fikri yaygınlaşıyor’
Abdullah Öcalan’ın 21 Mart’ta Nevruz’da okunan mesajını çok iyi anladıklarını belirten Müslim, mesajdan şunları çıkardıklarını söyledi:
“Türkiye, Suriye muhalefetine Kürtlere baskı yapması için baskı yapıyordu ya artık bu kalkacak. Çünkü muhalefet de şunu diyecek: ‘Sen bize Kürtlerle işbirliği yapma diyorsun ama sen kendi ülkendeki Kürt liderlerle görüşüyorsun, sen kendi Kürdünle anlaşıyorsun. Öyleyse bizi bırak biz de anlaşalım’. Muhalefet Türkiye’ye rahatlıkla bunu diyebilir artık.”
Çözüm sürecinin başlamasından bu yana Suriye muhalefetiyle Kürtler arasında iletişimin arttığını vurgulayan Müslim, Suriye koalisyonunun kendilerini aramaya başladığını söyledi. PYD Eşbaşkanı, “Daha bu sabah (13 Nisan) öyle bir telefon aldım. Birtakım aracılarla haberleşiyoruz bir süredir. ‘Kürtsüz bu koalisyon eksik kalıyor’ fikri yaygınlaşıyor Suriye muhalefetinde. Türkiye’nin bu manadaki baskısı kalkınca, yani İmralı’yla çözüm süreci başladığından beri Suriye muhalefetiyle iletişimimiz arttı. Şimdilik endirekt aracılarla ama arttı” ifadelerini kullandı.
‘Suriye’ye geçen PKK’lı yok’
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın Suriyeli PKK’lıların Suriye’ye çekildiği yönündeki açıklamalarını değerlendiren Salih Müslim, “Bizim tarafa (Suriye’yi kastediyor) gelen olmadı. Onların hepsi bizim çocuklarımız, gelseler emin olun bilirdik. Zaten KCK de henüz Türkiye’den bir çekilme olmadığını açıkladı. Ayrıca bizim PYD olarak böyle bir desteğe de ihtiyacımız yok” dedi.
“Türkiye devletinin aklı Kürtlerin özgür iradesiyle haklarını aramak için mücadele edeceği fikrini almıyor” diyen Müslim, Türkiye’de kendilerini “mutlaka birilerinin uşağı ya da maşası olacağımız zannediliyor” dedi. Müslim sözlerini şöyle sürdürdü:
“Böyle değiliz. Türkiye devletinin 2000’lerden başlayarak Esad rejimiyle arası iyiydi değil mi… Biz o zamanlar da Esad’a karşıydık, şimdi de karşıyız. Çünkü bize hep eziyet etmiştir. Ve Türkiye’nin ilişkileri iyiyken Esad iyice bizim cellâdımıza dönüştü. Adana Antlaşması’nı imzaladılar örneğin. Buna göre Esad 200 PKK’lıyı Türkiye’ye teslim etti. İşkencelere maruz kaldık. Adlarını, tarihlerini vererek o dönem ölen Kürtleri listeleyebilirim. O yüzden Esad’ın yanında yer almamız söz konusu olamaz. Fakat Türkiye’nin istediği rolü de oynamadık.”
Ezgi Başaran’ın “Kürtler ne yapacak o zaman?” yapacak sorusuna ise Müslim, “Hiç. Yine devletlerin hırslarının arasında kalacağız. Kendimizi, bölgemizi savunmaya devam edeceğiz. Yüzyıllardır alışığız, ne yapalım” diye cevap verdi.
‘Batı, Esed’in elindeki kimyasallardan korkuyor’
Batılı devletlerin Suriye’ye müdahale etmekten kaçındığını belirten Salih Müslim, Esed rejiminin hâlâ düşmemesine şaşırmadıklarını dile getirdi. Müslim, “Evet, çünkü biz rejimi çok iyi tanıyoruz. 1960’lardan beri Baas rejimi ülkenin köklerine işlemiştir, Libya ve Mısır gibi kolay kolay çözülmez. Devletin tüm önemli noktalarına adamlarını yerleştirerek oligarşi kurdu Esadlar. Bu sistem tamamiyle Alevilerden ya da Baasçılardan da oluşmaz. Bu sistemin çok vahşice davranabileceği Batı tarafından bilinmiyordu. Biz tecrübe ettiğimiz için biliyorduk. Rejimi adam öldürmekten alıkoyacak hiçbir şey yoktur. Esad’ın dayanmasının bir sebebi de Suriye’nin konumu. Suriye’deki istikrar tüm Ortadoğu’nun istikrarı demektir” diye konuştu.
Esed, elindeki kimyasal silahları kullanabileceği “deliliğe” sahip olduğunu vurgulayan Salih Müslim, “Neden NATO yanaşmıyor müdahaleye bu kez? İsrail’in güvenliği yüzünden. Çünkü Suriye’nin 300 km. menzili olan kimyasal başlıklı Scud füzeleri harekete geçtiği anda, İsrail’in ‘Demir Kubbe’ dediği savunma sistemi mükemmel işlese bile kimyasal başlık İsrail tarafına düşecektir. Dağlık tarafta mesafe 50 km. kadardır. Bu da büyük kıyım demektir. Esad bunu yapacak deliliktedir. O yüzden Batı müdahale edemiyor” dedi.