Gazeteci-yazar Murat Yetkin, HDP'nin hükümete yaptığı erken seçim çağrısıyla ilgili bir yazı kaleme aldı.
Tecrübeli gazeteci, bu çağrının ve CHP'nin sadece Cumhurbaşkanı çağrıda bulunursa erken seçimi destekleyeceğini söylemesinin Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan'ı bir ikilemde bıraktığını ifade etti.
Yetkin'in yazısının ilgili bölümü şöyle:
Erdoğan bir ikilemle karşı karşıya…
Erken seçimi kabul ederse, muhalefetin zorlamasıyla seçime gitmiş olacak. Üstelik aslında muhtemel bir anayasa değişikliğinde en akla yakın ortağı olması gereken CHP’nin değil, ortağı Bahçeli’nin en ciddi rakibi Akşener’in, “terörün uzantısı” dediği HDP’nin ve içinden çıkıp geldiği Milli Görüşün temsilcisi Saadet’in talebiyle. Düşünsenize, Erdoğan’ın (AK Parti’den taban çalmaya başladığı anketlerde görülen) MHP’ye bağımlılığı, ABD Başkanı Donald Trump ile resmi görüşme heyetine MHP yöneticisini üye almaya dek vardı.
Erken seçimi kabul etmezse, bu defa CHP dâhil muhalefetin erken seçimden kaçtığı iddialarına muhatap olacak. Yani şimdiye dek her sorunu, demokrasilerde yeri olduğu şekilde sandıkla aşmaya çalışan Erdoğan, bu durumda 2002’den bu yana ilk defa sandıktan çekinir konuma düşecek.
Muhalefet partilerinin “Madem ekonomi düzeldi, seçimden çekinmenize gerek yok” kozunu oynaması da muhtemel. Çünkü Erdoğan’ın “İşte faizleri düşürdük, enflasyon da düştü” demesi, ne işsiz gezen gençleri, ne çarşı pazarı, ne ödeme sıkıntısı içindeki piyasayı ikna edebiliyor; bu koşulda seçime gitmek, Erdoğan için büyük risk almak anlamına gelebilir.
Öte yandan Erdoğan’ın gerek dış politika, gerekse dış yatırımlar bakımından ABD Başkanı Trump’ın Kasım 2020’de yeniden seçilmesini gözetme ihtimali de var.
Ama siz yine de “Bahçeli istemedikçe Erdoğan sandığa gitmez” diyorsanız, haksızsınız diyemem, şimdiye dek hep öyle oldu çünkü.
Yetkin'in yazısının tamamına buradan ulaşabilirsiniz