Gazeteci-yazar Murat Yetkin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın 9 Mart'taki Brüksel'de NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, ardından da AB Konseyi Başkanı Charles Michel ve AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ile göç ve Suriye meselesine ilişkin yaptığı görüşmeyi yazdı.
Erdoğan'ın AB Konseyi Başkanı Michel ve AB Komisyonu Başkanı von der Leyen ile görüşmesinin ardınan ortak basın toplantısına katılmadığını hatırlatan Yetkin, "Yüksek beklentilerle gelinen görüşmelerden elle tutulur bir sonuç çıkmamıştı. Diplomatik kaynaklardan edinilen bilgilere göre, içeride karşılıklı olarak konuşma tonu yükselmiş, sinirler gelişmişti" diye yazdı.
Öte yandan Yetkin, Rus televizyonunun Erdoğan'ın 5 Mart’taki Moskova ziyaretin'de “Putin iki dakika bekletti” haberini Brüksel ziyareti tarihinde yayınlamasının "tesadüf olmadığını orada Rusya’yı çok ilgilendiren ve elini zayıflatacak iki konuyu görüşmek üzere gidildiğini" ifade etti.
Yetkin'in yazısından ilgili bölüm şöyle:
"Birincisi, Avrupa Birliği (AB) ile Yunanistan sınırına yığılan mülteciler üzerinden yeni bir anlaşmayı konuşmaktı. Erdoğan’ın talepler listesinde sadece Türkiye-AB ilişkilerini bu vesileyle biraz olsun düzeltmek değil, aynı zamanda ortak Suriye siyaseti önererek, AB’yi tamamen dışında kaldığı Suriye denkleme dahil etmekti. Böyle bir gelişme, Suriye sahnesini tek başına yönetmek isteyen Vladimir Putin’in işine gelen bir senaryo olmazdı.
İkincisi ise, NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ile NATO’nun Türkiye’ye verdiği Suriye desteğinin somutlaşmasını görüşmekti. Türkiye’nin Suriye sınırına Patriot füzeleri yerleştirilmesi buna dahildi; 28 Şubat’taki NATO toplantısında bunun işaretleri alınmış, hatta sözler alınmaya başlanmıştı. Böyle bir gelişmenin Rusya’nın NATO üyesi Türkiye üzerinden yürüttüğü S-400 hamlesini zayıflatacağı aşikârdı."
Görüşmenin dörtlü (Erdoğan ve Çavuşoğlu, Von der Leyen ve Michel) yapılmasının da önemli bir ayrıntı olduğunun altını çizen Yetkin, "AB tarafı da Türk tarafı da muhatabını biliyor; Çavuşoğlu’nun ve Dışişleri’nin son zamanlarda dış politikanın belirlenmesindeki arttığı gözlenen etkisinin bir işareti de olabilir" dedi.
Murat Yetkin'in yazısının tamamını okumak için tıklayın.
