Ekonomi

Murat Yetkin: Yasak sona erdiğinde gerçek işsizlik tablosu ortaya çıkacak; o zaman TUİK’in açıkladığı pembe rakamlar da anlam ifade etmeyebilir

30 Haziran 2020 10:37

Gazeteci-yazar Murat Yetkin, ekonomik göstergelere ilişkin, " Yasak sona erdiğinde gerçek işsizlik tablosu ortaya çıkacak; o zaman TUİK’in açıkladığı pembe rakamlar da anlam ifade etmeyebilir. Genç işsizliği ve kalıcı işsizlik ekonomi üzerinde olduğu kadar toplumsal hayat ve siyaset üzerinde de ağır etkileri olabilecek bir tehdit." yorumunu yaptı. 

Yetkin, "Bütün dünyada olduğu gibi Türkiye’de de hem insanlar hem ekonomi bakımından en ciddi sonuçlar doğurabilecek tehdit, ikinci bir Koronavirüs dalgası, ya da daha vahimi, Covid-19 hastalığı dışında benzeri bir salgına yol açabilecek yeniş bir virüsün ortaya çıkması. Dünya Sağlık Örgütünün son uyarılarına bakmak yeterli. IMF tahminleri, ikinci dalganın şu anda kurtarılacakmış gibi görünen 2021’i de tehlikeye atacağını gösteriyor." düşüncesini dile getirdi. 

Yetkin, "Korkulan ikinci dalga ya da yeni bir virüs salgını gelmezse, Türkiye ekonomisindeki küçülme IMF, Dünya Bankası, ya da OECD’nin tahmin ettiği üzere yüzde 5 kadar kötü olmayabilir. Bunun bir nedeni iç pazarın belli alanlarda, belli bir yere kadar üretim ve ekonomik faaliyeti destekleyecek boyutta olması. Bu alanda hükûmetle bankacılık sektörünün bir orta noktada buluşması önemli. Çünkü düşük faizli kredi önleminin otomotiv, dayanıklı tüketim malzemesi ve konut sektörünü canlandırmaya başladığı görülüyor; bazı ihtiyati kayıtlar bulunmakla birlikte. Yapısal önlemlerle birlikte tarım ve hayvancılıkta da yukarı kıpırdanma olabilir ve olması da gerekiyor." görüşünü savundu. 

Yetkin, "Yine de en ciddi sorun işsizlik ve hayat pahalılığı olacak. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan işten çıkarma yasaklarını üçer ay uzatarak sorunu erteliyor, o zamanda dek toparlanma olacağını umuyor. Gerçi şimdiden işletmeler toplu işten çıkarma yapmasalar dahi insan kaynakları bölümleri aracılığıyla “performans kriterlerini” işletip eleman azaltmanın yolunu buldular bile. Ancak yasak sona erdiğinde gerçek işsizlik tablosu ortaya çıkacak; o zaman TUİK’in açıkladığı pembe rakamlar da anlam ifade etmeyebilir. Tabii işsizliğin bir başka boyutu, Koronavirüs salgını nedeniyle gölgede kalan boyutu da var. O da hayran hayran izleyip üzerine yazdığımız dijitalleşme ve üretim otomasyonu. Pek çok büyük şirket, hem işçi ücreti ve sendikalaşma sorunlarıyla uğraşmamak hem de maliyetleri düşürüp kârlılığı artırmak amacıyla otomasyon, yani sanayi robotu kullanımına geçmeyi tartışıyor. Büro çalışanlarını ise -tabii ki daha düşük ücretlerle- uzaktan çalışma, yarı zamanlı çalışma günleri bekliyor." ifadesini kullandı. 

Yetkin, "Bunun bir anlamı var: o da kalıcı işsizlik. Genç işsizliği ve kalıcı işsizlik ekonomi üzerinde olduğu kadar toplumsal hayat ve siyaset üzerinde de ağır etkileri olabilecek bir tehdit. Önümüzdeki haftalarda hükümetin ekonomi ve siyaset alanında alacağı kararlara bu gözle de bakmak lazım." değerlendirmesinde bulundu. 

Yazının devamı için tıklayın