Gündem

Murat Yetkin: "Türkiye’yi NATO’dan çıkaralım" tepkilerinin ne siyasi, ne hukuki dayanağı bulunuyor

02 Aralık 2019 11:38

Gazeteci-yazar Murat Yetkin, ABD'de ve AB ülkelerindeki bazı siyasetçilerin ortaya attığı “Türkiye’yi NATO’dan çıkaralım” tepkilerinin siyasi veya hukuki bir dayanağı olmadığını ifade etti.

Yarın Londra'da başlayacak NATO zirvesiyle ilgili bir yazı kaleme alan Yetkin, Merkel gibi Avrupa’nın, özellikle de Rusya karşısında ortak savunmasını gözeten liderler “Türkiye’yi kaybedemeyiz” cephesi oluşturmaya başladığı değerlendirmesinde bulundu.

Yetkin'in yazısının ilgili bölümü şöyle:

Çıta yükseldikçe, tartışma Türkiye ile batı arasındaki ilişkilerin dayanıklılık testine dönüşmeye başladı.
ABD ve AB siyasetçileri arasında baş gösteren “Türkiye’yi NATO’dan çıkaralım” tepkilerinin ne siyasi, ne hukuki dayanağı bulunuyor. Zaten Merkel gibi Avrupa’nın, özellikle de Rusya karşısında ortak savunmasını gözeten liderler “Türkiye’yi kaybedemeyiz” cephesi oluşturmaya başladı.
Burada kritik bir konunun S-400’ler karşısında ABD’nin Türkiye’yi ortak F-35 programından çıkarma ve yaptırım uygulama niyeti olduğu görülüyor. Şimdiye dek F-35’ler yerine Rus Su-35’lerin mi alacağı sorusuna her muhatap oluşunda, “F-35’in ortağıyız” yanıtı veren Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın geçenlerde ilk kez F-35 programının dışında bırakılma durumunda başka seçeneklere bakılacağını söylemesi, Ankara’daki büyükelçilikler tarafından dikkatle not edildi. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg bu durumda Avrupa savunmasının da yara alacağını birkaç defa söyledi.
Rusya ile yaşanan yakınlaşmaya ve bir anlamda Batıya verilen nispete rağmen Türkiye’nin stratejik tercihlerinde bir değişiklik, Batıdan kopma çabası yok. Ancak Erdoğan’ın ideolojik tercihlerinin de ötesinde, Ankara NATO dâhil Batıyla ilişkilerini daha eşitlikçi bir temele oturtmak istiyor. NATO’nun ortak savunma doktrinine kendi terörle mücadelesini eklemek istemesi de bunun güncel ve önemli bir parçası.

Devletlerarası siyasette bu tür zıtlaşmalar nadiren savaşla ki öyle bir durum yok, genellikle de uzlaşmayla sonuçlanır. Uzlaşma ise tarafların vereceği tavizlerle mümkün olur. Kimin ne kadar taviz verdiği Suriye toplantısı ve NATO Zirvesi sonunda az çok anlaşılmaya başlar.
Yani başlıktaki soruya verdiğiniz cevap insan hakları, demokrasi, hukukun üstünlüğünü savunmak gibi, benim de gönlümden geçen değerlerse, siz de yanılıyorsunuz demektir.