Gündem

Murat Yetkin: Belediyelerin bu kadar görünür olması ve halka bu derinlikte ulaşmaya başlaması bardağı taşıran damla oldu

22 Nisan 2020 13:07

Gazeteci-yazar Murat Yetkin, CHP'li belediyeler üzerinden başlayan bağış kampanyası ve yardım tartışmalarını yorumladı. Yetkin, "Hastalık resmen kabul edildiğinde mahallelerde vatandaşa ilk destek vermeye, mesela maske dağıtmaya, ekmek dağıtımı yapmaya başlayan CHP’li belediyeler oldu. Özellikle 65 yaş üstüne sokağa çıkma kısıtlandıktan sonra dışarı çıkamayan, işini kaybeden hemşerileri için bağış kampanyaları açanlar da Ankara ve İstanbul belediyeleri oldu. Belediyelerin bu kadar görünür olması ve halka bu derinlikte ulaşmaya başlaması bardağı taşıran damla oldu" düşüncesini dile getirdi.

Yetkin, "CHP’li belediyeler koronavirüs salgını öncesinde de sosyal politika uygulamalarıyla kent merkezlerine hapsolmuş görüntüden kurtulmaya başlamışlardı. Bunda Kılıçdaroğlu’nun -parti içi muhalefete rağmen- oluşturduğu kurulda 11 büyükşehir belediye başkanının birbiriyle deneyim paylaşmasının da rolü vardı." görüşünü savundu. 

Yetkin, "Nitekim, dört bir yanımız korona Covid-19 salgınıyla çevrili olduğu halde hükümet hâlâ Polyannacılık oynar ve “Bizde yok hamdolsun” derken CHP’li belediyeler önlem almaya kilit ulaştırma noktalarında ilaçlama yaparak başlamıştı. Sonra, hastalık resmen kabul edildiğinde mahallelerde vatandaşa ilk destek vermeye, mesela maske dağıtmaya, ekmek dağıtımı yapmaya başlayan CHP’li belediyeler oldu. Özellikle 65 yaş üstüne sokağa çıkma kısıtlandıktan sonra dışarı çıkamayan, işini kaybeden hemşerileri için bağış kampanyaları açanlar da Ankara ve İstanbul belediyeleri oldu." ifadesini kullandı. 

Yetkin yazısında şunları kaydetti: 

Belediyelerin bu kadar görünür olması ve halka bu derinlikte ulaşmaya başlaması bardağı taşıran damla oldu. Ertesi gün, Akşener’in Fox TV’de belediyelerin bağış kampanyasına katıldığını açıkladığı gün, Erdoğan “Biz Bize Yeteriz Türkiyem” adı altında bağış kampanyası açtı. Neredeyse bütün devletler vatandaşlarına doğrudan yardım sağlarken, Türkiye Cumhurbaşkanı vatandaşlarından yardım istiyordu. Ama bu arada kimsenin geçmediği köprülerin, kullanmadığı otoyolların, inip kalkmadığı havalimanlarının bedelinin Hazineden (artık 7 lira sınırına ulaşan) dolar üzerinden inşaatçılara ödenmesi konusunda en küçük taviz verilmiyordu. Dahası, Erdoğan bu yardım kampanyasını açtığı gün, Ankara ve İstanbul belediyelerinin açtığı banka hesaplarını dondurdu. Şehir halkıyla dayanışma için bağış yapan vatandaşların paraları hâlâ orada duruyor, yardımlaşma için kullanılamıyor.

Yazının devamı için tıklayın