Gündem

Murat Muratoğlu'ndan 'YEP' yorumu: Hiçbir şey açıklamadan 'Anlattığım gibi, burası çok önemli' dedi ve gitti!

"Kısaltmasına YEP dediler, başka da bir numarası çıkmadı!"

21 Eylül 2018 15:21

Sözcü yazarı Murat Muratoğlu, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak'ın dün açıkladığı Yeni Ekonomi Programı'nı değerlendirdi. Yazar, eski ismi Orta Vadeli Program (OVP) olan ve  dün isim değişikliğine gidilerek 'YEP' olarak sunulan program için, "Kısaltmasına YEP dediler, başka da bir numarası çıkmadı!" yorumunda bulundu. Muratoğlu YEP'e yönelik "Olayı özetleyeyim… 'Düşündük taşındık, orta vadede ne yaparız biz de bulamadık' diyemediler.  Hiçbir şey açıklamadan 'anlattığım gibi', 'net bir şekilde görüldüğü gibi' ve tabii ki 'burası çok önemli' dedi… Gitti! Ülkede kriz yok ki! Bir açıp kapasak, arkadan fişi çıkartıp taksak düzelecek sanki" diye yazdı. 

Murat Muratoğlu'nun "Bakın burası çok önemli; YEP!" başlığıyla yayımlanan yazısı şu şekilde: 

"Türkiye'nin yaşadığı ekonomik krizi atlatmasını sağlayacak program açıklandı. En önemli değişiklik “Orta Vadeli Program” adının “Yeni Ekonomi Programı” olmasıydı. Kısaltmasına YEP dediler, başka da bir numarası çıkmadı!
Tüm piyasaların saat 11:00'de açıklanmasını beklediği program bir türlü başlamadı. Başlangıç saatine dahi riayet edilmedi. Oysa “disiplin”programın ana temasıydı! Muhtemelen Bakan Bey flash belleği kaybetti, onu aradı. Berat Albayrak sunuma tam 27 dakika geç kaldı.

Disiplin deyip geç gelmişsin, hangi sermaye senin ekonomik programının disiplinine güvensin? Boşuna verdiğin sözler. Sevgilisi buluşmaya 20 dakika geç geldiği için ayrılanı gördü bu gözler.
Ekonomik programlar, demokratik yönetimin hüküm sürdüğü ülkelerde önem taşır. Bir gece yarısı KHK çıkartıp istediğinizi yaptığınız bir ortamda program hikâyedir!

Biri bana program açıklanmadan 10 dakika önce “Bakan Berat rahatsızlandı lakin sunum mutlaka yapılmalı” diye gelse… Yeni Ekonomi Programı'nın sunumunu “Murat sen yap!” deyiverse… İnanın, aynılarını hiçbir çalışma ve hazırlığa gerek duymadan ben de yapardım.

Nihayetinde sunum başladı… Ortada yangın var ama kısa vadede ne yapılacağı hiç anlatılmadı. Sanki orta vadeli değil de 50 yıllık planyapıldı.

Geleceğe yönelik niyetler açıklandı. İleri teknoloji, endüstri bölgeleri, yazılım destekleri… Bütün bunlar üç yıla nasıl sığacak? Kısa vadede kimi kurtaracak?
Zira tahminlerden, istatistiklerden ve temennilerden başka da bir şey anlatmadı. “Nasıl yapılacak?” sorusu hiç cevaplanmadı. Verdiği sayıların tutması için ekim, kasım, aralık aylarında dolar ortalaması 5.80 TL'de kalmalı. Oradan pay biçin ne açıklandı!

Tasarruf yapılıp krizden çıkılacakmış! Saray'ı mı kapatacakmış? Tasarruf elde para varsa yapılır. Olmayan para nasıl harcanır? Borç alınır! Tabii önce borç verecek bulunursa! Madem bu kadar kolaydı neden daha önce tasarruf yapılmadı?
Sahi ne hedefleniyor? Peki, hedefler nasıl gerçekleşecek? Tarım ne olacak? Çiftçi ne yapacak? Üretim nasıl artacak? Enflasyon nasıl düşecek? Büyüme düşecekse istihdam nasıl sağlanacak? Şirketlernasıl kurtarılacak? Yabancı yatırımcı nasıl ikna olacak? Hiçbiri yok!

Olayı özetleyeyim… “Düşündük taşındık, orta vadede ne yaparız biz de bulamadık” diyemediler. Ekonomik kriz yaşayan koskoca bir ülkenin kurtuluş reçetesini 28 dakikada sunup bitirdiler.
Seçim 89 gün önce bitti, goygoyla günler geçti. Hiçbir şey açıklamadan “anlattığım gibi”, “net bir şekilde görüldüğü gibi” ve tabii ki “burası çok önemli” dedi… Gitti!
Ülkede kriz yok ki! Bir açıp kapasak, arkadan fişi çıkartıp taksak düzelecek sanki…"