PKK Yürütme Konseyi Üyesi Murat Karayılan, "Eğer karşı taraf çözüme açık bir sinyal verir, kapı aralarsa bizim kapımız açık” dedi. Kürt basınının yaşananları yansıtmadığını savunan Karayılan, "Kürt basınının ağırlıklı olarak Türkiye’deki ana akım basının etkisinde olduğunu" ileri sürdü.
Karayılan, yurt dışında yayınlanan Yeni Özgür Politika gazetesine verdiği söyleşide PKK'nın bir kolu olan "Ölümsüzler Taburu" hakkında da konuştu. Karayılan, "Ha yarın onlar (Türkiye devleti) şehirlerde, Cizre’de yaptılar ama, daha fazla katliama yönelirlerse o zaman Ölümsüzler Taburu da metropollerde harekete geçer" ifadesini kullandı. Murat Karayılan, "Ölümsüzler Taburu'na ‘erkendir’ dedik. ‘Durun’ dedik. Onların görevi halkımıza toplu yönelim olduğu vakit, polise ve askere toplu yönelmektir" dedi.
“PKK’nın Türkiye’ye TNT soktuğu” yönündeki iddiaların gerçek olmadığını ve TNT’yi ürettiklerini ileri süren Karayılan, "İlk kez söylüyorum: Biz kendimiz fünye de yapıyoruz, TNT de yapıyoruz, bir kısım silah da yapıyoruz. Yani bizim TNT’yi Dersim’e götürmemize gerek yoktur; çünkü oradaki uzman arkadaşlar zaten üretir” diye konuştu.
"Kürt basını ağırlıklı olarak Türkiye’deki ana akım basının etkisindedir"
Dağlıca’da gerçekleştirilen ve 16 askerin şehit olduğu mayınlı saldırının, PKK’lılar ve askerler arasında 5 gün süren bir çatışmanın parçası olduğunu ve bu durumun basına yansımadığını iddia eden Karayılan, "Kürt basını da bu savaş ortamını çok yansıtamıyor diyebilirim. Kürt basını ağırlıklı olarak Türkiye’deki ana akım basının etkisindedir. Yani adeta bir yerde onların söylemediği şeyi bizim basın da tereddütlü ele alıyor” dedi.
Medyada yayınlanan ve kendisine ait olduğunu iddia eden telsiz konuşmalarını da yalanlayan Karayılan, "Bu tür asparagas haberlere biz aslında gülüp geçiyoruz. Bu haberler o kadar seviyesiz ki cevap verme gereği bile duymuyoruz. Bu tür yalan haberlere halkımızın inanmadığını biliyorum. Bu yüzden de aslında şimdiye kadar hiç cevap verme gereği duymadım. Fakat Türkiye toplumundan, devletine-hükümetine dürüstçe inanan bazı çevreler bu haberlere inanıyor olabilir. Öyle görünüyor ki aslında AKP basını da belli bir kamuoyu çevresine hitap ediyor. Bu yüzden çok rahat yalan söyleyebiliyorlar” yorumunu yaptı.
"Seçimi engelleme çabamız olmaz"
“Biz Türkiye toplumunun ve Kürt halkının tercihlerini önemseyen bir hareketiz. Dolayısıyla hür iradeleriyle herkesin kendi tercihini seçim sandıklarına yansıtmasının önünde engel olmak istemeyiz” diyen Karayılan, "seçimin üzerinde herhangi bir etki yaratmak ya da engellemek gibi bir çabalarının olmadığını" öne sürerek şöyle devam etti:
“Defalarca en üst düzeyde silah zoruyla HDP’nin oy aldığını iddia ettiler; böylece halkımızın kendi iradesini ortaya koymasını hiçe saydılar. Zaten AKP’nin tutumu aslında 7 Haziran seçimlerini tanımama tutumudur. Seçime hile katmak ve halkımızın iradesini hiçe saymak için her türlü yönteme başvurmaya dönük hesapları olduğu anlaşılıyor. Hareketimizin yönetimi kuşkusuz bütün bu durumları değerlendirecek ve ona göre bir tutum geliştirecektir.
Biz seçime engel olmak istemeyiz. O yüzden üzerinde tartışıyoruz. İleride, yani böyle tansiyonu düşüren veya halkın gerek Türkiye’de gerekse de Kürdistan’da güvenlik içerisinde seçimlere gidecek ortamın yaratılması konusunda biz üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmek isteriz. Umarım bunda sorun çıkarmazlar. Biz bunun üzerinde tartışıyoruz; ileriki günlerde kendi tutumumuzu netleştiririz. Ama belirttiğim gibi, yani seçimin üzerinde herhangi bir etki yaratmak ya da engellemek gibi bir çabamız olmaz.”
"Çözüme açık sinyal verilirse..."
"Eğer karşı taraf çözüme açık bir sinyal verir, kapı aralarsa bizim kapımız açık” ifadelerini kullanan Karayılan, "Biz ‘yarın öbür gün şu olacak, bu olacak’ değil, kendi öz gücümüze dayanarak kendi çözüm tarzımızı geliştirme, demokratik özerk Kürdistan’ı gerçeğe dönüştürme hamlesini tarihi bir hamle olarak görüyoruz ve artık ilerletiyoruz” dedi.