Abant’da iki gündür devam eden ve Alevilerin sorunlarının masaya yatırıldığı Abant Platformu toplantısında, Alevilerin yapımı süren ve adı Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından “Yavuz Sultan Selim” olarak açıklanan üçüncü köprünün adına yönelik eleştirilere, Yazar ve Fatih Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mümtazer Türköne, ilginç bir teklifle karşılık verdi. Türköne, üçüncü köprünün adının değiştirilmesi yerine, Başbakan Erdoğan’ın “Asrın Projesi” olarak hayata geçirdiği Marmaray’ın adını “Şah İsmail” konulmasını önerdi. Türköne, Alevi sorunun çözümünün önündeki engel olarak siyasileri gösterdi.
Abant’da iki gündür devam eden ve Alevilerin sorunlarının masaya yatırıldığı Abant Platformu toplantısında açıklamalarda bulunan Mümtazer Türköne'nin konuşmasından satırbaşları şöyle:
'Siyaset sorun üretiyor'
Akademisyen, yazar ve sivil toplum kuruluş temsilcilerinden oluşan yaklaşık 150 kişinin katıldığı toplantıların sakin geçmesine dikkat çekip Türköne, bunun nedenini, “Aramızda siyasetçi yok” sözleriyle açıkladı. Türköne, “Bir tek Ertuğrul Günay vardı, onu da kimse siyasetçi gözüyle değerlendirmedi. Siyaset sorun üretiyor” diye konuştu.
'Yavuz adı travma etkisi yaratıyor'
Türköne, katılımcılardan aralarında Anadolu Alevi Bektaşi Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Gülnaz Güneş Aykaş’nda dile getirdiği Alevi katılımcıların “Yavuz” adının kendilerinde “Trafik kazası gibi bir travma yaşattığı” yöndeki yakınmalarına, ilginç bir teklifle yanıt verdi. “Türkiye değişiyor” diyerek, kentleşmenin Alevi sorunun kendiliğinden rahatladığını savunan Türköne, “TOKİ’nin yaptığı binalar yüzünden, insanlar bir araya gelmek için köy dernekleri oluşturduklarını” diyerek, suyun akışıyla toplumun sorunu çözdüğünü ancak siyasetin bunu engellediğini ifade etti. Türköne, “Sorunun kendi doğası halinde engelleyenlerden biri biziz. Sorun üretiyoruz” diyerek, kendisinin ne Yavuz’dan ne Şah İsmail’den vazgeçebileceğini söyledi.
'500 yıl önceki savaşın davasını güdüyoruz'
1514’de Çaldıran’da Şah İsmail ve Yavuz’un ordularının karşı karşıya geldiğini, 500 yıl sonra hala bunun davasının güdülmesini eleştiren Türköne şunları söyledi:
“1514’de Çaldıran’da Yavuz’un Bektaşi ordusuyla Şah İsmail’in Alevi ordusu karşı karşıya geliyor. 500 yıl sonra bunun davasını güdüyoruz. Köprüye Yavuz Sultan Selim ismine karşı kampanya yerine, şu Marmaray’ın adını da Şah İsmail tüneli yapalım. Yavuz benim Padişahım, Şah İsmail benim şairim. Şah da benim, Yavuz da. Ayırdığınızda ben ben olmaktan çıkıyorum. Birini içimden çıkarırsanız, geriye bir şey kalmaz.”