Gündem

Müftülüklere nikâh kıyma yetkisi veren madde İçişleri Komisyonu'nda kabul edildi

Madde CHP ve MHP'li milletvekillerinin muhalefetine rağmen AKP'li milletvekillerinin oyuyla kabul edildi

05 Ekim 2017 20:19

Müftülüklere nikâh kıyma yetkisi veren madde İçişleri Komisyonu'nda kabul edildi.

TBMM İçişleri Komisyonu’nda,  doğum belgesinden,  vatandaşlık hükümleri ile müftülüklere evlendirme memuru düzenlemesine kadar günlük hayatı etkileyecek olan “Nüfus Hizmetleri Kanunu  ile Bazı Kanunlarda  Değişiklik Yapan Kanun Tasarısı”  görüşmeleri sürüyor. Tasarının ‘müftülüklere evlendirme yetkisi’ veren düzenleme komisyonda kabul edildi. Buna göre, il ve ilçe müftülük personeline evlendirme memurluğu yetkisi verildi. CHP ve MHP dünkü Alt Komisyonda maddeye karşı  ortak tutumlarını sürdürdü ancak  AKP’nin çoğunluk oylarıyla geçti.

Yalçınkaya: Toplum  ikiye ayrışacak

Alt Komisyon dünkü çalışmasında CHP ve MHP’nin bazı maddeleri itirazı ile kabul edilerek geçti.  Alt Komisyonda, CHP’li komisyon üyesi Bartın Milletvekili Rıza Yalçınkaya, Yani bu maddenin bu şekliyle kabulü hâlinde vatandaşların ‘dinî nikâh töreniyle evlenenler’ veya ‘resmî nikâh töreniyle evlenenler’ diye ayrışacağını belirterek, “Müftülere nikâh kıydıranların ne kadar dindar, belediyelere nikâh kıydıranların az dindar olduğu anlayışı ortaya çıkacaktır” uyarısında bulundu.

Alt komisyon tutanaklarında  iktidar ve  muhalefet partisi  milletvekillerinin görüşleri şöyle:

MUHAMMET RIZA YALÇINKAYA (Bartın) Tasarıda, madde gerekçesi olarak şunu diyorsunuz, "Vatandaşlarımızın evlenme işlemlerini kolaylaşt ırmak, daha kolay ve seri bir şekilde hizmet almalarını sağlamak amacıyla il ve ilçe müftülüklerine de evlendirme memurluğu yetkisi verilmektedir” ifadeleri yer almaktadır. Bu düzenlemeye neden ihtiyaç duyulmuştur? Yetki verilen kurumların hangi aşamada yetersizliği söz konusu olmuştur da bu adım atılmıştır?

Yani bu maddenin bu şekliyle kabulü hâlinde vatandaşlar “dinî nikâh töreniyle evlenenler” veya “resmî nikâh töreniyle evlenenler” olarak ikiye ayrışacak. Aynı şekilde toplum “müftüye nikâh kıydıranlar” veya “belediyeye nikâh kıydıranlar” diye bölünecektir. Müftülere nikâh kıydıranların ne kadar dindar, belediyelere nikâh kıydıranların az dindar olduğu anlayışı ortaya çıkacaktır.

“Hristiyan  vatandaşlar papazın  önünde nikah kıymak isterse”

Farklı din ve mezheplere inanan vatandaşlarımız ve aileleri arasına daha nikâh kıyılmadan nikâhı kimin kıyacağına dair araya ikilik girecektir. Dinî nikâh töreniyle gerçekleştirilen evlilikler toplu hâlde gerçekleştirilecek ve bu toplumsal bir ritüel hâline gelecektir. Hıristiyan, Yahudi vatandaşlarımız da papazın ya da hahamın önünde bu hakkı kullanmak isterse nasıl bir uygulama olacaktır?

CEMİL YAMAN (Kocaeli) – Türkiye’de nikah denilince de bu aziz milletimizin tamamının aklına bir kere imamlar ve müftüler gelir, resmî böyle bir yetkileri olmamalarına rağmen gelir. Dolayısıyla da Türkiye’de yaklaşık bin müftülüğe ve bin kişiye yeni bir imkân veriliyor, nikah kıyma imkânı veriliyor. Aziz milletimiz tercihini yaparken de isterse belediyede yapar isterse de müftülüğe başvurur ama en azından bu nikahta bulunan bu yığılmayı önlemiş oluruz, azaltmış oluruz. Dolayısıyla da bu kanunun hayırlı olmasını, ülkemize güzellikle r getirmesini diliyorum.

ŞENAL SARIHAN (Ankara) –Yani insanlar evlilik kuyruğuna girmişler ve bu kuyruk içinde evlilik sırası gelmiyor da evlenemiyorlar diye bir sorun yok. Aksine bir sorun varsa evlilik kurumuyla ilgili boşanmada olduğu görülüyor. Verilen istatistikleri yinelemiyorum. Korkunç bir boşanma sistemi var. Bu konuda yapılacak başka şeyler var belki. Bu da bu masanın konusu değil. Şimdi buradan baktığımızda başka bir konuya gelelim.

Şimdi, bakınız, müftülüklere gidilip müftülüklerde kıyılan nikahların büyük olasılıkla istismar yaratabileceği, resmî kayıtlara geçmesinde ihmal olabileceği, bu konuda resmî işlem, bürokratik işlemler konusunda eksiklikler olabileceği, ayrıca yönetmelikte olduğu söylenmesine rağmen nikah kıyılan alanın çoğunlukla mabetler olabileceği, burada insanların, özellikle eğitim düzeyinin az olduğu evlilik birliklerinde tarafların kandırılması yoluyla ciddi mağduriyetlerin doğabileceği açık. Bu noktadan da baktığımızda bir, zaten Anayasa’mıza aykırı. Laik bir toplum bu yetkiyi nereye vermez? Dinî kurumlara vermez.

“Dini nikah kıyan bazı imamların  hapislerde yattığını çok iyi bilen kardeşinizim”

MUHAMMET MÜFİT AYDIN (Bursa) – Senelerce sadece dinî nikâhı yapan bazı imamların hapislerde nasıl yattığını da çok iyi bilen bir kardeşinizim. Resmî nikâh yapılsın, biz buna karşı değiliz fakat bunu yapan yine bir devlet memuru yani biz bu müftüleri, ilçe müftülerini, müftülüklerdeki devlet memurlarını neden bir belediyedeki memurla eş değer göremiyoruz? Yani, benim doğrusu taaccüple gördüğüm olaylardan birisi bu.

Ben size bir şey anlatayım: Demin tarihî anlattık. Rahmetli babam 83 yaşında 2006 yılında vefat etti. Anlattığı bir olayı hayatta unutma imkânına sahip değilim. Ben 7 veya 8 yaşındayım. Bitlis’in bir köyünden Muş’un bir köyüne babam, annem beraber gideceğiz. Annemin gidişiyle alakalı olarak üç gün Bitlis’in neresinden biz geçersek devletin herhangi bir memuruna rastlamaz ve annemin çarşafı parçalanmaz, babam hapse atılmaz diye düşündük.

Hayatımda babamın ağladığını görmediğim bir manzarayı, o gün ağladığını gördüm. Biz bunu niye bu kadar baskı altına almışız? Arkadaşlar, bunun sebebi hikmetini yani doğrusunu anlamakta zorlanıyoruz.

Demin bir kanunu daha görüşürken bizim bütün derdimiz davamız şu: Biz vatandaşın memnuniyetini, vatandaşın huzurunu, rahatını biraz daha ileri noktalara nasıl alabiliriz, bizim tek derdimiz bu. Yani, bunu başka yerlere çekmek, başka şekilde değerlendirmek, yok efendim -işte bilmiyorum- dinî nikâh yapanlar ile dinî nikâh yapmayanlar arasında böyle bir tefrikaya yol açacağı düşüncesi doğrusu beni üzdü.

ALİ ŞEKER (İstanbul) – Keşke üzse de geri çekilse.

MUHAMMET MÜFİT AYDIN (Bursa) – Mehmet Bey, ben şunu bütün samimiyetimle söylüyorum, bunun sebebihikmeti şu: Dinî nikâhı zaten yapıyor vatandaş, yüzde 90’ın üzerindeki vatandaşımız zaten yapıyor.

MUHAMMET RIZA YALÇINKAYA (Bartın) – Dinî nikâh yapılıyor.

KEMAL ZEYBEK (Samsun) –Siz Anayasal hukukla evliliklere son verebilirsiniz ama Allah’ın emrini anarak almış olduğunuz evliliklerde evliliğe son veremezsiniz. Toplumun tüm kesimlerine ilan etmek zorundasınız, bildirmek zorundasınız; bu böyle gerçekleşmek zorundadır. Bu inanç değerleri açısından. Akşam hocayı çağırdık, bir kadına evlilik yaptırıp sabah boşadı. Bunun için yapılıyorsa bu da bir aymazdır. Ben şahsen bu toplumun gerçeklerinde bunların çoğunlukla böyle yapıldığın ı biliyorum, böyle bir aymazın olduğunu biliyorum. Bunların inanç değerlerinin olmadığını,inancının olmadığını, dinî inançlarımızı yerine getirmediğini, sabote edildiğini görüyoruz. Şimdi, kadının dünyada olduğu gibi, ülkemizde de evrensel haklarına sahip çıkmak zorundayız. Kadın erkek eşitliğine sahip çıkmak zorundayız. 

Tasarıda ilgili madde düzenleme şöyle:

Madde 22 - (1) Bakanlık, evlendirme işlemlerinin nüfus ve vatandaşlık hizmetlerinin bütünlüğü içerisinde yürütülmesi için gereken her türlü tedbiri alır ve uygular.

(2) Evlendirme memuru; belediye bulunan yerlerde belediye başkanı veya bu işle görevlendireceği memur, köylerde muhtardır. Bakanlık, il nüfus ve vatandaşlık müdürlüklerine, nüfus müdürlüklerine ve dış temsilciliklere, il ve ilçe müftülüklerine evlendirme memurluğu yetkisi ve görevi verebilir. Eşlerden birinin yabancı olması halinde evlendirmeye, (…) belediye evlendirme memurlukları ile nüfus müdürleri yetkilidir.