Turkcell’in Washington Federal Mahkemesi’nde Güney Afrikalı telekomünikasyon şirketi MTN aleyhine açtığı davanın yankıları sürüyor. İddiaların ciddiyetine dikkat çeken analistler, MTN’in sınırı aşmış olabileceği görüşünde.
Teeling-Smith, “ABD mahkemesine sunulan belgeler önemli kanıtlara dayalı görünüyor. Bu kaygı verici bir durum. Elbette şirketler yeni bir piyasaya girerken hükümetin desteğini almak için lobi çalışması yapabilir. Ancak lisans almak için rüşvet verdilerse, bu kaygı vericidir” dedi.
Teeling-Smith, mahkemenin rüşvet verildiğine hükmetmesi durumunda, MTN’in dünyanın diğer yerlerindeki operasyonları hakkında da soru işaretleri oluşacağını ifade etti.
MTN İran'dan çıkmak zorunda
Cape Town merkezli Gryphon Varlık Yönetimi şirketi baş yatırım danışmanı Abdi du Plessis de, MTN’in dava sonucunda, İran’daki varlığına son vermek zorunda kalabileceğini belirtti.
Du Plessis, “Özellikle, davanın ABD’de açılması nedeniyle, MTN, İran’dan çıkması yönünde ağır baskı altında kalabilir. Hatta hisselerini Türklere, normal fiyatının altında satmak zorunda bile kalabilirler” dedi.
Olumsuz imajına katkı
MTN aleyhinde Nijerya’da da yakıt sübvansiyonlarıyla ilgili benzer bir dava olduğunu hatırlatan Johannesburg merkezli Renaissance BJM analisti Johan Snyman, “MTN hakkındaki olumsuz haberler çoğalıyor” dedi.
Macquarie Group Ltd. analisti Adil Omar ise Turkcell’in davasının, MTN’in olumsuz imajına bir katkı anlamına geldiğini vurguladı.
Afrifocus Securities Ltd. analisti Sameera Cassim de, “MTN yaptırımların ve Nijerya’daki ekonomik meselelerin yükü altında. Yeni bir olumsuzluk yıkıcı etki yapar” diye konuştu.