İstanbul 22. Ağır Ceza Mahkemesi'nde üçüncü celsesi görülen duruşmaya, 14 tutuklu sanık getirildi. Sanıklardan 2'si ise tutuklu bulundukları cezaevinden Ses ve Görüntülü Bilişim Sistemi (SEGBİS) aracılığıyla duruşmaya katıldı. Duruşmada, sanıklardan Gassan Saade savunma yaptı. Saade, tutukluluğundan dolayı mağduriyet yaşadığını belirterek tahliyesini ve beraatini talep etti. Daha sonra tüm sanıkların talepleri soruldu. Sanıklar 4 aydır tutuklu olduklarını belirterek tahliyelerini talep ettiler.
7 Nisan'a ertelendi
Ümmet Vakfı'nın duruşmaya katılma talebi, suçtan doğrudan zarar görmediği gerekçesiyle reddedildi. Mahkeme heyeti, sanıkların suçlarının vasıf ve mahiyeti, mevcut delil durumu, kuvvetli suç şüphesinin varlığı ve tutuklama şartlarının devam ettiği gerekçesiyle tutukluluk hallerinin devamına hükmetti. Heyet, sanıkların kimlik bilgilerinin bildirilerek Mali Suçları Araştırma Kurulu Başkanlığı'ndan MASAK raporu düzenlenmesine karar verdi. Sanıklardan Ahmed J.A. Alqıshawı Ahmed'ın gizlilik talebini reddeden heyet, duruşmayı 7 Nisan'a erteledi.
"Karar verirken biraz cesur olun, cesur!"
Mahkeme heyetinin ara kararlarını açıklamasının ardından sanık
Yasin M.A. Abufeseıfes'in avukatı
Abdulkadir Topal,
"Karar verirken biraz cesur olun, cesur!" diyerek bağırdı. Heyet tarafından uyarılmasına rağmen bağırmaya devam eden avukat daha sonra dışarı çıktı. Mahkeme heyeti, gereğinin yapılması için dava tutanağının İstanbul Barosu ve İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na bildirilmesine karar verdi.
İddianamede neler var?
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu'nca hazırlanan iddianamede,
Ahmad Zaid isimli şahsın İsrail Gizli Servisinin saha sorumlusu olduğu, olay tarihi itibariyle Almanya'da bulunduğu, İsrail Gizli Servisinin Türkiye'de bulunan Filistin ve Suriye uyruklu şüphelilerle irtibata geçerek Türkiye'de bulunan Filistin başta olmak üzere yabancı uyruklu şahısların kurdukları sivil toplum kuruluşlarının faaliyetlerini, sosyal hayatlarını, eğitim süreçlerini, yurt dışı bağlantılarını izlemek, işgale karşı direnen gruplarının Türkiye'deki faaliyet ve yapılanmalarından haberdar olmak için Arap asıllı olan 16 sanığı para karşılığı casus olarak kullandığı kaydediliyor. 2015 yılının son aylarında gayri resmi yollarla Türkiye'ye giren sanıklardan
Abdülkadir Barakat'ın Türkiye'deki casusluk şebekesinin para transferine yön verdiği öne sürülüyor. Tüm sanıkların,
"Devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal veya askeri casusluk amacıyla temin etme" suçundan 15 yıldan 20 yıla kadar hapisle cezalandırılması isteniyor.