Dünya

Moldova'da anti-komünistler isyan başlattı

Moldova'da, komünist hükümetin seçimleyeniden işbaşına gelmesini protesto eden göstericiler meclisi bastı

08 Nisan 2009 03:00

Moldova'nın başkenti Kişinev'de, komünist hükümetin seçim sonucunda yeniden işbaşına gelmesini protesto eden göstericiler meclisi bastı. Polis şu an için meclis binasını kontrol altına aldı ama göstericilerin bugün tekrar toplanması bekleniyor

Moldova Devlet Başkanı Vladimir Voronin, genel seçim sonuçlarını protesto eden göstericilerin bazı kamu binalarını ele geçirmeleri ve parlamentoya girmeleri üzerine Batı ülkelerinden yardım istedi.

Göstericiler, meclis binası içinde bazı bilgisayarları camlardan aşağı attı, bazı yerleri de ateşe verdi. Cumhurbaşkanlığı binasına taşlarla saldıran göstericiler, binanın kapısı yıktı. Moldova polisi ise göstericileri basınçlı su kullanarak dağıtmakta başarısız oldu.

Muhalifler ülkede yeniden seçim yapılmasını isterken, şiddet olaylarında ise parmakları olmadığını belirtiyor. Devlet Başkanı Voronin, göstericileri hükümeti çalışamaz hala getirmeye çalışmakla suçladı.

Faşistlere karşı bütünlüğü koruyacağız

Voronin, "göstericilere, darbe girişiminde bulunan faşistlere karşı Moldova'nın ülke bütünlüğünü koruyacağını" söyledi.

Voronin, televizyonda yayınlanan konuşmasında "Gözü dönmüş bir avuç faşist darbe yapmaya çalışıyor. Bu provokatörlerin devletin sembollerine zarar vermesine izin vermeyeceğiz. Moldova'da ülkenin bütünlüğünü sonuna kadar koruyacak bir iktidarın olduğunu onlara göstereceğiz" dedi.

Meclis'teki yangında 1 ölü

Muhalif grubun meclis binasına saldırması ve burada yangın çıkmasının ardından bir kadının zehirlenerek öldüğü bildirildi. Devlet televizyonu, genç kadının meclisteki yangında zehirlendiğini belirtti ancak bu haber yetkililerce doğrulanmadı.



Avrupa Birliği Dış Politika Yüksek Temsilcisi Javier Solana, taraflara şiddete son verme çağrısı yaptı. Rusya ise gelişmeleri kaygıyla izlediğini bildirdi.

Tartışma yaratan seçim

Moldova'da 2001 yılından bu yana iktidarda bulunan Komünist Parti, Pazar günkü genel seçimleri de kazanmıştı.

Seçim sonucunda yüzde 50 oy alan Komünist Parti, parlamentoda da çoğunluğu ele geçirmişti. Parti, Rusya ve Avrupa Birliği ile güçlü bağlar kurulmasını savunuyor.



Gözlemcilerin görüşü

Uluslararası gözlemciler, seçimin "kurallara uygun" geçtiğini söylüyor. Komünist Parti'yi yüzde 13 oy alan Liberal Parti ve yüzde 12 oy alan Liberal Demokrat Parti izliyor.

Komünistlerin 101 sandalyeli mecliste, bir sonraki cumhurbaşkanını herhangi bir muhalefetle karşılaşmadan seçebilmelerini sağlayacak en az 61 sandalyeyi kazanıp kazanmadıkları ise netleşmiş değil.

Mevcut Devlet Başkanı Toronin'in iki dönem görev yapmasının ardından koltuğunu bırakması bekleniyor. Parlamento bugünden itibaren yeni devlet başkanı seçilmesi için çalışmalarına başlayacak.

8 Haziran'a kadar bu seçim yapılamazsa, genel seçimin yenilenmesi gerekecek.

Muhalefette yer alan ve AB ile kurulan bağlara odaklanılmasını savunan, merkez sağdaki üç parti de Pazar günkü seçim sonucunda parlamentoda belli oranlarda sandalye kazandılar.

En yoksul ülke

Romanya ve Ukrayna arasında yer alan ve halkı Romence konuşan Moldova, Avrupa'nın en yoksul ülkesi konumunda. Ülkenin gelirinin üçte biri ise yurtdışında çalışan Moldovalıların gönderdiği dövizlerden oluşuyor.

Ülkede ortalama aylık ücret 250 doların altında. Seçim sonrasında hükümetin karşı karşıya olduğu tek güçlük ekonomi de olmayacak.

Transdinyester sorunu

Ayrılıkçı bölge Transdinyester de hükümetin ele alması gereken siyasi konular arasında.

Bu bölge 1992 yılındaki kısa süreli çatışmadan bu yana Rusya'nın desteğiyle Kişinev'den bağımsız hareket ediyor.Transdinyester bölgesinde çok sayıda kişi son seçimi boykot etmişti.

Toronin, Transdinyester konusundaki görüşmeleri 2008 yılında yeniden başlatmıştı.

193 kişi gözaltında

RIA ajansının haberine göre, İçişleri Bakanlığı sözcüsü, aralarında reşit olmayan 8 kişinin de bulunduğu 193 göstericinin "yağmalama, holiganlık, soygun ve suç teşkil eden saldırılarla" suçlandığını belirtti.

Göstericiler, devlet başkanlığını yağmalamış, parlamentoyu ateşe vermişti. Devlet Başkanı Vladimir Voronin bunu darbe olarak nitelendirmişti. Polis, olayların ardından başkentte kontrolü sağladığını bildirmişti.

Voronin: Sabrım taşmak üzere

Moldova Devlet Başkanı Vladimir Voronin, hükümet toplantısı sırasında Rus İnterfaks ajansına yaptığı açıklamada, protestocuların bürolarını basması ve parlamentoyu yakmaya çalışması yüzünden sabrının artık taşmak üzere olduğunu söylediğini duyurdu.

Bunun karşı devrim girişimi olduğunu belirten ve gösterilerin devam etmesi halinde güvenlik güçlerinin güç kullanacağı uyarısında bulunan Voronin, "Sabrımızın da sınırları var. Biz bu sarhoş güruhun çıkardığı kargaşaya göz yumamayız. Bunun önünü en kararlı yöntemlerle keseceğiz. Romanya bayrağı devlet binaları üstünde sallanıyorsa bu, muhalefetin devrim yapma isteğinin son derece açık olduğu anlamına geliyor, ancak biz buna yol vermeyiz" dedi.