Gündem

MİT'ten Güney'in dosyası istendi

Ergenekon davasına bakan mahkeme, MİT'ten, Tuncay Güney'in hangi konumda ve ne zaman kurumda çalıştığının sorulmasına karar verdi.

06 Aralık 2008 02:00

''Ergenekon'' davasına bakan mahkeme heyeti, Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Müsteşarlığı'na yazı yazılarak, Tuncay Güney'in hangi konumda ve zaman diliminde bu kurumda çalıştığının sorulmasına karar verdi.

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi Heyeti Başkanı Köksal Şengün, Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesindeki salonda 25'incisi yapılan duruşmanın ardından, mahkemece alınan ara kararları açıkladı.
Heyet, ara kararında, MİT Müsteşarlığına, ilgili evrak ve eki belgelerinin de gönderilerek, bu belgeye dayanak yapılan bilgi ve dokümanların ne şekilde bir değerlendirmeye alındığının, bunların üzerinde nasıl bir çalışma yapılarak bahse konu yazı ve şemaların düzenlendiğinin bu kurumdan sorulmasına karar verdi.

Devlet sırrı niteliğinde olmadığı açık olan bu belgenin her ne kadar düzenlendiği tarihte, üzerine ''çok gizli'' kaşesi vurulmuş ise de halen gönderildiği makamlar ve aradan geçen süre dikkate alındığında gizlilik niteliği taşıyıp taşımadığının en kısa sürede mahkemeye bildirilmesi için MİT'e yazı yazılmasını hükme bağlayan heyet, yazı cevabı geldikten sonra bazı sanık ve
avukatlarının bu belgelerin açıklanması konusundaki taleplerinin karara bağlanmasına hükmetti.
Mahkeme heyeti, yine MİT Müsteşarlığı'na yazı yazılarak, Tuncay Güney'in MİT Müsteşarlığı'nda hangi konumda, hangi zaman dilimlerinde çalıştığının sorulmasını kararlaştırdı.

Tutuklu sanık Erkut Ersoy'un dava dosyasında geçen tüm telefonlarının saptanarak, 2006'dan itibaren Düzce'den çıkıp çıkmadığının tespiti açısından, Düzce ili dışındaki sinyal veren baz istasyonlarının tarihleri itibari ile tespit edilmesine karar veren heyet, sanıklardan Mahmut Öztürk'ün emekli asker, el konulan silahının ruhsatlı, iddianamede de bu silahla ilgili herhangi bir eyleme yer verilmemiş olması dikkate alınarak, söz konusu silahın kendisine iadesini
hükme bağladı.

Heyet, sanıklardan Habip Ümit Sayın'ın tehdit edildiği yönündeki şikayetiyle ilgili olarak da kendisinin ilgili yerlere müracaat edebileceğine karar verdi. 

Sanıklardan Vedat Yenerer'in avukatı Vural Ergül'ün, savcı Zekeriya Öz ile Mehmet Eymür arasında gerçekleştiğini iddia ettiği telefon görüşmelerinin kayıtlarının istenmesi yönündeki talebin dosyayla ilgisi olmadığını belirten heyet, bu aşamada davaya olumlu ya da olumsuz bir katkı sağlamayacağı dikkate alınarak, bu konudaki talebin reddini kararlaştırdı.

Heyet, tutuklu sanıklardan eski yüzbaşı Mehmet Zekeriya Öztürk'ün, Şemdin Sakık'ın hükümlü bulunduğu cezaevinde bilgisayar kullanıp kullanmadığının tespiti, Bülent Orakoğlu ve Şamil Tayyar hakkındaki istihbarat raporlarının istenmesi, Emniyet Genel Müdürlüğü'nün ABD ordu birimleriyle koordineli çalışıp çalışmadığının tespiti yönündeki taleplerini reddetti.
Öztürk'ün, Diyarbakır Cezaevinde olan Şemdin Sakık'ın, iddianameye konu örgütle ilgili beyanlarının istenmesi yönündeki talebiyse mahkemece kabul edildi.

Cezaevindeki sanıklara bilgisayar verilecek

Mahkeme heyeti, sanıkların 2455 sayfalık iddianame ve yaklaşık 450 klasör tutan delillere göre yargılandığını belirterek, savunma hakkının kutsal olduğunu vurguladı.
Bu durum dikkate alındığında, sanıklarca cezaevi idaresine teslim edilecek bilgisayarların, gerekli güvenlik incelemeleri yapıldıktan ve cezaevi şartlarına uygunluğu sağlandıktan sonra sanıkların kullanımına tahsis edilmesine hükmeden heyet, bu konuda yer ve saat yönünden gerekli ortamın sağlanması için Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğüne, Bakırköy Adliyesi Adalet Komisyonu Başkanlığına ve Silivri 4 ve 5 No'lu Cezaevleri ile Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi müdürlüklerine yazı gönderilmesine karar verdi.

Heyet, iddianamede belirtilen ''Ergenekon Terör örgütü'' ile varsa bu örgüte bağlı başka oluşumlarla ilgili Emniyet Genel Müdürlüğü'nden bilgi istenmesine, Mehmet Zekeriya Öztürk'te ele geçen askeri belgelerin Genelkurmay Başkanlığı'na gönderilerek, gizli olup olmadığının sorulmasına da hükmetti.

Tutuklu sanık Kemal Kerinçsiz'in avukatı Tolga Akalın'ın, 26 Kasım 2008'de, Sabah Gazetesinde yayımlanan, 7 Şubat 1997 tarihli yazının MİT'e ait olup olmadığının sorulması ve ait ise onaylı bir suretinin istenmesi yönündeki talebini kabul eden heyet, ''atin.org'' sitesinden Mehmet Eymür tarafından, İP ve Ceyhan Mumcu'ya yazılan yazıların indirilerek dosyaya konulmasını da kararlaştırdı.

Güney'in dosyası istendi

Mahkeme heyeti, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na yazı yazılarak, sadece Tuncay Güney'e ait yapılan işlemleri içeren soruşturma dosyasının, gizlilik kuralları da dikkate alınarak, tetkik ve iade edilmek üzere istenmesine hükmetti.

Gazi Güder'e tahliye

Hakkındaki suç maddeleri, delil durumu, cezaevinde kaldığı süre ile sorgu ve savunmasının tespit edilmiş olmasını dikkate alarak, tutuklu sanıklardan Gazi Güder'in tahliyesini kararlaştıran heyet, diğer tutuklu sanıkların bu halinin devamına karar verdi.
Mahkeme heyeti, bir sonraki duruşmayı 15 Aralık Pazartesi günü saat 09.30'a bıraktı.

Güder cezaevinden çıktı

Bu arada, tahliye edilen Gazi Güder, tutuklu bulunduğu Silivri Ceza İnfaz Kurumları Yerleşkesinden ayrıldı. Çıkışta yakınlarınca karşılanan Güder, açıklama yapmak istemediğini
belirterek, ''Adalete güvendim. Güvenimin boşa çıkmadığını gördüm'' dedi. Duygulandığı gözlenen Güder, yakınlarına sarılarak sevincini paylaştı.