Dünya
Deutsche Welle

MİT’e dokunmak ya da dokunmamak

Temel hak ve özgürlükleri tehdit ettiği gerekçesiyle eleştirilen MİT yasa teklifi TBMM Genel Kurulu’nda da büyük tartışma yarattı.

11 Nisan 2014 20:50


CHP, hükümetin hazırlayıp meclise sunduğu teklif yasalaşırsa Anayasa Mahkemesi’ne başvuracak.

Kamuoyunda büyük tepki çektiği için yerel seçim sonrasına bırakılan "Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilatı Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi” meclis genel kurulunda muhalefetle iktidarı karşı karşıya getirdi.

CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, MİT’in, bütün örgütlerle doğrudan ilişki kurabilmesini, her türlü bilgi, belge, veri ve kayıtlarını alabilmesini ve iletişim altyapısından yararlanabilmesini öngören teklifin temel amacının “hükümetin kendi derin devletini oluşturmak” olduğunu öne sürdü. MHP ve BDP’li vekiller de, teklifin anayasaya aykırı olduğunu iddia ederken, “MİT de, Erdoğan ailesine hizmet eden örgüte dönüşüyor” çıkşında bulundu. Muhalefetten gelen eleştiriler doğrultusunda üzerinde kimi değişikliklere gidilmesi beklenen teklifi savunan Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay ise mevcut MİT yasasının günün koşullarına uygun olmadığını söyledi.

MİT dokunulmaz oluyor

Siyasi muhalefetin sert eleştirdiği, kamuoyunda da “neler oluyor” sorusunu sorduran MİT yasa teklifi özünde MİT’e dokunulmazlık zırhı giydiren düzenlemeler getiriyor. İşte o düzenlemede en çok tartışılan ayrıntılar:

- MİT’in PKK ile müzakereleri yasal zemine oturtuluyor. MİT, bankalar ve mahkemeler de dahil tüm kuruluşlardan her türlü belge, bilgi, veri ve kayıt alabilecek.

- MİT’te görev alan veya alacak kişiler için yalan makinesi dahil test teknik ve yöntemler kullanılabilecek.

- MİT, müsteşar veya yardımcısının onayıyla yurtdışında veya yabancılar tarafından gerçekleştirilen iletişim, ayrıca MİT mensupları, MİT’te görev almış olanlar veya görev almak üzere başvuranlar dinlenebilecek.

- Bu konuda özel bir mahkeme kurulacak. Cumhuriyet savcıları, MİT görev ve faaliyetleri ile mensuplarına ilişkin herhangi bir ihbar veya şikayet aldıklarında MİT ile temasa geçecekler, adli yönden bir işlem yapmayacaklar.

- MİT Müsteşarı hakkındaki yargılama Başbakan’ın izniyle Yargıtay’ın ilgili dairesince yapılacak. MİT mensuplarının görevlerini yerine getirirken diğer kişilere vermiş oldukları zararlar idare tarafından tazmin edilecek.

- MİT yasa teklifi, çeşitli ülkelerle mahkum değişimini de yasal çerçeveye alıyor. Kurumun görev ve faaliyetlerine ilişkin bilgi ve beleleri sızdıranlara ve yayınlayanlara büyük cezalar geliyor. MİT için kimlik değiştirerek faaliyet gösterenler he türlü görev, faaliyet ve yardımları sebebiyle sorumlu tutulamayacak.

- MİT yasa teklifi, MİT için Savunma Sanayi Destekleme Fonu’ndan ek kaynak aktarılabilmesini de öngörüyor.

Özgürlükler elden mi gidiyor ?

Stratejist Nihat Ali Özcan, hükümetin Milli İstihbarat Teşkilatı’nda büyük değişikliklere gidiyor olmasının anlaşılır bir durum olduğunu ancak zamanlamanın pek doğru olmadığını söyledi. Özcan, “Eski CIA çalışanı Snowden’in uluslararası alanda tetiklediği istihbarat tartışmaları, 17 Aralık operasyonlarında polis istihbaratının parmak izinin olması, Suriye krizi, yasa değişikliği için talihsizliktir” diye konuştu. Tüm demokratik ülkelerde, istihbarat örgütlerinin faaliyetlerinin merak kadar korku ve kızgınlık nedeni de olduğunu hatırlatan Özcan, korku ve kızgınlığın nedeninin, mücadelelerle elde edilen hak ve özgürlüklerin farklı biçimde ihlal edilme ihtimali olduğuna dikkat çekti. Özcan, bu noktada özellikle özel hayatın, haberleşme hürriyetinin hiçe sayılması ihtimalinin tedirginlik yarattığını belirtti.

Güvenlik Politikası Uzmanı Mete Yarar da, MİT’in faaliyetlerinin tıpkı yabancı ülkelerde olduğu gibi denetlenmesi gerektiğine dikkat çekiyor. FBI ve CIA'in faaliyetlerinin bile denetlendiğini hatırlatan Mete Yarar, MİT yasa teklifiyle tüm Türkiye’nin "şüpheli" konumuna sürükleneceğini söyledi ve "MİT ile ilgili iç ve dış ayrımı yapılması gerekiyor. MİT'te yapılan değişiklik sadece yurt dışı faaliyetlerini kapsayacak şekilde düzenlenseydi altına imzamı atardım fakat kendi halkını olağan şüpheli haline getirip izleme ve dinleme yapmak en başta anayasaya aykırıdır. Uygulanmasında da ciddi sıkıntılar oluşturur" dedi.

Haber, değiştirilmeden kaynağından otomatik olarak eklenmiştirDeutsche Welle