Uluslararası Ceza Mahkemesi, Türk hükümetinin Suriye’ye silah göndererek “savaş suçu” işlediğine dair ihbarı incelemeye aldı.
Hollanda’nın Lahey kentinde bulunan Uluslararası Ceza Mahkemesi (UCM), Suriye’ye silah taşıyan MİT TIR’larına ilişkin suç duyurusunu işleme aldı.
Mayısta Cumhuriyet’te yayınlanan görüntülerin ardından Türk hükümetinin “savaş, saldırı ve insanlığa karşı suç” işlediğini savunan Halkın Kurtuluş Partisi (HKP) konuyu Lahey’e götürmüştü.
Savcılık Ofisi’nden gelen yanıtta, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Ahmet Davutoğu, MİT Müsteşarı Hakan Fidan ve eski İçişleri Bakanı Efkan Ala hakkındaki suç duyurusunun incelemeye alındığı belirtildi. Savcılık başvuruyu UCM’nin yetki ve görevlerini belirleyen Roma Statüsü çerçevesinde değerlendirerek soruşturma açılıp açılmayacağına karar verecek.
Berivan Aydın'ın Cumhuriyet'te yer alan haberine göre, HKP Genel Sekreter Yardımcısı Avukat Tacettin Çolak, AKP Erzurum Milletvekili olan Ala’nın “devletin tanımadığı bir mahkemede aleyhine suç uydurmakla” itham ettiği HKP lideri Nurullah Ankut hakkında dava açtığını aktardı. Ankut Reuters’e mülâkatında “MİT tırlarında silah taşınması sadece Erdoğan yönetiminin değil, ABD, İngiltere ve AB’nin de ortak işledikleri bir savaş suçudur. Biz de konuyu Lahey Savcılığı’na taşıdık ve savaş suçu ihbarında bulunduk. Bu başvurudan olumlu sonuç çıkma olasılığı yüksek” demişti.
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilimler Fakültesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Kerem Altıparmak ise başvurudan olumlu sonuç çıkma ihtimalini düşük buluyor. Roma Statüsü’ndeki savaş suçu tanımında “başka bir ülkeye silah gönderme” unsurunun yer almadığına dikkat çeken Altıparmak, silahların Suriye’de işlenen savaş suçlarında kullanıldığına dair irade bağı kurulması gerektiğini ifade ediyor. Dolayısıyla hükümet güney komşusuna silah göndererek uluslararası hukuku ihlal etmiş olsa dahi, savaş suçu işlediğine hükmedilmesi için silahların siviller üzerinde kullanılması yönünde talimat verdiğini belgelemek gerekiyor.
HKP avukatlarından Doğan Erkan ise, UCM’nin hükümeti doğrudan yargılayamasa dahi savaş suçu işlediği hükmüne varabileceğini vurguluyor.