Gündem

MİT TIR'larının durdurulmasına ilişkin davada karar

Eski Adana Başsavcısı Bağrıyanık'a 22 yıl; eski Adana Jandarma Bölge Komutanı Celepoğlu'na 20 yıl hapis cezası verildi

28 Haziran 2019 16:12

Yargıtay, MİT TIR'larının durdurulmasına ilişkin davada, sanıkların eylemleri örgütsel talimatla gerçekleştirdiğinin; yapılan eylemin, devletin gizli belgelerini temin ve açıklama suçunu oluşturduğuna hükmetti.

Davada, eski Adana Başsavcısı Süleyman Bağrıyanık'a 22 yıl 6 ay, eski özel yetkili Adana Savcısı Aziz Takçı'ya 26 yıl, eski Adana Jandarma Bölge Komutanı Tuğgeneral Hamza Celepoğlu'nu 20 yıl, eski Adana Savcısı Özcan Şişman'ı 17 yıl 3 ay, eski Adana İl Jandarma Komutanı Kurmay Albay Özkan Çokay'a 20 yıl 5 ay, eski Adana Başsavcı Vekili Ahmet Karaca'ya 18 yıl 9 ay hapis cezası verildi.

Gazeteciler de yargılandı

Cumhuriyet gazetesinde 29 Mayıs 2015’te “İşte Erdoğan’ın yok dediği silahlar” manşetiyle yayınlanan MİT TIR’ları haberi hakkında “devletin güvenliğine ilişkin bilgileri temin etme”, “siyasi ve askeri casusluk”, “gizli kalması gereken bilgileri açıklama”, “terör örgütünün propagandasını yapma” suçlamalarıyla soruşturma başlatıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan MİT TIR'ları haberinin ardından TRT'de katıldığı canlı yayında Can Dündar'ın ismini vermeden "Öyle zannediyorum bu özel haberi yapan kişi bunun bedelini çok ağır ödeyecek. Öyle bırakmam onu" dedi.

Erdoğan, aynı zamanda Cumhuriyet ve Dündar'dan kişisel olarak da şikayetçi olmuş, şikayet dilekçesinde “Devletin menfaatlerini gerçeğe aykırı görüntü ve bilgileri yayınlamak suretiyle hedef alan şüphelinin bu eylemi kesinlikle gazetecilik olarak değerlendirilemez” ifadeleri yer aldı.

Gazetenin o dönemdeki genel yayın yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında 26 Kasım 2015 tarihinde tutuklandı. Sulh Ceza Hakimliği, tutuklama gerekçesi olarak “silahlı terör örgütüne üye olmaksızın bilerek ve isteyerek yardım etme”, “devletin gizli kalması gereken bilgilerini siyasal ve askerî casusluk amacıyla temin etme” ve “devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla açıklama” suçlarını gösterdi.

Dündar ve Gül’ün avukatları, 6 Aralık 2015’te anayasanın 19. ile Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 5. ve 10. maddelerinde yazılı “kişi güvenliği ve özgürlüğü” ile “ifade özgürlüğü”, anayasanın ise 26. ve 28. maddelerinde düzenlenen “düşünceyi açıklama ve yayma özgürlüğü” ile “basın özgürlüğü” haklarının ihlal edildiğini belirterek Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuruda bulunmuştu.

Cumhuriyet Başsavcı Vekili İrfan Fidan imzalı ve 27 Ocak 2016 tarihli iddianamede her iki gazeteci için birer kez ağırlaştırılmış, birer kez de müebbet, 30 yıla kadar da hapis talep edildi.

92 gün tutuklu kaldılar

AYM Raportörünün hazırladığı raporunda, iki gazetecinin yaptıkları haber nedeniyle tutuklanmasını “hak ihlali” olarak nitelendirmesi üstüne Anayasa Mahkemesi Birinci Bölümü, 17 Şubat’ta yaptığı toplantıda başvuru dosyasını Genel Kurul’a sevk etti.

Dava 2016'da başladı

25 Mart 2016'da başlayan davada mahkeme, savcının talebi üzerine duruşmaların kapalı görülmesine karar verdi.

Savcı 22 Nisan'daki duruşmada mütalaasını açıklamak için süre istemiş, 3 Mayıs'ta açıklanan mütalaada, Dündar için 25 yıl, Gül için 10 yıla kadar hapis istemişti. Savcı “FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütüne üye olmaksızın bilerek isteyerek yardım ve bu şekilde suça iştirak”, “casusluk ve casusluk amacıyla belge bilgi temin edip açıklama” iddiasının Yargıtay 16. Ceza Dairesi’nde görülen MİT TIR’larına ilişkin davadan bağımsız düşünerek hüküm vermenin mümkün olmadığını savunarak Yargıtay’daki davanın sonucunu beklemek üzere, “darbeye teşebbüs ve silahlı terör örgütüne üye olmaksızın bilerek isteyerek yardım etme” suçunun dosyadan ayrılmasını istedi.

Yerel mahkeme kararı

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi heyeti TCK 329/1'den (devletin güvenliğine ilişkin belgeleri açıklamak) gerekçesiyle Dündar'a 7, Gül'e 6 Yıl hapis cezası verdi. Cezalarda indirime gidilerek Dündar 5 yıl 10 ay, Gül de 5 yıl hapse çarptırıldı.

Yargıtay bozdu

Yargıtay 16. Ceza Dairesi, İstanbul 14. ACM'nin Can Dündar ve Erdem Gül hakkında verdiği cezayı bozdu. Erdem Gül için "İspat edilemeyen suçtan beraatine karar verilmesi gerekir" diyen Yargıtay Can Dündar için cezasının artırılması gerektiğinine karar verdi.

CHP'li vekil de yargılandı

CHP İstanbul Milletvekili Enis Berberoğlu, durdurulan MİT TIR'larına ilişkin görüntüleri eski Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar'a ileterek yayımlattığı gerekçesi ile "Devletin gizli kalması gereken bilgilerini açıklamak" suçundan yargılandığı İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 14 Haziran 2017 tarihinde 25 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Tutuksuz yargılanan Berberoğlu karar ile birlikte tutuklandı. 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin bu kararı İstinaf Mahkemesi'ne gönderildi.

Davaya bakan İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi, 13 Şubat 2018 tarihinde İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nin kararını kaldırarak yeni hüküm kurdu. 2. Ceza Dairesi, Berberoğlu'nu 5 yıl 10 ay hapis cezası ile cezalandırdı. Yargıtay kararı sonrası Berberoğlu tahliye edildi.

Aydınlık Gazetesi çalışanlarının davası düştü

Aydınlık gazetesi çalışanları Mustafa İlker Yücel ve Orhan Ceyhun Bozkurt hakkında açılan "Devletin güvenliğine ilişkin gizli kalması gereken bilgileri açıklama" suçundan 4 aylık yasal süreden sonra dava açıldığı gerekçesiyle davanın düşürülmesine karar verildi.