'FETÖ'ye yönelik soruşturma kapsamında aranırken bir eve düzenlenen operasyonla yakalanan eski hâkim Dursun Ali Gündoğdu ile savcılar Adnan Çimen ve 7 Şubat 2012’de MİT Müsteşarı Hakan Fidan’ı ifadeye çağıran Sadrettin Sarıkaya tutuklandı.
Bakırköy Adalet Sarayı'na getirilen Gündoğdu, Çimen ve Sarıkaya, Bakırköy 16. Ağır Ceza Mahkemesi salonunda, Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile Yargıtay 16. Ceza Dairesine yaklaşık 4 saat ifade verdi.
Kısa bir aradan sonra Daire, mevcut delil durumu, kaçma şüphesinin bulunması, adli kontrol tedbirlerinin yetersiz kalması ve hakkındaki suçların katalog suçlardan olması nedeniyle Gündoğdu, Çimen ve Sarıkaya'nın, ''silahlı terör örgütüne üye olma'', ''Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini yıkmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs'' ve ''anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs'' suçlarından tutuklanmasına karar verdi.
"Resmi belgede sahtecilik"ten tutuklama talebi
Ayrıca, şüpheli Gündoğdu ve Sarıkaya hakkında, yakalandıkları sırada evde çıkan pasaportlar ve Çimen'in üzerinde bulunan ''Ramazan Karaaslan'' adına düzenlenmiş sahte nüfus cüzdanı nedeniyle ''resmi belgede sahtecilik'' suçundan Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı'nca soruşturma başlatıldı.
Soruşturma kapsamında savcılığa ifade veren Gündoğdu, evde pasaportu ele geçirilen firari eski Diyarbakır Cumhuriyet Savcısı Hasan Kılıç’ın kendilerini ziyarete geldiğini ifade ederek, ''Hasan Kılıç bir ara bizi ziyarete geldi. Pasaportunu burada unutmuş.'' diye konuştu. Adnan Çimen ise ifadesinde, "Tanımadığım, bilmediğim bir kişiden para karşılığı yaptırdım.'' dedi.
Savcılık, Gündoğdu, Çimen ve Sarıkaya'yı ''resmi belgede sahtecilik'' suçundan tutuklanmaları talebiyle nöbetçi Bakırköy Sulh Ceza Hakimliğine sevk etti.
"Sen benim kim olduğumu biliyor musun?"
Eski savcı Sarıkaya kendisini gözaltına alan polise, “Sen benim kim olduğumu biliyor musun? Beni gözaltına alamazsın” demişti. Bunun üzerine de polis de Sarıkaya’ya, "Kim olduğunuzu bildiğim için gözaltına alıyorum" diye yanıt vermişti.
Ev temin edene tutuklama talebi
Şüphelilere ev temin ettiği iddiasıyla gözaltına alınan Erol Yılmaz İrfanoğlu da ''örgüte bilerek ve isteyerek yardım etme'' suçundan tutuklaması talebiyle nöbetçi Bakırköy Sulh Ceza Hakimliğine sevk edildi.
Öte yandan, Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen FETÖ/PDY soruşturması kapsamında, eski hakim Gündoğdu, Erzurum Cumhuriyet Başsavcılığınca FETÖ/PDY soruşturması kapsamında da eski savcı Sarıkaya, örgüt üyeliği suçundan ifade verdi.
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı ise Çimen'in FETÖ/PDY soruşturması kapsamında Ankara'ya getirilmesini istedi.
Gündoğdu, Sarıkaya ve Çimen'in, Silivri Ceza İnfaz Kurumuna götürüleceği öğrenildi.
Soruşturma kapsamında aranan Gündoğdu ile Sarıkaya, Kayaşehir'de bir evde, Çimen ise Bakırköy'de sokakta yürüdüğü sırada yakalanmıştı.
Süreç
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcıvekili Ömer Faruk Aydıner tarafından hazırlanan iddianamede, FETÖ/PDY'nin "Selam Tevhid" soruşturmasında kumpas yaptığına ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında, o dönemde görev yapan 54 hakim ve savcının, "siyasal ve askeri casusluk", "silahlı terör örgütü kurmak ve yönetmek, kurulan örgüte üye olmak", "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs", ''gizli kalması gereken bilgileri açıklama'', ''suç uydurma'', ''özel hayatın gizliliğini ihlal etme'', ''hukuka aykırı olarak elde edilen verileri kaydetme'', ''suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme'', ''resmi belgede sahtecilik'' ve ''görevi kötüye kullanma'' suçlarından, ayrı ayrı birer kez ağırlaştırılmış müebbet, birer kez müebbet hapisle 31 yıl 2 aydan, 67 yıl 3 aya kadar hapis cezalarına çarptırılmaları istendi.
Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi, şüpheli 49 hakim ve savcı hakkında tutuklama amaçlı yakalama kararı çıkartmıştı. Mahkeme, son soruşturmanın açılmasına karar vererek, dosyayı 54 şüpheli 1. sınıf savcı ve hakim oldukları için Yargıtaya göndermişti.
Bu hakim ve savcıların yargılaması da Yargıtay 16. Ceza Dairesince, Sincan Cezaevi yerleşkesindeki duruşma salonunda yapılıyor.