Jon Leyne
(BBC Türkçe - Kahire)
Gözlemciler, çatışmaların İslamcı grupları zayıflatırken, orduya desteği arttırdığı ve Mısır siyasetinin, devrik Mübarek rejimiyle bağlantılı grupların da aralarında bulunduğu, laik kanadının elini güçlendirdiği görüşünde.
Mısırlıları çileden çıkaran cuma günü savunma bakanlığını hedef alan saldırı oldu.
Ordu, Mısır toplumunda hâlâ özel ve saygın bir yere sahip. Mısırlıların çoğu için de ordunun yabancı bir düşmanın değil, İslamcıların saldırısına uğramış olması dikkat çekici.
Suçlama haksız görünebilir, zira cuma günü düzenlenen gösteride farklı gruplar vardı ve sadece küçük bir bölümü saldırı ve çatışmaya katıldı ancak siyasi açıdan bu pek fazla bir şey ifade etmiyor.
Saldırıda bir asker hayatını kaybetti. Mısır televizyonu, yaralı askerlerin görüntülerini yayınladı. Çatışmaların ertesi günü de yine devlet televizyonunda yayınlanan görüntülerde, iki silahlı kişinin askerlere yakınlardaki bir caminin minaresinden ateş ettikleri aktarıldı.
Askeri Konsey'in Facebook sayfasında yer alan mesajlarda ''Allah Ordu'yu korusun, Allah'ın izniyle bu savaşı kazanacaksınız, Mısır halkı sizleri destekliyor'' ifadeleri de dikkat çekti.
Savunma bakanlığının önündeki oturma eylemi aşırı İslamcı Selefiler tarafından düzenlemişti. Eylemin amacı da adaylığı veto edilen Hazem Salah Ebu İsmail'e destek vermekti.
Ancak gördükleri tepki daha ılımlı olarak görülen Müslüman Kardeşler'in de aralarında bulunduğu bütün İslamcıları hedef aldı. Müslüman Kardeşler, gösteride yer almamış, ayrıca Tahrir Meydanı'nda planlanan kendi gösterisini de iptal etmişti.
'Halk İslamcılar arasında ayrım yapmıyor'
İnternet güncesi yazarı, siyasi eylemci Memduh Hamza, halkın Selefilerle, Vahhabiler ve Müslüman Kardeşler arasında ayrım yapmadığını belirterek, ''Hepsi İslamcı. Halkın desteğini, geri dönülemez bir şekilde kaybettiler. Mısırlılar ordusunun ve askerlerinin saldırıya uğradığını görüyor. Bu da duygusal bir tepkiye neden oluyor'' diyor.
Sokaktaki halk ise, savunma bakanlığının yakınlarında El Kaide lideri Eymen ez-Zevahiri'nin kardeşi Muhammed ez-Zevahiri'nin de bulunduğu iddialarını tartışıyor. Bu iddia bir şekilde eylemcilerle örgüt arasında bir şekilde bağ kurulduğu savlarını da gündeme getiriyor.
Aslında gösteri, çarşamba günü yapılan bir başka eyleme kimliği belirlenmeyen kişilerce, 20 kişinin öldüğü bir silahlı saldırı düzenlenmesini protesto etmek amacıyla gerçekleştirilmişti.
Mısır'da bu saldırıyı iktidardan birilerinin örgütlediği ya da göz yumduğu şüpheleri de var. Perşembe günü düzenlenen basın toplantısında askeri konsey yetkilileri, olayın savcılık tarafından soruşturulmakta olduğunu açıkladı. Şu ana kadar da herhangi bir tutuklama haberi gelmedi.
Ordu cuma günü meydana gelen saldırıyı kınamakta ise gecikmedi, çok sayıda kişi gözaltında, soruşturmayı da askeri savcı yürütüyor.
Değişim için Ulusal Birlik adlı liberal grubun üyesi olan Kahire Üniversitesi'nden Prof. Hasan Nafaa, orduya yönelik yaygın destekle askeri konseye duyulan şüphe arasında ayrım yapmanın öneminin altını çizerken, ''Halkın orduyla, eski rejimin seçtiği askeri konseye bakışı farklı'' diyor.
Prof. Hafaa, kimsenin cumhurbaşkanlığı seçimlerinin zamanında yapılacağını, yapılsa bile şeffaf olacağını düşünmediğini belirtirken, özellikle askeri yönetimin sokaklardaki çatışmaları kışkırttığı yolunda derin bir şüphe bulunduğunu kaydediyor.
Hafaa'ya göre, Mısır derin bir krizle karşı karşıya ve cumhurbaşkanlığı seçiminin bu krizin çözümü için bir başlangıç olmasını umut etmek gerekiyor.
Selefiler ağır hasarlı
Eski dışişleri bakanlarından ve Arap Birliği'nin eski genel sekreteri Amr Musa bu krizden yararlanarak çıkabilecek bir aday olarak görülüyor. Eski rejimle bağı, artık kendisi için bir dezavantaj sayılmıyor. Mısır'da ''deneyimli'' ve ''kararlı bir kişi''nin gerekliliği daha sıklıkla dile getirilmeye başlandı.
Ilımlı islamcı aday Abdülmoneim Ebul Fotuh ise son gerginlikten en büyük hasarı gören isim olacak muhtemelen. Daha bir kaç gün önce adayları veto edilen Selefi Nur partisinin desteğinden büyük memnuniyet duymuştu.
Şimdi bu destek savunma bakanlığının çevresinde yaşanan şiddet olayları ardından kendisi için ciddi bir ayakbağı. Üstelik çarşamba günü meydana gelen çatışmaların hemen ardından olay yerini de ziyaret etmişti.
Daha bir kaç ay önce yapılan seçimlerde ciddi kazanımlar elde eden Selefiler ise krizde en ağır darbe alanlar arasında görülüyor.