Gündem

Mine Söğüt: İçişleri Bakanı’nın o sorusunu ve cevabını asla unutmayalım

26 Mayıs 2021 09:18

Cumhuriyet gazetesi yazarı Mine Söğüt, organize suç örgütü lideri Sedat Peker'in iddialarının odağında yer alan İçişleri Bakanı Süleyman Soylu'nun pazartesi günü HaberTürk TV'deki programa katılmasına ilişkin olarak, "Aslında hayati bir soru soruldu. Soruyu soran da Süleyman Soylu’ydu, cevabı veren de: 'Böyle bir adamın akademisyenlerin kanıyla duş alacağım demesi lehimize mi, aleyhimize mi? Bunların hepsi AK Parti’nin aleyhine.' Bakanın sorduğu bu soru ve kendi kendisine verdiği bu cevap çok önemli" dedi. 

Söğüt, "İktidarı ele geçiren tüm sağ görüşlü siyasiler şimdiye kadar tahtlarını, bunun gibi gerçek olmayan sonuçların ve yaklaşımların arkasına saklanarak kurdular. Laf ebeliği yaparak, sorulan sorulara anlamsız cevaplar vererek ve halkın da basının da aklıyla alay ederek iktidarda kaldılar. Tüm kirli işlerin içinden çıkmayı böyle becerdiler. Sorumlu oldukları faili meçhul cinayetlerin, işkencelerin, gözaltında kayıpların kanlarını pişkince üzerlerinden bu tarzlarıyla silkelediler.  Geçmişin muktedirlerinden bugünün muktedirlerine kadar tümü de bugünlere kendilerini yargılatmadan ve mevkilerini suiistimal eden yakınlarını da yakalatmadan tereyağından kıl çeker gibi gelmeyi böyle becerdiler.   Ve tarzlarını bir miras gibi kendilerinden sonrakilere devrettiler. Bugün iktidarın bir parçası olanlar daha dün pişkinlikleri sayesinde, 17-25 Aralık depreminden sağ çıktılar. Hatta üstüne kârlı çıkmayı bile başardılar" düşüncesini dile getirdi. 

Söğüt, şöyle devam etti:

"Eğer bu halk, bu basın ve bu muhalefet, 17-25 Aralık sürecinde yaşananlara bakıp da bu iktidarın dayattığı ölçüleri ve eski dostu düşman ilan eden bir iktidarın kurduğu tuhaf düzeni elinin tersiyle itseydi...

Şaibeli seçim sonuçlarının bedelini iktidara ödetseydi...

15 Temmuz kargaşasında bir köşeye sinmeseydi...

Akademisyenlerine sahip çıksaydı...

Askeri öğrencilerini o kargaşadan sağ salim kurtarsaydı...

Gazetecilerini, aydınlarını iktidarın hoyratlığına teslim etmeseydi...

Meclis’e sahip çıkmayı becerseydi...

Yargının iktidara hizmet etmesine kazan kaldırsaydı...

Bugün ülkenin İçişleri Bakanı kendi sorduğu soruya kendi cevap vererek ve karşısındaki basını da halkı da bir çoban gibi güderek, araya çocuk pornosu lafları sıkıştırdığı utanç verici bir monoloğa güvenemez ve bu ülkenin üç saatini çalmaya cesaret edecek özgüveni edinemezdi. 

O yüzden pazartesi gecesi bizi ekrana kilitleyen ve sonuçta büyük bir yılgınlığa düşüren o programı unutalım.

Ama İçişleri Bakanı’nın o sorusunu ve cevabını asla unutmayalım..

Ve düşünelim, gerçekten bu olanlar ve daha önce olanlar kimin lehinedir, kimin aleyhine?"

Yazının tamamı için tıklayın. 

TIKLAYIN - İçişleri Bakanı Soylu, gazetecilerin sorularını yanıtladı: Mehmet Ağar'ın marinada görev alması doğru mu, ben olsam 48 saat içinde bırakırım