Dünya

Minare yasağı korkularımızın eseri

İsviçre Dışişleri Bakanı Calm-Rey, minare yasağı ile ilgili konuştu.

09 Aralık 2009 02:00

T24 - İsviçre Dışişleri Bakanı Calm-Rey, İsviçre'de bir hafta önce yapılan minare referandumunu değerlendirdi. Bakan, referandumdan çıkan sonucu küreselleşmeye bağladı. Türkiye-Ermenistan protokolü imzası sırasında fotoğraf karelerinde yer alan Calm Rey, gazeteci-yazar Can Dündar ile konuştu.

Dündar'ın Milliyet gazetesinde bugün (09.12.2009) yayımlanan yazısı:

Bakan Micheline Calmy-Rey, minarenin derin korkuları simgelediğine inandığını ve bunların ‘küreselleşmenin, 11 Eylül’ün, finans krizinin, kontrol edemedikleri etkileri’ olduğunu söyledi.

İsviçre’nin sosyalist Dışişleri Bakanı Micheline Calmy-Rey’i Lozan’daki Türkiye-Ermenistan müzakerelerindeki arabulucu olarak hatırlıyoruz.

İki gün boyunca taraflar arasında mekik dokuyarak ve ortak açıklama krizini çözerek adından söz ettirmişti.

Bu kez, bir başka krizle başı dertte...

Kendisinin karşı olduğu, ama kucağında bulduğu minare yasağı kararıyla uğraşıyor.

Calmy-Rey ve Hükümeti, oylama öncesi bu yasağın ibadet özgürlüğüyle bağdaşmayacağını söyledi, ancak halkoyunun kararı aksi yönde oldu.

İsviçre’de minare yapımı yasaklandı ve yasak kararı, anayasaya girdi.

Dışişleri Bakanı’na da özünde karşı olduğu bu kararı savunmak düştü.

İnsan tanımadığından korkar

Bern’de görkemli Dışişleri Bakanlığı binasında yaptığımız görüşmede, kişisel olarak karardan rahatsız olsa da (belki yaklaşan seçimler, belki halkının kararına ters düşmeme kaygısıyla) pişmanlık ya da özür anlamına gelecek bir şey söylememeye özen gösterdi.

Calmy-Rey basına az demeç vermesiyle tanınıyor.

Çekime gelen İsviçreli kamera ekibi “Nasıl ikna ettiniz” diye sordu hayretle...

Epey uğraşmıştım aslında, ama randevu almamda İsviçre’nin, Müslümanların giderek artan tepkisine bir yanıt verme ihtiyacı duyması da rol oynamıştı kuşkusuz...

Calmy-Rey, röportaj boyunca minare yasağının İsviçre’de yaşayan (pek azı Arap, çoğu Kosova kökenli olan)

Müslümanlara karşı alınmadığını anlatmaya çalıştı.

Küreselleşme korkusu

“Onlarla uyum içindeyiz. Çoğu, toplumumuza entegre olmuş durumda... Müslümanların yaşadığı bölgelerden minare yasağına daha az destek çıktı. Bu da, iç içe yaşamanın, diyalogun, korkuları gidermedeki önemini gösteriyor. Çünkü insan, tanımadığından korkar” dedi.

İslam korkusuyla minareyi yasaklamak “orantısız tepki” sayılmaz mı?

Bir İslam ülkesi kiliselerde çanı yasaklasa bu İsviçre’de tepki yaratmaz mı?

Bakan bu soruma karşılık “Biz de kampanyada bu argümanı kullandık ama işe yaramadı” dedi.
Minarenin, daha derin korkuları simgelediğine inanıyor.

Nedir o korkular?

“Küreselleşmenin, 11 Eylül’ün, finans krizinin, kontrol edemedikleri etkiler yaratması... Göçmen işçilerin işlerini ellerinden alması... Bu korkular İsviçre toplumunda, içine kapanma gibi duygusal bir tepki yarattı.”

Daha provokatif kararlar

Peki tepkiler daha da büyürse?.. Avrupa’ya yayılırsa...?

Sıradaki halkoylamasıyla, suç işleyen Müslümanların aileleriyle birlikte sınır dışı edilmesi planlanıyor.

Ardından burkanın, Müslüman mezarlıklarının yasaklanması da gündeme gelebilir.

Mümkün mü?

Bakan “Yok” diyemiyor.

Çünkü İsviçre, bir “doğrudan demokrasi...”

Yeterli miktarda imza toplayan, istediği konuyu halkoyuna götürebiliyor. Çoğunluk sağlanırsa karar, Anayasa hükmü olarak uygulamaya giriyor.

Oysa çağdaş demokrasi, (“doğrudan demokrasi”nin dayattığı “çoğunluk hükümranlığı”na alternatif olarak) azınlık haklarını koruyor.

Çocuğu suç işledi diye Müslüman bir babanın sınır dışı edilmesi, insan hakları ile nasıl bağdaşacak?

Calmy-Rey, “Sistemin bu tür provokasyonlara  yol açabilme gibi bir dezavantajı olduğunu” kabul ediyor.

“Ancak bir avantajı da var” diyor:

“Halkın tepkisini açıkça ifade edebilmesi, çözüm bulmayı da kolaylaştırıyor.”

Çözüm: Diyalog

Nedir bulunan çözüm?

Büyüyen İslamofobia’ya karşı ne yapılacak?

Minare yasağını kaldıracak yeni bir halkoylaması zor görünüyor. Kararı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin “düzeltmesi” bekleniyor.

Bakan’a göre kalıcı çözüm, korkuları giderecek bir diyalog sürecinden geçiyor:

“Çare, içeride Müslüman toplumla, dışarıda İslam ülkeleriyle ilişkileri daha da geliştirmektir” diyor:

“Korkuların panzehiri, birbirini tanımak ve Müslümanları izole etmemektir.”


Bağış'la ilgili yanıt

Bakanınız, paraları Türk bankalarına çekmeye çalışıyor...

İsviçre Dışişleri Bakanı’na karardan sonra aldıkları tepkileri sordum.

Terör tehdidi almamışlar.

Libya ile İsviçre zaten bir diplomatik kriz yaşıyordu. Kaddafi, oğlunun İsviçre’de tutuklanması üzerine, iki İsviçreli işadamını gözaltına aldırmıştı. Minare yasağından bir gün sonra işadamları

16 ay hapse mahkûm edildi.

Suudi Arabistan gibi ülkeler kendi topraklarında kilise yapılmasına izin vermediğinden minare yasağına da güçlü tepki vermedi.

Türkiye’ye gelince...

Başmüzakereci Egemen Bağış’ın “Müslümanlar paralarını İsviçre bankalarından çeksin” önerisini sordum İsviçreli Bakana...

Güldü.

“Bakanınız paraları Türk bankalarına çekmeye çalışıyor galiba” dedi.