Gündem

Milliyet neden yayımladı?

Milliyet Gazetesi Okur Temsilcisi Derya Sazak, Mustafa Balbay’a atfedilen günlükleri neden yayımladıklarını yazdı.

23 Mart 2009 02:00

Milliyet Gazetesi Okur Temsilcisi Derya Sazak, Mustafa Balbay’a atfedilen günlükleri neden yayımladıklarını yazdı.

İşte Derya Sazak’ın kaleminden, ilk olarak Tempo24’ün yayımladığı Balbay’a atfedilen notların, Milliyet gazetesinde neden ve hangi kriterlere göre yayımlandığı…

Darbe günlükleri

Milliyet Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin, kimi okurlardan gelen ‘Mustafa Balbay’ın günlüklerini neden yayımladınız?’ eleştirisi üzerine Okur Temsilcisi’ne açıklama yaptı: Sadece darbe hazırlıklarını haberleştirdik...

Ergenekon soruşturması kapsamında tutuklanan Cumhuriyet gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay’a ait olduğu belirtilen günlüklerin Tempo24.com.tr’de yayımlanması üzerine Milliyet dahil pek çok gazete ve televizyon, 2003-2004 yıllarındaki darbe girişimine ışık tutan notlardan alıntılar yaptı.

Milliyet, 17 Mart tarihli sürmanşetini emekli Orgeneral Şener Eruygur’un gazetecilerle paylaştığı görüşlerine ayırdı.

Geniş özet yayımlandı

Eski Jandarma Genel Komutanı Eruygur, emekli Orgeneral Hurşit Tolon ile birlikte Ergenekon ek iddianamesinin en önemli sanıkları arasında yer alıyor.

Sarıkız ve Ayışığı adlı darbe hazırlıkları daha önce de Nokta dergisinde yayımlanan, Oramiral Özden Örnek’e ait günlüklerde açığa çıkmıştı.

Mustafa Balbay’ın bilgisayarından edinilen notlarda ise Örnek’in günlüklerini doğrulayan “çarpıcı diyaloglar”a rastlanıyor.

Milliyet, Mustafa Balbay’ın gözaltına alınıp tutuklandığı günlerde 23 saatlik sorgulamanın hukuki boyutunu da dikkate alarak “darbeye teşvik” iddiasıyla suçlanan gazetecinin haklarını da gözeten bir yayın yapmıştı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi eski yargıçlarından yazarımız Rıza Türmen de köşesinde insan haysiyetini koruyan evrensel hukuk kurallarına uyulmasının, bütün yargı sürecinin sağlıklı olması bakımından nasıl önem taşıdığına işaret etmişti.

Ergenekon ek iddianamesi mahkemece kabul edilip suçlamalar aleniyet kazanmadan Mustafa Balbay’a ait olduğu öne sürülen günlükler Tempo24.com.tr adlı internet sitesi üzerinden medyaya yansıdı.

Milliyet de “darbe konuşmaları” diye geçen diyalogların geniş bir özetini yayımladı.

Okurların eleştirisi

Bazı okurlarımız mahkeme heyetinin iki haftalık inceleme süreci dolmadan ve “darbe günlükleri”nin Ergenekon davasına ne şekilde ekleneceği belli olmadan Mustafa Balbay’a ait günlüklerin yayımının soruşturmanın gizliliği, sanık hakları ve gazetecilik etiği açısından doğru olup olmadığı kaygısıyla Okur Temsilcisi’ne başvurdular.
Milliyet okurlarının tepkilerini Genel Yayın Yönetmeni’ne ilettik.

Sedat Ergin’in değerlendirmesi

Milliyet Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin, Okur Temsilcisi’ne gönderdiği açıklamada şöyle diyor:

1) Bir gazetecinin mesleğini icra etme uğraşı içinde herkesle görüşme, görüştüklerini not alma ve bu notları saklama hakkı vardır. Gazetecilerin özel arşivleri vardır ve bu arşivlerin dokunulmazlığı, basın özgürlüğünün güvencesi altındadır. Gazetecilerin polisin ya da istihbarat örgütlerinin her an özel arşivlerine, güncelerine el uzatacağı korkusuyla yaşaması demokrasiye ters düşer. Basın Kanunu da gazetecilerin “bilgi ve belge dahil her türlü haber kaynaklarını açıklamaya ve bu konuda tanıklık yapmaya zorlanamayacağını” belirterek, basının bu temel hakkını koruma altına alıyor.

2) Bir gazetecinin güncelerinin, özel arşivinin, internete, basına düşmesi onaylanacak bir durum değildir. Bu durumun tek istisnası, bu güncelerin bir iddianamenin parçası olarak, bir suç isnadını destekleyen deliller olarak dava dosyasında yer alması halidir. Cumhuriyet gazetesi Ankara Temsilcisi Mustafa Balbay’ın güncelerinin darbe girişimi iddiaları çerçevesinde ikinci Ergenekon iddianamesinde yer alacağını anlıyoruz.

3) Mustafa Balbay’ın güncelerini iki grup içinde değerlendirmemiz gerekir. Notların bir bölümü, bir gazetenin Ankara temsilcisinin üst kademe komutanlarla, devletin üst düzey temsilcileriyle, bürokratlarla yaptığı görüşmelere ilişkindir. Bir gazeteci komutanlarla görüşebilir; bu nedenle de suçlanamaz. Aralarındaki özel sohbetlerde de ülkenin gidişatıyla ilgili konuların gündeme gelmesi, yazılmamak kaydıyla yapılmış bir konuşma çerçevesinde doğal karşılanmalıdır. Örneğin, bir komutanın bir gazeteciyle yaptığı konuşmada ülkedeki yolsuzluklardan şikâyetçi olmasına bir suç atfedilemez.

4) Bununla birlikte, Mustafa Balbay’ın özellikle Orgeneral Şener Eruygur’la yaptığı konuşmaların giriş bölümündeki bazı konuşmaların, gazetecilik ilkeleri çerçevesinde kabul edilebilecek çerçeveyi aştığı, askerlerle gazetecilerin hükümeti devirmek amacıyla birlikte hareket etmeleri gibi saikler içerdiği görülüyor. Hatta, Genelkurmay Başkanı’nın yerinden edilmesi gibi niyetler bile dillendiriliyor. Bunlar, nereden bakılırsa bakılsın, gazetecilik ilkeleri açısından problemlidir. Ayrıca, gazetecilere tanınmış olan basın özgürlüğü, hiçbir gazeteciye suçtan muaf tutulması gibi bir koruma tanımaz.

5) Milliyet, Mustafa Balbay güncelerini haberleştirirken bu ilkeler çerçevesinde hareket etmiştir. İddianamede yer alacağı az çok kesinleşmiş olan ve doğrudan darbe hazırlıkları çerçevesinde görülen bölümler yayımlanmıştır. Keza MİT Müsteşarı ile olan görüşmenin de yalnızca darbe hazırlıklarına işaret eden bölümleri haberleştirilmiştir. Bunların dışında kalan bölümler haber yapılmamıştır. Milliyet, bir gazetecinin haber kaynaklarıyla yaptığı ve içeriği itibarıyla suç unsuru içermediğini değerlendirdiği bölümleri kullanmamıştır. Bunlar Mustafa Balbay’a ait özel metinler ve dokunulmazlığı vardır.

Ombudsman’ın görüşü...

Çağdaş demokrasilerde basın özgürlüğü, demokratik rejimin vazgeçilmez unsuru sayılıyor. Kaynağını demokrasilerden ve özgürlüklerden alan basının, demokratik olmayan yollardan, darbelerden güç alarak, seçimle gelmiş iktidarları, demokrasiyi ortadan kaldırması savunulamaz.

Dolayısıyla, bir darbe soruşturmasında adı geçen gazetecilerin kendilerini savunma hakları gözetilerek haklarındaki iddiaların haber yapılması, “görevi aynı zamanda kamu adına güç odaklarını denetlemek olan basın özgürlüğünün toplumsal sorumluluk sınırları” içindedir.
Darbe günlükleri haberindeki demokratik ve kamusal yarar, sürmekte olan bir dava nedeniyle de ağır basmaktadır.

Milliyet, Tempo24.com.tr’in yayımladığı günlükleri, ‘editoryal süzgeç’ten geçirerek yayımlamıştır.

Mustafa Balbay’ın avukatları tarafından da şu ana dek, günlükleri yalanlayan bir açıklama gelmemiştir!

Günlüklerin yayımlanmasındaki tek sorun iddianamenin mahkemece reddedilmesi ya da Balbay’ın mahkemede bu notların kendisine ait olmadığını açıklamasıdır. Ancak gazetecilik, bazı olaylarda sonuçlar kadar haberin beliriş biçimlerdeki olgulara bakarak karar verme ve bilinmeyenleri açığa çıkarma sanatıdır.
Tempo24.com.tr yönetimi kadar Milliyet Yazı İşleri ve Genel Yayın Yönetmeni de günlüklerdeki notlarla yakın geçmişin olaylarının gerçekliği arasında somut bazı bilgiler ve kanaatlerden hareketle paralellik kurmuş olmalılar ki, Balbay’ın günlüklerini yayımladılar.
Milliyet de kamuoyunu doğru bilgilendirmekten kaçınamazdı.