Milli Savunma Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Karadeniz açıklarında tespit edilen mayınlara yönelik çeşitli sayıların ortaya atıldığı belirtilerek "Bu konuda telaffuz edilen rakamlara çok itibar etmemek gerekir. Çünkü mevcut durum çerçevesinde sağlıklı bir rakama ulaşmak mümkün gözükmüyor" denildi. Açıklamada, "Sürüklenen mayın tehlikesini bertaraf etmek maksadıyla gerekli tedbirlerin alınmasına devam edilmektedir" ifadesi kullanıldı.
Milli Savunma Bakanlığı'ndan, aylık bilgilendirme toplantısında gündemdeki gelişmelere ilişkin açıklama yapıldı.
Açıklamada, şu ifadeler kullanıldı:
"Rusya Federasyonu ve Ukrayna arasında yaşanan ve gerek bölgemizin gerekse dünyanın güvenliğine ciddi bir tehdit teşkil eden gelişmeleri yakından takip ediyoruz. Ukrayna'nın egemenliğine ve toprak bütünlüğüne yönelik uluslararası hukuka aykırı bu durumun diplomatik yollarla çözülmesi çağrımızı tekrarlıyor, daha fazla can kaybı yaşanmaması, huzur ve istikrar sağlanması için acilen bir ateşkes ilan edilmesinin önemli olduğunu bir kez daha vurguluyoruz.
Karadeniz’de güvenliğin sağlanması için Montrö Sözleşmesi ile kurulan statükonun korunması gerektiğine inanıyoruz. Türkiye bugüne kadar sözleşmeyi her zaman dikkatli, sorumlu ve tarafsız bir şekilde uygulamıştır. Mevcut koşullar altında da Montrö Sözleşmesi şeffaf bir biçimde uygulanacak, sözleşmenin gerekleri yerine getirilmeye devam edilecektir.
Ayrıca, insani yardım ve vatandaşlarımızın tahliyesi amacıyla Ukrayna’ya gönderilen iki A400M nakliye uçağımız ortaya çıkan gelişmelerden dolayı kuleler ve hava sahasının kapanması üzerine Borispol Havaalanında tahliye için beklemektedir. Uçakların emniyeti ve tahliyesi konusunda hem Rusya hem Ukrayna tarafıyla temaslarımızı sürdürüyoruz. Ülkemiz, ilkesel bir tutumla uluslararası hukuk çerçevesinde tüm dünyada olduğu gibi Karadeniz’de de barış, diyalog, huzur ve refah içinde yaşanması için gayret göstermeye devam edecektir.
Son dönemde gündeme gelen Karadeniz’deki sürüklenen mayınlarla ilgili Deniz Kuvvetleri Komutanlığımız tarafından;
- 18 Mart 2022 tarihinde yayınlanan seyir duyurusu ile (NOTMAR) sürüklenen/serseri, mayınların yaratabileceği seyir tehlikesi hakkında Karadeniz’de seyir yapan/yapacak denizciler uyarılmış,
- Batı Karadeniz’de Deniz Karakol Uçağı, Helikopter, İHA ile havadan; Mayın Avlama Gemisi ve Karakol Gemileri ile denizden olmak üzere Sahil Güvenlik Komutanlığı ve diğer kurumlarla koordineli olarak mayın gözetleme faaliyetlerine başlanmış,
- Mayın tespiti halinde imha etmek üzere SAS timlerimiz yüksek hazırlık durumuna geçirilmiştir.
Bugüne kadar, 26 Mart’ta İstanbul Boğazı (batısı) yaklaşma sularında ve 28 Mart’ta İğneada açıklarında tespit edilen toplam 2 adet mayın SAS timlerimizce etkisiz hâle getirilmiştir. Ayrıca Romanya tarafından da Köstence açıklarında bir adet mayın tespit ve imha edilmiştir.
Sürüklenen mayın tehlikesini bertaraf etmek maksadıyla Deniz Kuvvetleri Komutanlığı tarafından Romanya ve Bulgaristan Deniz Kuvvetleri dâhil olmak üzere ilgili tüm kurum ve kuruluşlar ile koordineli olarak gerekli tedbirlerin alınmasına devam edilmektedir."
Kuruluşundan bugüne kadar başarılı bir savunma ittifakı olan ve üyeliğimizin 70’inci yılını doldurduğumuz NATO’nun, değerlerini ve sorumluluklarını paylaşmaya, ikinci büyük ordusu olarak NATO’nun güvenliğinin tam merkezinde olmaya devam ediyoruz.
Ukrayna ile Rusya arasında yaşanan gelişmeler kapsamında;
Millî Savunma Bakanımız Sayın Hulusi Akar tarafından, ilk günden itibaren Rus ve Ukraynalı mevkidaşlarıyla yaptığı görüşmelerin yanı sıra, NATO bağlamında da 16 Mart’ta icra edilen Savunma Bakanları Olağanüstü Toplantısına katılım sağlanmış; ABD, İngiltere, Fransa, Hollanda, Gürcistan, Kanada, Yunanistan ve Letonyalı mevkidaşlarıyla da olumlu ve yapıcı görüşmeler gerçekleştirilerek problemlerin diyalog ve barışçıl yöntemlerle çözülmesi gerektiğine vurgu yapılmıştır.
Ülkemizin, İttifak’ın topraklarını ve nüfusunu koruma yönünde güçlü bir irade ortaya koyduğu, NATO Genel Sekteri tarafından pek çok kez ifade edilmiştir. Müttefikler tek ses ve tek yürek olarak ihtiyaç duyulan her tedbirin alındığını ve alınmaya devam edeceğini net bir biçimde ifade etmiştir. NATO’da gerçekleştirilen müzakerelerde, müttefiklere olası bir saldırı ihtimaline karşı savunma planları aktive edilmiş ve birliklerin hazırlık seviyeleri artırılmıştır.
Ülkemiz, bölge ve dünya barışı için sorunların her zaman diyalogla çözümünden yanadır. İçinde bulunulan güvenlik ortamında da barışın acilen ve yeniden tesisi için elinden geleni yapmaya devam etmektedir.
Türkiye 2022 yılında bir kara tugayı ile NATO’nun İlk Müteakip Kuvvetler Grubu (IFFG-İnitial Following Forces Group) sorumluluğunu üstlenmektedir.
Karadeniz’in yanı sıra Balkanlar’daki ülkelerin istikrar, siyasi birlik ve toprak bütünlüğü ülkemiz için olduğu kadar bölge barışı ve huzuru için de önemlidir. Bu kapsamda, başta Kosova ve Bosna-Hersek olmak üzere tüm Balkan ülkelerinin birlik ve bütünlük içinde mevcudiyetini sürdürmesini istiyoruz.
Ülkemiz, İttifak’a katıldığı 1952 yılından bu yana üstlenmiş olduğu tüm görev ve misyonları başarı ile yerine getirmeye, NATO’nun aktif ve yapıcı bir üyesi olmaya devam edecektir."