Milli Gazete, 31 Mayıs 2010'da 9 Türk vatandaşının hayatını kaybettiği Mavi Marmara saldırısının ardından Türkiye ile İsrail arasındaki ilişkilerin normalleşmesi için yapılan diplomatik görüşmelerin ardından imzalanan mutabakat metninin anayasaya aykırı olduğunu öne sürdü. "Yalnız Marmara" başlığıyla yayımlanan haberde, "Mevcut kanunlara göre ceza davalarının düşmesi veya düşürülmesi gibi bir durum söz konusu değil. İmzalanan anlaşmanın 4 ve 5’inci maddelerinde yer alan ‘hukuki ve cezai sorumluluktan muaf’ kısmının Anayasa’nın ilgili maddelerine de aykırı. ‘Hukukun temel ilkeleri gereğince kişiye veya olaya özgü bir af çıkartılması mümkün değildir’ hükmü çıkmaz bir yolun başını işaret ediyor" ifadesi yer aldı.
Ahmet Açıkay'ın imzasıyla yayımlanan (30 Ağustos 2016) haber şöyle:
Türkiye ile İsrail arasında 20 Ağustos’ta imzalanan anlaşmanın ardından, Mavi Marmara mağdurlarının İsrail aleyhine açtıkları davaların akıbetinin ne olacağı hala bilinmiyor. Ankara’nın aleyhine maddelerin bulunduğu anlaşmaya göre davalar düşmeyecek, bu durumda tazminat davalarında doğacak yükümlülüğü Türkiye kendi cebinden karşılayacak, fakat ceza davaları ilgili süreç hukuksal kaousu işaret ediyor.
6 yıldır süren dava var
Mavi Marmara ile ilgili 6 yıldır süren davalar var. Ankara, İstanbul, Nevşehir, Kayseri’de açılan davaların yanı sıra diğer illerde açılanlarla birlikte toplam 32 dava halen sürüyor. Davaların bazıları tazminat, bazıları da ceza davası. Bu davalardan en önemlilerini ceza davaları oluşturuyor. İsrail ile yapılan anlaşmaya göre, tazminat davaları ile ilgili sorumluluğu Türkiye üstlenirken, ceza davalarında nasıl bir yol izleneceği bilinmiyor.
Ceza davalarının düşürülemiyor, hukukun temel ilkelerine göre kişiye ve olaya özgü af çıkartılamayacağı ilkesi uyarınca da davalarda herhangi bir esneme veya sümenaltı da olmuyor. Davalar eninde sonunda mutlaka sonuçlanıyor, birileri içinde asıl sorun burada başlıyor. Çünkü mahkemelerin lehte veya aleyhte vereceği kararın muhatabı yok.
Anayasaya aykırı
Mevcut kanunlara göre ceza davalarının düşmesi veya düşürülmesi gibi bir durum söz konusu değil. İmzalanan anlaşmanın 4 ve 5’inci maddelerinde yer alan ‘hukuki ve cezai sorumluluktan muaf’ kısmının Anayasa’nın ilgili maddelerine de aykırı. ‘Hukukun temel ilkeleri gereğince kişiye veya olaya özgü bir af çıkartılması mümkün değildir’ hükmü çıkmaz bir yolun başını işaret ediyor.
Yurt dışında açılan davalar da var
Mavi Marmara ile ilgili sadece Türkiye’de değil, yurtdışında da davalar açılmış durumda. Bunların en önemlisi ise Komorlar’da İsrail’e açılan ‘uluslararası sularda insani yardım taşıyan gemiye silahlı saldırı’ davası.
Mavi Marmara ile ilgili 6 yıldır süren davalar bulunuyor. Ankara, İstanbul, Nevşehir, Kayseri’de açılan davaların yanı sıra diğer illerde açılan davalarla toplam 32 dava halen sürüyor. Süren davaların bazıları tazminat iken bir kısmı da ceza davaları. Asıl önemli olan konu ise ceza davaları. Anlaşmaya göre tazminat davaları ile ilgili sorumluluğu Türkiye üstlenirken, ceza davaları ile ilgili ne tür bir gelişmenin olacağı ise şuan bilinmiyor. Mavi Marmara ile ilgili sadece Türkiye’de değil, yurtdışında da davalar açılmış durumda. Bunların en önemlisi ise Komorlar’da İsrail’e açılan ‘uluslararası sularda insani yardım taşıyan gemiye silahlı saldırı’ davası.
Peki ceza davaları ne olacak?
Mavi Marmara adına açılan 32 davanın bir bölümü olan ceza davalarının bir tanesi şu an İstanbul’da 7’inci Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülüyor. Bu davaların sonlandırılması gibi bir durumun da söz konusu olamayacağı ifade ediliyor. Anlaşma’nın 4 ve 5’inci maddelerinde yer alan ‘hukuki ve cezai sorumluluktan muaf’ kısmının Anayasa’nın ilgili maddelerine de aykırı. ‘Hukukun temel ilkeleri gereğince kişiye veya olaya özgü bir af çıkartılması mümkün değildir’ hükümleri gereğince ceza davalarının akıbeti hukuki bir kaosu da içinde barındırıyor.
Aileler geri çekmeyecekler
Anlaşma sonrası Mavi Marmara’da şehit düşenlerin aileleri ise yaptıkları açıklamalarda ‘ortak’ bir noktaya vurgu yaptı. Aileler, Mavi Marmara ile ilgili açılan davalardan geri adım atmayacaklarını, anlaşmanın Anayasa’ya aykırı olduğunu ve sonuç olarak davaların devam ettirecekleri mesajlarını verdi. Şehit Cengiz Akyüz’ün oğlu Furkan Akyüz, anlaşma sonrası açıklamasında, “Vazgeçmiyoruz, sözümüz var. Gazzeli yetim bizi bekler, Filistinli genç bizi bekler. Vazgeçmiyoruz, Vazgeçmeyeceğiz” derken, Şehit Çetin Topçuoğlu’nun eşi Çiğdem Topçuoğlu ise, anlaşmanın TBMM’den geçtiğini öğrendiğinde, “Ey Mavi Marmara şehdleri, dün gece bizi vurdular. Bir farkla. Sizi asıl düşman vurdu, bizi ise vekilleri vurdu” diyerek tepkisini dile getirmişti.