Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Milli Eğitim Bakanlığı'nın (MEB) hazırladığı yeni müfredat taslağında 2. Dünya Savaşı sırasında Türkiye’de meydana gelen siyasi, ekonomik gelişmeler bölümünden, 'İsmet İnönü' başlığının kaldırıldığı yolundaki iddialara tepki gösterdi. İleri sürülen iddiaların doğru olmadığını ifade eden Yılmaz, "Birinci İnönü Savaşı'ndan, İkinci İnönü Savaşı'ndan bahsedip de İnönü'den bahsetmemek olur mu? Lozan Anlaşması'ndan bahsedeceksiniz, bu ülkenin bağımsızlığını sağlamış bir anlaşma, İnönü'den bahsetmeyeceksiniz; olabilir mi?" dedi.
Ankara Fen Lisesi öğrencilerinin birinci dönem karne dağıtım törenine katılan İsmet Yılmaz'ın açıklamaları şöyle:
"Bu millet en zor dönemde bile, İstiklal Savaşı en zor dönem, orduları dağıtılmış, yedi düvel her taraftan üstüne çullanmış, herkes bir şey kapma derdinde, önünüze Sevr konmuş, Anadolu Ankara'nın çevresinde bir yer planlanmış ama bu verileni kabul etmemiş bir milletin torunları olarak hiç şüpheniz olmasın geleceğimiz geçmişimizden çok daha parlak, çok daha şanlı olacaktır. Bunu söylerken sadece hamaset olsun, kahramanlık olsun diye de söylemiyorum. 15 Temmuz'u gören bu milletin en zor dönemlerinde elinde silah olmadığı halde pek ala diğerlerinin yani bu ülkenin hakkını hukukunu gasp edenlerin tankına, topuna, silahına, helikopterine karşı elleriyle, bilekleriyle, yürekleriyle, cesaretleriyle nasıl karşı koyduysa hiç şüpheniz olmasın ki gerek Türk milletinin, Türkiye'nin de gelecekte önüne çıkarılacak her türlü engelleri aşma konusunda iradesi, kararlılığı, yeteneği, becerisi vardır. Bundan hiç şüphem yok"
"70 bin kişi müraacat etti"
"70 bin kişi şimdiye kadar müracaat etti. Ama 70 bin kişinin katkıda bulunmak istemesi gerçekten bu müfredatın geçmişe kıyasla daha iyi olacağını gösteriyor. Çünkü el elden üstündür. 3 milyonun üzerinde insan sadece müfredatla ilgili açılmış olan siteye girdi. Bu da müfredata ilgisini, alakasını gösterir, bundan dolayı teşekkür ediyoruz. Aziz milletimiz şundan emin olsun, evlatları bize emanet, inşallah biz de aldığımız emaneti çok daha iyi bir şekilde bizden sonrakilere teslim edeceğiz. Türkiye'nin geleceği aydınlıktır. Atatürk Cumhuriyetini biz güçlendiriyoruz. Türkiye'yi bölgesinde yükselen yıldız haline getireceğiz"
"Eğitimi iyi verirseniz güvenlik açığını kapatırsınız"
" 500-525 öğrencimiz olan Ankara Fen Lisesi de var. Hem öğrencilerimizi tebrik ediyorum hem öğrencilerimize destek olan, onlara yol açan, yol gösteren, eğitimin temel taşı olan öğretmenlerimizi tebrik ediyorum. Eğitim, ekmek, su gibi toplumun ihtiyacı hep onu söylüyoruz. Eğitime önem veren her şeye önem vermiştir, eğitimi ihmal eden de her şeyi ihmal etmiş demektir. Hükümetler için bir konuya önem verip vermediğiniz o konuya ne kadar bütçe ayırdığınızla alakalı. Eğer bu milletten toplamış olduğunuz verginin, bütçenin en büyük bölümünü eğitime ayırıyorsanız o halde eğitim sizin için sağlıktan da önemli güvenlikten de önemli. Çünkü eğitimi iyi verirseniz sağlıkta iyi bir yere gelirsiniz, eğitimi iyi verirseniz güvenlik açığını kapatırsınız dolayısıyla her şeyin başı eğitim. 2002 yılındaki eğitime ayrılan bütçeye bir bakın bir de şimdikine bakın. Eskiden bütçenin yüzde 10'u veya altındaydı şimdi yüzde 20. Rakam önemli değil ama oranlar en azından mevcut pastadan ne kadar pay aldığınızı gösterir, şu anda Türkiye'nin merkezi yönetimi bütçesinden en büyük payı eğitime ayırıyoruz."
"İnönü Savaşı'ndan bahsedip, İnönü'den bahsetmemek olur mu?"
"Birinci İnönü Savaşı'ndan, İkinci İnönü Savaşı'ndan bahsedip de İnönü'den bahsetmemek olur mu? Lozan Anlaşması'ndan bahsedeceksiniz, bu ülkenin bağımsızlığını sağlamış bir anlaşma, İnönü'den bahsetmeyeceksiniz; olabilir mi? Atatürk rahmetli 38'de ölmüş, yerine bir cumhurbaşkanı seçilecek. İkinci cumhurbaşkanı İnönü olmuş. Ondan bahsetmemek olur mu? Dolayısıyla her iki konuda da söyledikleri doğru değil" dedi.
"Öğretmenlerin görüşünün alınmadığı doğru değil"
"Yine görüyorum. Bu müfredatta öğretmenlerin görüşleri alınmadı, deniyor. Kesinlikle o da doğru değil. Şu ana kadar çerçeve, taslak. Lütfen inceleyin, bakın. Bu taslağı katkılarınızla daha iyi hale getirelim, diyoruz. 'Bu taslakta öğretmenlerin görüşü alınmadı'. Doğru değil. Bütün çalışanlar öğretmenlerimiz. Türkiye'de bu ana kadar her seçime giderken, anket yaparlar. 'Bu anketörlerin gelip, hiçbiri beni görmedi, bana sormadı'. Bana sormadı, diye bu anket doğruyu yansıtmıyor; diyebilmek mümkün mü? İlla ki bir işin doğru olduğunu kabul etmek için anketörün size mi gelmesi lazım?"