Gündem

MHP'li yönetici: Zeytin Dalı operasyonu olmasaydı...

"Ya istiklal ya ölüm; bu işin başka bir parolası kalmadı"

15 Şubat 2018 16:31

MHP Genel Başkan Yardımcısı Mevlüt Karakaya, Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) Suriye'nin kuzeybatısında bulunan Afrin'e yönelik başlattığı Zeytin Dalı Harekâtı'nın yapılmamasının Türk ekonomisine ciddi bir darbe vuracağını düşündüğünü söyledi.

“Bu bir milli güvenlik meselesi, ekonominin en temel unsurlarından birisi, özellikle yabancı yatırım açısından güvendir" diyen MHP'li yönetici, "Onun için ben bu operasyonun başarılı olarak sonuçlanmasıyla birlikte Türk ekonomisinin de çok ciddi bir toparlanma yaşayacağına inanıyorum. Çünkü işin en temel şeyi, ekonomideki, yatırımlardaki en önemli hususlardan birisi risk algısıdır" diye konuştu.

MHP’li Karakaya, Türkiye ile ABD’nin Suriye’de sıcak bir çatışmaya girme olasılığına ilişkin soruya, “Teknik olarak öyle bir şey olur mu olmaz mı bilemiyorum ama Türkiye’nin her şeyden önce her şeyi göze aldığına inanıyorum. Türkiye bu konuya bir beka sorunu olarak bakıyor” yanıtı verdi.

Gazetecilerle kahvaltıda bir araya gelen Karakaya’nın açıklamaları şöyle:

“Bıçak kemiğe dayandı”

“Türkiye hiçbir zaman ABD ile ilişkilerinin bozulmasını istemez. Böyle bir niyeti de yok, bugüne kadar da olmadı zaten. Ama gelinen nokta itibariyle bakıldığında ABD’nin özellikle sınırlarımızda, Suriye, Irak ve bölgede izlediği politikalar, burada iş tuttuğu gruplar, terör örgütlerine baktığımızda bunların temel hedefinin Türkiye olduğu, Türkiye’nin hatta işgaline kadar gidebilecek düşünce, emel ve niyetlerde olduklarını hepimiz biliyoruz. Dünya biliyor, ABD de biliyor bunu. Şimdi burada bilmediği bir şey yok. Bugüne kadar hep bilmiyormuş gibi anlatma yoluna gidildi ama artık bıçak kemiğe dayandı. Yani burası Türkiye’nin var olma, yok olma noktası, mücadelesindeki bu nokta. Şimdi bu noktadan sonra kimsenin şu ya da bu şekildeki mazeretlerini dinlemek ya da bu konuda diplomasi anlamında bir şeyler düşünmek herhalde çok Türkiye açısından faydalı olacak gibi düşünmüyor. Türkiye öncelikle bu beka sorununu halletmesi gerekiyor.

“Ya istiklal ya ölüm”

Bu biraz Temel’in hani idama giderken son dileği sorulduğunda ‘bu da bana ders olsun’ şeyine benziyor. Evet Türkiye bu anlamda çok ders çıkardı ama bir ders de buradan alayım, bir bakayım derse belki bir daha öyle bir dersi tecrübeyi kullanma imkanı ve ortamı bulamayabilir. Onun için bu seferki duruş çok farklı. Türkiye burada kararlılığını gösterecek ve kesinlikle kim olursa olsun, Sayın Genel Başkanımızın da ifade ettiği gibi her gün ölüyoruz, her gün öleceğimize parça parça öleceğimize toptan yok oluruz ya da var oluruz. Ya istiklal ya ölüm. Yani bu işin başka bir parolası kalmadı.

"ABD ile sıcak temas olur mu, olmaz mı bilemiyorum"

“Teknik olarak ABD ile sıcak temas yaşanır mı, yaşanmaz mı bilemiyorum ama Türkiye’nin her şeyden önce her şeyi göze aldığına inanıyorum. Çünkü, Türkiye bu konuya bir beka sorunu olarak bakıyor. Yani ABD’nin, Türkiye’yi bu noktada ikna etmesinin ya da vazgeçirmesinin tek bir sebebi olabilir o da bu terör örgütlerinden bölgenin temizlenmesi konusundaki garanti. O da nasıl olur bilmem. Aksi taktirde ‘operasyonu durdurun değilse biz karşınızdayız’ şeklindeki bir tehdidin Türkiye açısından zerre bir önemi olmayacağını düşünüyorum.

“Zeytin Dalı operasyonu olmasaydı..."

Zeytin Dalı operasyonunun yapılmamasının Türk ekonomisine de çok ciddi bir darbe vuracağına inanıyorum. Çünkü bu bir milli güvenlik meselesi, ekonominin en temel unsurlarından birisi, özellikle yabancı yatırım açısından güvendir. Türkiye sürekli olarak bölündü mü bölünecek mi, sürekli Suriye tarafından veya içeriden tehdit ve tehlike altında olan, saldırı altında olan, geleceğinin ne olacağı konusunda tartışmaların olduğu bir ülke de ne yatırım olur, ne verimlilik olur ne de çalışma olur ne de sermaye gelir. Onun için ben bu operasyonun başarılı olarak sonuçlanmasıyla birlikte Türk ekonomisinin de çok ciddi bir toparlanma yaşayacağına inanıyorum. Çünkü işin en temel şeyi, ekonomideki, yatırımlardaki en önemli hususlardan birisi risk algısıdır.

Risk azalıp primler düştükçe doğal olarak yatırımlar da artar, sermaye de gelir, yani ekonominin diğer unsurları çarkları da işler. İşin en temelinde güven olayı vardır. Bun en basitinde turizmde görüyorsunuz. Turizm çok daha duyarlıdır bu tür şeylere. Bu operasyonun başarılı geçip bölgede bir güvenlik koridorunun oluşması doğal olarak içerideki riskleri, terör anlamındaki tehdit ve tehlikeleri de azaltıp ya da en aza indireceğinden dolayı bunun en hızlı etkisini inşallah göreceğiz birkaç ay sonra turizmde göreceğiz, bunun ciddi yansımaları olacak.