Muzaffer Gençdoğan – Ankara
Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı Nihat Ergün, 2023 için 500 milyar dolarlık ihracat hedefine mevcut ürünlerin satışını artırarak ulaşılamayacağını belirterek “Artık teknoloji yoğun, katma değeri yüksek ürün üretimine yoğunlaşmak zorundayız. Bu amaçla, ülkenin yenilik ve katma değer üretme potansiyeli taşıyan her şahsını ve her kurumunu aktif hale getirecek, ekonomik ekosistemin içine dahil edecek mekanizmaları kuruyoruz” dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda bakanlığının 2014 yılı bütçe tasarısı ile ilgili sunum yapan Nihat Ergün, Ekim ayında Orta Vadeli Programda yapılan son revizyonda 2013 yılı için yüzde 3.6 oranında bir büyüme öngördüklerini, şimdiye kadar elde ettiğimiz veriler, bu büyüme rakamının çok rahatlıkla yakalanacağını gösterdiğini anlattı. “Rehavet, mola, teneffüs, ağırdan alma, ara verme gibi kavramlara meyil etme lüksümüz yok” diyen Bakan Ergün, sözlerini şöyle sürdürdü:
““Ülkemizin 2023 hedeflerine ulaşması açısından en önemli alanlardan biri olarak karşımıza ‘bilim ve teknoloji’ çıkıyor. Zira bilim ve teknoloji konularında ilerleyeceğimiz her bir basamak, bizi diğer alanlarda da yukarıya taşıyacaktır. Bu ülkenin bundan sonra yürümeye değil koşmaya, ilerlemeye değil sıçramaya ihtiyacı vardır. Bunun yolu da alın terinin yanına akıl terini koymak, beyin gücünü devreye almak, Ar-Ge ve yeniliklerin adresi olmaktan geçiyor. Bizim yerin altında petrol ve doğalgaz gibi kaynaklarımız olmayabilir; ancak biz yerin üstünde çok daha kıymetli bir kaynağa, insanımızın, özellikle de gençlerimizin zekasına, bilgisine ve aklına sahibiz. Artık Türkiye’de hem üniversiteye hem de sanayiye bakan, bilgi ve nihai ürün üretimini bir arada değerlendiren bir yapı mevcuttur. Biz, rekabet gücümüzü Ar-Ge, inovasyon, markalaşma, tasarım ve kalite gibi alanlarda aramak durumundayız. Çünkü Türkiye, mevcut ürünlerini daha fazla pazarlara satarak 500 milyar dolar ihracat hedefine ulaşamaz. 500 milyar dolar ihracat hedefimize çok daha yeni, yüksek katma değerli, teknoloji yoğun ürünlerle, tasarımlarla, markalarla ulaşabiliriz. İşte bu nedenle, artık daha fazla üretmeye değil, daha kaliteli ve yüksek katma değerli üretim yapmaya odaklanıyoruz. Bizim politika hedeflerimiz arasında KOBİ’ler de var, büyük firmalar da var, hatta yeni girişimciler de var.”
Teknoloji yoğun sektörler öne çıkıyor
Makine ve otomotiv gibi yerleşik sektörleri güçlendirmeye çalışırken, ilaç, uzay, bilişim, elektronik gibi sektörlere de ivme kazandıracak bir alanda hareket ettiklerini kaydeden Ergün, ülkenin yenilik ve katma değer üretme potansiyeli taşıyan her şahsını ve her kurumunu aktif hale getirecek, ekonomik ekosistemin içine dahil edecek mekanizmaları kurmakta olduklarını söyledi. Ergün “Çalışmalarımızla 2023 yılına kadar Ar-Ge harcamalarının milli gelire oranını yüzde 3, yüksek teknolojili ürünlerin üretim içindeki payını ise yüzde 20 seviyesine çıkarmayı hedefliyoruz” dedi.
Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu’nda alınan kararları hayata geçirdiklerini vurgulayan Ergün, son toplantıda enerji sektörüyle ilgili çok önemli kararlar alındığını, önümüzdeki 10 yıl içinde, Türkiye’de enerji sektöründe 100 milyar doların üstünde bir yatırım gerçekleşmesinin beklendiğini ifade etti.
Bugüne kadar kamunun alım gücünün, ilaç sektöründe olduğu gibi fiyatları indirmek için kullanıldığını belirten Bakan Ergün “Artık bu gücü, ülkemizde ulaştırma, enerji, sağlık, bilgi teknolojileri ve haberleşme gibi kritik sektörlerde, yatırım ve teknoloji transferi amacıyla kullanacağız. Bu sektörlerde önümüzdeki 10 yılda yapılacak toplam yatırımın 600 milyar doları bulacağını düşünürsek, bu adımların önemi daha iyi anlaşılacaktır. Savunma sanayinde başarıyla uyguladığımız ofset uygulamalarını, işte bu sektörlere de yansıtarak, teknoloji kapasitemizi artırmış olacağız. Şu anda Türkiye’de hızlı tren projelerinde, Ankara metrosunda, 3G çalışmalarında, Akkuyu Nükleer Santralinde ofset uygulamaları gerçekleştirdik, gerçekleştiriyoruz” dedi.
Bilim merkezleri
Türkiye’nin 81 ilinde öğrencilerin bilime olan ilgilerini artırmak açısından önemi olan Bilim Merkezleri kurmak için çalışmalara başladıklarını ifade eden Nihat Ergün, Aralık ayında Konya, Şubat ayında ise Kocaeli’nde Bilim Merkezlerinin açılışını yapacaklarını, önümüzdeki birkaç yıl içinde tüm Büyükşehirlerde, 10 yıl içinde de tüm şehirlerde Bilim Merkezleri kurmayı hedeflediklerini anlattı.
Üniversite-sanayi işbirliğinin en önemli platformu olarak görülen teknoparklarla ilgili de sevindirici gelişmeler yaşandığını kaydeden Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanı, 2002’de sadece 2 teknopark varken, bugün 37 adedi faal olmak üzere teknopark sayısının 52’ye çıktığını, teknoparklarda kurulan ve 20 bin kişiye nitelikli istihdam sağlayan 2 bin 250 firmanın bugüne kadar 900 milyon dolar ihracat yaptığını ifade etti. Ergün, “Bundan sonra nicelikten çok niteliğe odaklanacağımız için, teknoparklarda ve Ar-Ge merkezlerinde performans kriterleri oluşturduk. Rekabet kuralları gereği Ar-Ge merkezleriyle ilgili sonuçları kamuoyu ile paylaşamıyoruz; ancak firma yetkilileriyle sonuçları paylaşıyoruz” diye konuştu.
Ar-ge yoğun alanlar
Nihat Ergün, Bakanlığın yürüttüğü San-Tez, teknogirişim sermayesi desteği gibi programlar ve yine TÜBİTAK programları sayesinde, dikey iniş ve kalkış yapabilen insansız hava aracı, kanser teşhis ve tedavisinde kullanılan enzim gibi önemli ürünler, yangın sistemleri için insansız hava aracı, beyin dalgalarını kullanarak insanların duygusal durumlarını tespit eden bir yazılım, Türkiye’nin ilk kızıl ötesi kamerası, yeni nesil zırhlı araçlar, yerli navigasyon gibi projeler geliştirildiğini vurguladı. Ergün “Önümüzdeki dönemde uzaya daha yüksek çözünürlüklü yer gözlem uyduları göndereceğiz. Bu kapsamda Göktürk 3 milli gözlem uydusu ile ilgili çalışmalara da başladık. Aynı zamanda, artık takım uyduları devreye alarak, bir noktanın görüntüsüne 24 saat aralıksız ulaşabileceğiz. Önümüzdeki 10 yıl içinde, kendi uydu fırlatma rampamızı da inşa edeceğiz” dedi.
Bakan Ergün, uzun bir süredir üzerinde çalışılan Girişimci Bilgi Sistemi’ni yılsonuna kadar kamuoyuyla paylaşacaklarını, bu sistemle, Türkiye’de yerleşik en küçük mahalle esnafından holdinglere kadar bütün girişimlerin ekonomik faaliyet verilerinin, ölçek (KOBİ Üstü, Orta, Küçük ve Mikro düzeyde), sektör ve il düzeyinde görülebildiğini anlattı. Ergün, kısa zaman içinde ilaç sektörü strateji belgesini de uygulamaya başlayacaklarını bildirdi.