Türkiye ve Almanya'daki meslek eğitimi uygulamalarında önemli farklar bulunuyor. Bunlardan en belirgini, ikili eğitim sistemi. Almanya'da uygulanan bu sistem, meslek eğitimi öğrencilerinin üç gün işyerinde pratik eğitim, iki gün de okulda teorik eğitim görmesi üzerine kurgulanmış bir uygulama. Teori ve pratik birlikte yürüdüğü için Alman meslek eğitimi sistemi Avrupa’daki eğitim sistemleri içerisinde en iyisi olarak kabul ediliyor.
Bu nedenle Avrupa'daki muadilleri de Almanya’daki meslek eğitimine yakınlaşma çabası içindeler. Bu çaba Türkiye için de geçerli. Zira ekonomi çevreleri, Türkiye'de ciddi oranda bir ara eleman açığının olduğuna ve alan bilgisi gerektiren pek çok işte istenen verimin elde edilemediğine dikkat çekiyor. Türkiye, bu açığı kapatıp, genç nüfusunu meslek eğitimi anlamında daha iyi yetiştirmek için AB'nin meslek eğitim programlarına yöneliyor.
‘İşbirliği Avrupa'da rekabet gücümüzü artıracak'
Milli Eğitim Bakanlığı Mesleki ve Teknik Eğitim Genel Müdürlüğü'nce hazırlanan, Türk Ulusal Ajansı ve Erasmus Plus tarafından desteklenen mesleki ve teknik öğretmenlerin yurtdışı eğitim programı da bunlardan biri. Milli Eğitim Bakanlığı, Sosyal Ortaklar ve Projeler Daire Başkanlığı Proje Koordinatörü Levent Tolay, bu proje ile 260 meslek eğitimi öğretmeninin İngiltere, İtalya ve Almanya’da 12 farklı alanda okul ve sektör deneyimi yapmalarının öngörüldüğünü belirtiyor. Koordinatör projenin hedeflerini şu sözlerle aktarıyor: "Söz konusu proje ile amacımız, bu alandaki eksiklerimiz neler bunları görebilmek ve artılarımızı gittiğimiz ülkelerle paylaşmak. Ayrıca başta Almanya ile kuracağımız mesleki eğitim bağı sayesinde Avrupa ile rekabet ortamında mesleki ve istihdam anlamında gücümüz de artacaktır’.
‘Türkiye'de meslek eğitimine olan ilgi artıyor'
Milli Eğitim Bakanlığı Sosyal Ortaklar ve Projeler Daire Başkanı Şennur Çetin de öğretmenlerin bir aylık sürelerde ilgili ülkelerdeki meslek okullarını ve sektörleri ziyaret edeceklerini ve böylece Türkiye'nin meslek eğitimi alanında AB'ye biraz daha yakınlaşacağını belirtiyor. Çetin, ayrıca Türkiye'de de Avrupa'da olduğu gibi meslek eğitimine olan ilginin ve verilen değerin arttığını ve bu yöndeki eğitimin ciddi bir alternatif olarak algılanmaya başlandığını ifade ediyor: "Farkındalık oluşturma, bilgilendirme toplantıları ile son üç yılda yapılan çalışmalar doğrultusunda yüzde 26'da olan meslek eğitimindeki öğrenci sayısı, şu anda yüzde 54'e ulaştı. Yani meslek eğitimi ile ilgili algı değiştiği için ortaöğretim düzeyinde yüzde 54 oranında öğrenci artık meslek eğitimini tercih ediyor."
‘Daha fazla öğrenciye ulaşılacak'
Söz konusu projeye Almanya'da lojistik destek sağlayan Arda Danışmanlık ve Eğitim Kurumu, AB'nin Erasmus Plus hareketlilik programı çerçevesinde çok sayıda mesleki ve teknik eğitim programını koordine ediyor. Kurumun Müdürü Dr. Susam Dündar-Işık, ilgili projenin diğer eğitimi çalışmalarından farkını şöyle dile getiriyor: "Öğretmenlerin Almanya'da ki eğitim sistemine entegre olması ve bunu daha büyük kitlelere yani öğrencilerine anlatabilmesi çok önemli. Bu projenin en büyük farkı da burada yatıyor.”
Dündar- Işık, daha önceden gençlerle ya da belirli kurumlardaki yetişkinlerle çalıştıklarını ve katılımcıların genelde bilgileri kendilerine göre alıp Türkiye'ye götürdüklerine işaret ediyor. Dündar-Işık bu bağlamda;’ Gelen öğrencilerin mesleki uygulamaları kıyaslama ya da bilimsel ölçüde deneyimleme şansları yoktu. Ama şimdi gelecek olanlar, öğretmen oldukları için daha verimli değerlendirmeler yapabilecek ve tespitlerini daha fazla gence ulaştırabilecekler" diyor.
Meslek Eğitimi öğretmenlerinin yurtdışında deneyimleyeceği 12 branşta çocuk gelişimi, konaklama-seyahat, yiyecek-içecek, gazetecilik- grafik ve fotoğraf, güzellik ve saç bakımı, hasta ve yaşlı hizmetleri, metal teknolojisi, mobilya-iç tasarım, motorlu araçlar teknolojisi, pazarlama-perakende ve radyo-televizyon alanları yer alıyor.