Gündem

'Mesaj çektim, tutuklandım'

Ergenekon davasında sorgulanan sanık Gazi Güder, 'Bir başka sanığa bayram mesajı çektiğim için örgütle irtibatlandırıldım, tutuklandım' dedi

20 Kasım 2008 02:00

Silivri Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’nde devam eden Ergenekon Davası’nın 16. duruşması sabah saat 9.30’da başladı. İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada,  tutuklu sanık Gazi Güder savunmasını yaptı.  
 
'Ergenekon Terör Örgütü'ne üye olmakla ve kişisel verileri saklamakla suçlanan Güder, savunmasında 18 aydır tutuklu olduğunu söyleyerek tahliyesini talep etti. Güder, iddianamede, kendisinin “cesur yürek” kod adını kullandığının belirtildiğini kaydederek, “Başbakana da ‘cesur yürek’ deniyor. Biri için övücü bir laf benim için kod adı oluyor. Kimseye kod adı vermedim” dedi.

'Bayram mesajı çektiğim gerekçesiyle tutuklandım'

Yazılım geliştiren bir şirketin sahibi olduğunu ve tutuklu olduğu için şirketinin kapanmak üzere olduğunu söyleyen Güder, iddianamede Ergenekon sanıklarından Bekir Öztürk ile irtibatından söz edildiğini kaydederek, şunları söyledi:
“Bekir Öztürk ile tek irtibatım bayramda kutlama mesajı gönderdiğim gerekçesiyle tutuklandım. Yüzlerce, binlerce kişiye bayram mesajı gönderdim. Kuddisi Okkır benim şirketimde danışmandı. Şirketimde ülkemin hayrına olan yazılımları gerçekleştiriyorum. Ayşe Asuman Özdemir ile internette bir demokrasi platformunda mediatörlük yapıyordum. Demokrasi Platformu’nun ne kurucu ne sahibiyim. Bu grup nette yer alan yüzlerce gruptan biridir. Bu grupta gerçek kimlik isteniyordu. Bunun nedeni gayri ciddi insanların gruba girmesini engellemekti.”

'500 köy okuluna kütüphane yaptırdım'

Güder savunmasında, Demokrasi Platformu grubundan “Ulusal Köy Kütüphanesi Projesi”ni yaşama geçirdiklerini ve bu proje ile 500’ün üzerinde köy okuluna kütüphane kurduklarını belirtti. Güder, internet sitelerinde de yaptıkları yardımın detaylarını yayınladıklarını söyledi.
Proje kapsamında on binlerce insana giysi, kırtasiye ve bilgisayar yardımında bulunduklarını da ifade eden Güder şöyle devam etti:

“Benim aydınlanma projesi dediğim proje bir takım insanları rahatsız etti. 1984’te kendi isteğimle TSK’dan istifa ettim. Türkçe konusunda hassasiyeti olan biriyim. Ülke insanına katkıda bulunmak için 6 ayda eğitimsiz birini meslek sahibi yapabilirim. 7 bin sayfalık işletme yönetimi sistemleri kitabını herkesin anlayacağı dille yazdım. On yıl önce emekli oldum, tutuklanana dek emekli maaşımı fakir öğrencilere harcadım. Kişisel verileri kaydetmekle suçlanıyorum. Projeye katılanlar yardımlarının nereye girdiğini bilsin ve baksın diye bilgilerini kaydettim. Eğitimden sorumlu Vali Yardımcısı projemiz üzerine beni çağırdı, ‘hemen dernekleşin maddi manevi her türlü destekte bulunuruz’ dedi. Benim fişlemek gibi bir durumum yok“ 

'Her gelen maili okur musun?'

Güder, sözlü savunmasının ardından çapraz savunmaya alındı. Güder’e duruşma savcısı Mehmet Ali Pekgüzel, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇGD) Başkanı Türkan Saylan’ın cinsel hayatına ilişkin mailleri, cezaevindeyken hayatını kaybeden Kuddusi Okkır’a neden gönderdiğini sordu. Bu soruya Güder’in avukatı Özbay Demirel itiraz ederek, “İnsanlar kendilerine gelen her maili okur mu?” dedi.

Güder, Saylan’a ait bilgilerin yer aldığı mailin Ergenekon sanıklarından Ayşe Asuman Özdemir’e gönderdiğini ve mailde Saylan’ın tatildeki cinsel hayatına ilişkin bir ifadenin de yer aldığını söyledi. Savcı Pekgüzel bunun üzerine “Size gelen her maili Asuman hanıma gönderir misiniz?” diye sordu.

Savcı Pekgüzel, Güder’e "Ağabeyler Operasyonu'yla ilgili Asuman hanımın gönderdiği mailleri başkalarına neden gönderdiğini" de sordu. Güder, bu mailleri göndermekte herhangi bir amacının olmadığını ve kendisine gelen pek çok maili de okumadığını söyledi. Savcı Pekgüzel, “Doğruluğunu teyit etmediğiniz mailleri neden forwardlıyorsunuz?” sorusunu yöneltti. Güder, bunda herhangi bir kastının olmadığını vurguladı.

'Lay lay lom okudum'

Savcı Pekgüzel, Ergenekon sanıklarından Halil Behiç Gürcihan’ı tanıyıp tanımadığını da Güder’e sordu. Güder, tanışıklığının olmadığını ve internet sitesinden tanıdığını söyledi.

Savcı Pekgüzel, Güder’e “Kadınlara yönelik master planı” ve “Ayrık otu” projelerinin bulunduğunu ve “Kuvayı Milliye” olarak kadınların teşkilatlanmasından söz eden dokümanların bilgisayarında ele geçirildiğini ve bunların ne anlama geldiğini sordu. Güder, Ayrık Otu gibi bir proje görmediğini, bir çoğunu ciddiye almadığını, "lay lay lom" okuduğunu söyledi.

Duruşma savcılarından Nihat Taşkın, Güder’e Kuddusi Okkır’dan hangi konularda danışmanlık aldığını ve ücret ödeyip ödemediğini sordu. Güder, KOSGEB projeleri konusunda danışmanlık aldığını ve ücret ödediğini söyleyerek, dokümanları sunabileceğini kaydetti.

Savcı Taşkın, Güder’e “Tanımadığınız kişiler kısaltılmış adlarıyla size neden mail gönderiyor. Maillerin içeriğinden konuyla ilişkili olduğunuz anlaşılıyor?” diye sordu. Güder bu soruya tepki göstererek, “Birine ‘bana mail göndermeyi kes’ mi diyeceğim” dedi. Savcı Taşkın, Güder’e gönderilen maillerde Zekeriya Öztürk ve Muzaffer Tekin’in Danıştay saldırısından söz edildiğini, bu kişilerin isimlerinin kısaltıldığını belirterek, “İlişkisi olmayan birine bu mailler gönderilebilir mi?” diye sordu. Güder, “Bana lüzumsuz dedikodu, sohbet babında çok sayıda mail gelmiştir. Bu mailleri Kuddisi Okkır’a göndermemin özel bir nedeni yok. İstihbarat toplasak, 3-5 maille mi olur? Bunu anlamakta zorlanıyorum." yanıtını verdi.

'Asuman Özdemir yalan mı söylüyor?'

Tutuklu sanıklardan Kemal Kerinçsiz, Güder’e Ergenekon sanıklarından Asuman Özdemir’in kişiliğinin nasıl olduğunu sordu. Güder de, “Sert ve konuşmayı seven bir kişiliği var. Hükümeti kastetmiyorum, sert eleştirilerde bulunduğu yazılar yazıyor. Ama genelde çok konuşan insanın ekleme yapmadan konuşması da beklenemez” diye yanıt verdi. Güder’in avukatı Demirel, “Ben de size mail atarım. Filtreleme şansımız yok. Mail adresinizi bilen herkes size mail gönderebilir. Ben Başbakan Tayyip Erdoğan’a 'merhaba' diye bir mail gönderebilirim. Bu da mı suç?” diye konuştu.
 
Tutuklu sanıklardan Muzaffer Tekin de, Güder’e “Bir konuşmasında Kuddisi’ye, ‘benimle tanıştırmak istemiş’ beni bu adamla mı tanıştıracaksın, dedin mi” diye sordu. Güder, “İsmi olaylara karışmış insanlarla mı tanıştırmak istiyorsun anlamında bu konuşmayı yaptım” yanıtını verdi. Güder, kendisine Asuman Özdemir’in gönderdiği hiçbir maile yanıt vermediğini ekledi. 

'El konulan bilgisayara bilgi girilebilir' 

Tutuksuz sanıklardan Kemal Alemdaroğlu, bilgisayar uzmanı olan Güder’e “Bilgisayarına el konuldu. Kasa alındıktan sonra bilgi konabilir mi?” sorusunu yöneltti. Güder, bunun son derece basit bir işlem olduğunu ve 14 yaşındaki çocuğun bile bunu yapabileceğini söyledi. Alemdaroğlu, el konulan bilgisayarının kopyasının kendisine verilmediğini açıkladı. Güder, “Bilgisayarda istenirse her şeyi yapabilirsiniz” dedi.

Savcı Pekgüzel, Güder’e yöneltilen soruların bir sanığa değil bilirkişiye sorulması gerektiğini hatırlattıktan sonra, “İmage alındıktan sonra ekleme yapılabilir mi?” diye sordu. Güder, internette bir sürü programın bulunduğunu ve en ufak bir mail geldiğinde dahi bilgisayarın has değerinin değiştiğini açıkladı.
Güder’in avukatı Demirel, kendilerine bilgisayarın imajının 8-9 ay sonra verildiğini ve bu süre içerisinde bilgisayarın içine tır bile sokulabileceğini söyledi.
Güder’in çapraz sorgusunun ardından Halil Behiç Gürcihan’ın sorgusuna başlandı.