Gündem

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer: Bazı kiracılarımızdan kira almayacağız; tarımsal projelerde kısıntıya gitmeyeceğiz

02 Mayıs 2020 10:45

Mersin Büyükşehir Belediye Başkanı Vahap Seçer, Koronavirüs salgını nedeniyle zorunlu olmayan harcamaları durdurduklarını, ancak zorunlu alan olarak gördükleri tarım desteklerinde bir azalma olmayacağını söyledi. 2020 bütçesinde kaynağı ayrılan tarımsal proje ve yatırımların kısıntıya uğramayacağını belirten Seçer, kiracılarla ilgili de çalışma yaptıklarını kaydederek, “Birçok kiracımızdan ya kira almayacağız ya da 3 ay süreli erteleyeceğiz” dedi.

Büyükşehir Belediye Başkanı Seçer, Mersin’in yerel televizyonlarından Sun RTV’de “Tarıma, Üretime, Emeğe Saygı Yayınları” programına katılarak, Deniz Tuncay Akkapılı’nın sorularını yanıtladı. Korona virüs salgını nedeniyle ekonomide yaşanan daralmanın belediyelerin gelirlerinin azalmasına neden olduğunu ifade eden Başkan Seçer, “Bunların önlemlerini aldık, alıyoruz, alacağız. Bu badireleri atlatacağız. En az sıkıntıyla, en az tahribatla bu süreci atlatacağız. Hakimiz, ne yaptığımızı biliyoruz. Mevcut kaynakları en akılcı şekilde kullanıp, bu süreci aşacağız” diye konuştu.

“Birçok kiracımızdan ya kira almayacağız ya da 3 ay süreli erteleyeceğiz”

Belediye gelirlerindeki düşüşü mayıs ayı itibariyle daha net olarak göreceklerini kaydeden Seçer, “Türk ekonomisi daralma sürecine girdi, fabrikalar kapalı, ihracat yok. Her alanda küçülme var. Bu da vergi gelirlerine yansıdı, o da bizim belediye gelirlerine yansıdı. Türkiye’nin topladığı verginin yüzde 6’sı yerel yönetimlere gidiyor. Ne kadar çok vergi, o kadar çok gelir demek. Ne kadar büyük ekonomi, ne kadar çok gayri safi milli hasıla, o kadar çok vergi demektir. Diğer taraftan öz gelirlerimizde de düşüş var. Birçok kiracımızdan ya kira almayacağız ya da 3 ay süreli erteleyeceğiz. Bunların çalışmasını yapıyoruz. Önümüzdeki günlerde meclisi olağanüstü toplayacağız. Bizimle ticari ilişkisi olan ya da bazı vergi, harç, fatura ödemesi olan yurttaşlara bir dizi kolaylık getiriyoruz. Bunların yasal dayanağı parlamentodan çıktı. Ben de belediye başkanı olarak kişisel inisiyatif alarak destek programı açıklayabileceğim” ifadelerini kullandı.

“Tarıma destek vermeye devam edeceğiz”

Seçer, belediyelerin gelirlerinin düşeceğini haftalar önce öngördüklerini ve genelge yayınlayarak, zorunlu haller dışındaki harcamaları durdurduklarını dile getirerek, “Tarıma destek vermeye devam edeceğiz. Zaruri kalemleri belirledik. Örneğin tarım sektörü de bu zaruri alanlara giriyor. 2020 bütçesinde kaynağı olan bazı projelerimiz var. Bunlarda kısıtlamaya gitmeyeceğiz. Tarım sektörünün durmaması gerekiyor. Faaliyetini devam ettirmesi gerekiyor” şeklinde konuştu.

Tarımsal ürünlerin pazarlanmasının da herhangi bir sıkıntıya uğramadan devam etmesi gerektiğini vurgulayan Seçer, Mersin limonunun İstanbul ve Ankara’ya gönderilmesine aracılık ederek, bu sorun hakkında farkındalık oluşturmaya çalıştıklarını söyledi. Başkan Seçer, “Limonda ihracatın durdurulması üreticide sıkıntılara neden oldu. Şimdilerde tarlada çilek üreticisi, çilek hasat ediyor. Mut’ta erkenci, turfanda erik üretimi başladı. Kayısı üretimi peşinden geliyor. Yine bizim bölgemizde şeftali hasadı başlayacak, Tarsus’ta üzüm hasadı başlayacak. Bütün bunları, gelecekte, hasadın yoğun olacağı süreçte yaşanan sıkıntıları görüp, tedbirler almak gerekiyor” dedi.

“Hedefimiz küçük üreticiyi desteklemek”

Mersin Büyükşehir Belediyesinin tarım sektörüne ayni, nakdi ve alet edevat olarak rutin destekler verdiğini belirten Seçer, “Bizim hedefimiz, büyük değil, küçük üretici ve kadın üretici; insanların güç birliği yapmasını sağlamak. Bunun da en iyi yollarından biri kooperatifleşme. Bunu da kalıcı, sürdürülebilir şekilde yapmak” diye konuştu.

Başkan Seçer, akaryakıt, gübre, tohum ve ilacın tarımın önemli girdileri olduğunu, maliyetleri artıran kalemlerin de bunlardan oluştuğunu vurgulayarak, “Bu ürünlerle ilgili vergi yükünü azaltmak merkezi hükümetin işi. Dünyanın neresine giderseniz gidin, desteklenmeyen bir tarımın ayakta kalması mümkün değil. Bizdeki temel mesele, tarımsal girdiler üzerindeki vergi yükü ve ithalata bağımlı olmamız. Döviz kurları yetmezmiş gibi bir de ÖTV, KDV ile daha maliyetli hale geliyor. Üreticinin güç birliğine önem vermesi lazım. Hem üretim aşamasında hem pazarlama aşamasında güç birliği yapması lazım ki, ürününü değeriyle pazarlayabilsin. Kooperatifleşmeyi onun için önemsiyoruz” ifadelerini kullandı.