Almanya Başbakanı Angela Merkel, seçim kampanyası kapsamında ülkenin en önemli dört YouTube vlogger'ının sorularını yanıtladı. #Deine Wahl (#Senin Seçimin) adlı programda Merkel, Türkiye'ye ilişkin de önemli açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan ile farklı konularda birçok görüş ayrılığına sahip olduğunu söyleyen Merkel, bu konuları Erdoğan ile sık sık konuştuklarını ancak birçok konuda bir çözüme ulaşamadıklarını kaydetti. Almanya Başbakanı "Birbirimizi birçok konuda maalesef ikna edemedik, bunlara yenileri de eklendi ve belki de bundan iki yıl öncesinden daha fazla probleme sahibiz" diye konuştu.
"Yücel ve tutuklu tüm gazetecilere sahip çıkmalıyız"
Almanya Başbakanı Türkiye'de tutuklu olan gazeteci Deniz Yücel'e de değindi. Alman insan hakları aktivisti Peter Steudtner dahil Türkiye'de tutuklu bulunan tüm Alman vatandaşları için "elimizden geleni yapıyoruz" diyen Merkel, Yücel'in durumunun ise çifte vatandaş olduğu için daha zor olduğunu kaydetti. Konsolosluk desteğinin kısmen sunulabilse de Yücel konusundaki gelişmelerin "tatmin edici olmaktan çok uzak olduğunu" kaydeden Angela Merkel "İşte bu nedenle de 'artık ilişkileri böyle devam ettiremeyiz' dedik. Bizim iş adamlarımızın da bazı sorunlarla karşılaştıklarını gördük. O nedenle ilişkilerin çok zor bir rotada olduğunu ve bazı konularda gerçekten sınırlamalar getirmemiz gerektiğini açıkça ifade ettik" dedi.
Sunucunun Türkiye'ye yönelik "Daha fazlasının yapılması gerekmiyor mu peki?" yönündeki sorusunu ise Merkel "Daha fazla çalışmamız lazım, tabii diyalogda da kalmamız lazım" diyerek yanıtladı. Türkiye'den son dönemde özellikle iş adamları bağlamında "ekonomik işbirliğine ihtiyacımız var" yönünde ilk sinyallerin gelmeye başladığını aktaran Almanya Başbakanı, Alman turistlere yönelik uyarıların da Türkiye'yi düşünmeye sevk eden nedenlerden biri olduğunu söyledi. Yine de tüm bunların yeterli olmadığını belirten Merkel "O nedenle Deniz Yücel ve diğer gazetecilere tüm gücümüzle sahip çıkmalıyız" diye konuştu.
"Türkiye sadece Erdoğan'dan oluşmuyor"
Merkel sunucunun "Deniz Yücel bir 5 ay daha tutuklu kalırsa, bir sonraki adımınız ne olacak?" şeklindeki sorusuna da "AB üyelik müzakerelerinde yeni bir fasıl açılmaması, üyelik yardımlarının en düşük düzeye çekilmesi gibi" adımların atıldığını kaydetti. "Tabii ki biz de sıkıştırıp, sert konuşup, hiçbir uzlaşmaya yanaşmayabiliriz" diyen Merkel "Ama şunu da unutmamak gerek: Türkiye sadece Erdoğan'dan ve hükümetinden oluşmuyor. Ülkenin neredeyse yüzde 50'sinin referandumda "Hayır" dediğini unutmamalı. Ve onların da bizden beklentileri var" dedi. Merkel çok sert adımlar atıp konuşmayacak düzeye gelmek istemediğini de sözlerine ekledi.
Gümrük Birliği ve ön üyelik yardımları
Türkiye'nin AB'ne tam üyeliğinin "büyük taraftarlarından biri olmadığını" yineleyen Merkel sunucunun gerekirse "Üyelik müzakerelerini tamamen kesebiliriz, bu da bir olasılık değil mi?" sorusunu ise şu sözlerle yanıtladı: "Ülkedeki bizden umut bekleyen, bizimle bağları koparmak istemeyen diğer yüzde 50'ye yanlış sinyaller göndermek istemiyorum. Kesin olan şey: Türkiye ile Gümrük Birliği'nin genişletilmesini hayata geçirmeyeceğiz ve sadece paranın tam olarak nereye gittiğini bildiğimiz alanlarda ön üyelik yardımı yapacağız."
© Deutsche Welle Türkçe
DW, BD/BÖ