Almanya Başbakanı Angela Merkel, Türkiye’deki basına yönelik iktidarın tutumunu eleştirirken, Cumhuriyet gazetesinin eski genel yayın yönetmeni Can Dündar’ın durumunu örnek gösterdi. “Basın özgürlüğünü her defasında yeniden savunmamız lazım" diyen Merkel, "Çok çabuk tehlikeye girebileceğini gözardı etmememiz gerek. Sadece Türkiye’deki medya aklımıza gelmesin, Avrupa’da da. Onlar zaten yeterince zor bir durumun içindeler. Can Dündar bunun en önemli örneği" ifadesini kullandı. "Basın özgürlüğü devlet kontrolü ve sansürün dışındadır" diyen Merkel, "Bu da tek başına yetmez. Basın özgürlüğü aynı zamanda, korkutan ve takipten uzak, yolsuzluklar üzerine yazabilmektir" diye konuştu.
Hürriyet'ten Fırat Alkaç'ın haberine göre, Almanya’nın en prestijli ödüllerinden Sanssouci Kolokyumu’nun dün Almanya’nın Postdam kentinde düzenlenen ödül törenine katılan Başbakan Merkel, konuşmasının bir kısmını Türkiye’deki basın özgürlüğünün durumuna ayırdı. Aynı törende İtalyan gazeteci Roberto Saviano da aldığı ödülünü gözaltındaki Mehmet ve Ahmet Altan’a ithaf etti.
Türkiye’nin AB üyesi olması gerektiğini savunan İtalyan yazar, eğer Türkiye AB üyesi olsaydı, bugün çok daha farklı olacağını savundu ve şunları söyledi
“Türklerin ikinci vatanı Almanya’da aldığım M100 Media ödülünü 2 Türkaydına adamak istiyorum. Ahmet Altan gazeteci yazar, Mehmet Altan ise ekonomiprofesörü. İkisi de 10 Eylül’de tutuklandı. Altanlar bir televizyon programında darbe girişimine bir gün önce bilinçaltı mesajlar vermekle suçlanıyor. Mehmet Altan, Türkiye’nin kimliğinin ırk ve din üzerine değil, insanhakları ve saygı üzerine kurulması gerektiğini savundu. Eğer bugün Türkiye AB üyesi olsaydı, Ahmet Altan’la Mehmet Altan’ın kaderi bizi çok daha yakından ilgilendirirdi.”Dünkü etkinliğe konuşmacı olarak katılan gazeteci Can Dündar da, “En az 220 gazeteci cezaevinde. Türkiye dünyanın en büyük gazeteci cezaevi."