İyi Parti Genel Başkanı Meral Akşener, kendisine "Beni kendinle uğraştırma" diyerek hedef gösteren Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'a, "Ben buradayım, adresim belli" karşılığını verdi. Daha önce de birçok kez tehdit edildiğini söyleyen Akşener, "Evimiz bastınız, partimin adresi belli. Çantam elimde, benim için Silivri soğuk değil, buyurun Recep Bey" ifadelerini kullandı. Adıyaman'da konuşan Akşener, çadırda kalan kadınların hijyen sıkıntılarını da dile getirdi. Kadınların seslerini duyurmak istediğini söyleyen Akşener, "İnanılmaz bir hijyen problemi var. Gıda ve su konusunda eksiklikler var. Kadınlar benden bu sesi duyurmamı istedi. Kadın ve çocukların travması geçmiyor" dedi.
Akşener, Kahramanmaraş merkezli depremlerin vurduğu Adıyaman'ın Gölbaşı ilçesini ziyaret etti. Kentteki çadırların hijyen sıkıntısından bahseden Akşener, Erdoğan'a da yanıt verdi. Akşener, şunları söyledi:
"Kadınlar benden bu sesi duyurmamı istedi"
"Kadınlar açısından sorunlar var. Evi ağır hasarlı eşyasını toplamak için çadırın içinde yaşayan insanlar var. Bunlar devletin ya da siyasi yapılarından uzaklar. O çadırların içine gittim. İnanılmaz bir hijyen problemi var. Gıda ve su konusunda eksiklikler var. Kadınlar benden bu sesi duyurmamı istedi. Kadın ve çocukların travması geçmiyor. Ders çalışamıyor çocuklar. Tüm bunlara bakmalıyız. Elinden gelen yardımı herkes yaptı ama artık ciddiyetle psikolojik olarak bunun nasıl geçeceğine bakmamız lazım. Ciddi eksiklikler gördüm. Eksiklikler giderilmiyorsa 1,5 ay sonra biz geleceğiz, tüm eksiklikleri gidereceğiz. Sağlam kalan binalarda kendisine eşyalar verilmiyormuş. İnşaat demirleriyle ilgilidir ihaleler. O evin içinden para çıktıysa sahibinindir. Keşmekeş kaldı Gölbaşı ilçesinde. Bunların yapılması bekleniyor dendi.
"İftirayı atan şerefsizlerin hepsi senin mahkemelerinde beraat etti"
Sayın Erdoğan'ın beni tehdidinin üçüncüsü bu. 31 Mart seçimlerinde 'bu bayanı hapse gönderirim' dedi. Ben de elime çantayı hazırladım, 'buyur bilader' dedim. Birinci tehdit buydu. İkincisi, Rize'de 'ey gelin hanım görürsün gününü' dedi, Rize'de bir sürü yanlış iş oldu. 'Bunlar iyi günlerin demişti' bu ikinci tehditti. Şimdi de 'beni kendinle uğraştırma' diyor. Diyorum ki, Recep Bey neden bu kadar sinirlisin? Devr-i iktidarında namusuma şerefime sahibi olduğunuz televizyon kanalından iftira atıldı, bununla ilgili mücadele ettim sen beni aradın gereğini yapacağını söyledin. O iftirayı atan şerefsizlerin hepsi senin mahkemelerinde beraat etti. Devr-i iktidarında evim basıldı. Basanların tamamı beraat etti.
"Bir gün uyanıyorum en yerli milli insanıyım, ertesi gün PKK'lı oluyorum"
Ey Sayın Erdoğan, sen önce otur bunlara bak. Seni yanıltan yanındaki yalaka tayfasına bak. Sana yanlış bilgi veren, o temeli sana attıran, temel atma tiyatrosunu yaptıran, yanındaki cebini dolduran cahil liyakatsiz yalaka tayfasını tehdit et. Cumhur İttifakı'nın içindeki sisteme inanamıyorum. Bir gün uyanıyorum en yerli milli insanıyım. Ertesi gün PKK'lı oluyorum. Sonraki gün faili meçhulcu oluyorum.
"Demirden korksak trene binmezdik"
Karar verin kardeşim ben neyim. Bunların hepsi birbirine zıt şeyler. Hepsi beraber olduk devri iktidarında. Kimi mahkemeye verdiysem de takipsizlik kararı verildi. Tüm bunların neticesinde Sayın Erdoğan da beni iyi tanır ki ben bugüne kadar hiçbir tehdide pabuç bırakmadım. Demirden korksak trene binmezdik.
"Silivri soğuk değil, buyurun Recep Bey"
Dolayısıyla ben buradayım, adresim belli, evimiz bastınız, partimin adresi belli. Çantam elimde, benim için Silivri soğuk değil, buyurun Recep Bey. Ama bu sinire gerek yok. Ben sana tavsiye edeyim, papatya çayına devam. Devri iktidarında kimi mahkemeye verdiysem de takipsizlik kararı verildi. Sayın Erdoğan beni iyi tanır ki, ben bugüne kadar hiçbir tehdide pabuç bırakmadım