-Memurlar zamdan önce yasa pazarlığında ANKARA (A.A) - 11.08.2011 - Memur konfederasyonları, bu yıl zam pazarlığından önce kamu kesimiyle toplu sözleşme hakkı için yasa pazarlığına oturdu. Memur-Sen, Türkiye Kamu-Sen ve KESK yöneticileri, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik başkanlığında yapılan toplantının ardından, kamu çalışanlarına tanınan toplu sözleşme hakkının yasal çalışması için ilgili kamu kurumlarının temsilcileriyle 2 günlük bir çalışma yaptı. Çalışmada, taraflar, 29 başlık altında görüşlerini ve beklentilerini ortaya koydu. Görüşmelerde, memuriyete giriş tarihinden itibaren sendikaya üye olunması, 100 ve daha fazla kamu görevlisinin çalıştığı iş yerlerinin en üst amirleri ve yardımcılarının sendika üyeliği, fonksiyonunu yitirecek kurum idari kurullarının kaldırılması, toplu sözleşme görüşmelerinin eylül ayında gerçekleştirilmesi konularında büyük ölçüde uzlaşma sağlandı. Konfederasyonlar, memur sendikacılığındaki 11 hizmet kolu esasının devam etmesi gerektiğini belirtirken, kamu kurumları, hizmet kollarının olup olmamasının tartışılması gerektiğini ifade etti. Türkiye Kamu-Sen, sendika üye aidatı tahsil edilebilmesi için baraj öngörülmesini önerdi. Konfederasyon, örneğin, hizmet kolunda çalışanların yüzde 2'si oranında üye kaydetmiş sendikanın aidat alabilmesi şeklinde bir düzenleme yapılabileceğini savundu. Devlet Personel Başkanlığı ise üyelik aidatına baraj konulmasının sendikaların gelirlerini azaltabileceği gibi, bu durumun yetkili sendikaların tespitini de etkileyeceğini belirtti. Konfederasyonlar, TBMM, Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği, MGK, Milli Savunma Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü, TSK, ceza ve infaz kurumlarındaki personel ve sivil memurların sendikaya üye olamayacaklar listesinden çıkarılması isterken, kamu kesimi, ilgili kurumlarda gelen görüşleri gerekçe göstererek bu taleplere sıcak bakmadı. Konfederasyonlar ayrıca sendika yöneticilerinin görev yerlerinin değiştirilmemesinin bir takım düzenlemelerle güvence altına alınmasını istedi. -Pazarlığın çerçevesi Taraflar arasındaki en önemli görüş farklılıklarından birini toplu sözleşmenin kapsamı oluşturuyor. Buna göre, konfederasyonlar, toplu sözleşmenin kapsamının mali ve sosyal haklarla sınırlandırılmamasını, kamu çalışanlarının diğer taleplerinin de ele alınabilmesini istiyor. Kamu kurumları ise toplu sözleşmenin kapsamının mali ve sosyal haklarla sınırlı olması gerektiğini belirtiyor. Memur-Sen görüşmelere en çok üyeye sahip konfederasyonun katılmasını isterken, Türkiye Kamu-Sen ve KESK, 3 konfederasyonun görüşmeleri birlikte yürütmesi görüşünü savunuyor. Karşı tarafın tek konfederasyondan oluşmasının pratik ve karar almada etkili olacağını savunan kamu kurumları ise 3 konfederasyonun temsilcilerinin görüşmelerde yer almasıyla da ''katılımcı toplu sözleşme'' yapılmış olacağı yaklaşımına sahip. Kamu kurumları, karar noktasında ise karmaşayı gidermek adına en fazla üyeye sahip konfederasyonun vereceği kararla toplu sözleşmenin imzalanmasını öneriyor. -Kaç toplu sözleşme imzalanacak? Memur-Sen, genel toplu sözleşme, hizmet kolu toplu sözleşmesi ve belediye toplu sözleşmesi; Türkiye Kamu-Sen, genel toplu sözleşmenin yanında kurumsal sözleşme; KESK, genel, hizmet kolu ve kurumsal toplu sözleşme yapılmasını istiyor. Kamu kurumları ise tek ve genel toplu sözleşme yapılmasını öneriyor. Hizmet kolu toplu sözleşmesine karşı çıkan kamu kurumları, hizmet koluna ilişkin müzakere konularının genel toplu sözleşme metninde bağıtlanabileceği belirtiyor. Memur-Sen ve Türkiye Kamu-Sen, toplu sözleşme görüşmelerinin anlaşmazlıkla sonuçlanması halinde kararları bağlayıcı olacak Kamu Görevlileri Hakem Kurulunda, Danıştay veya Yargıtay başkanlığından bir üyenin başkanlığında, en fazla üyesi olan konfederasyonun 2 temsilcisi, ikinci ve üçüncü konfederasyonların 1'er temsilcisi, Devlet Planlama Teşkilatı, Devlet Personel Başkanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Milli Eğitim Bakanlığından 1'er temsilcinin yer almasını istiyor. Konfederasyonlar, Üniversitelerarası Kurul tarafından seçilecek veya konfederasyonların belirleyeceği öğretim üyelerinden hükümetin seçeceği 2 öğretim üyesinin de buraya dahil edilmesini talep ediyor. KESK ise kurul kararlarının nihai kabul edilmesine karşı çıkıyor. Bunun uluslararası sözleşmelere, sendikal hak ve özgürlüklere aykırı bir durum olduğunu savunan KESK, kurul kararlarının toplu sözleşme hükmünde olmaması gerektiğine belirtiyor. KESK, grev hakkının önünü bu şekilde kesildiği yaklaşımıyla kurulun bileşimi hakkında görüş belirtmedi. Maliye Bakanlığı, Bakanlar Kurulunca seçilecek bir üyenin başkanlığında, Kamu İşveren Heyeti Başkanı tarafından belirlenecek 4, konfederasyonlar tarafından belirlenecek 4 üyeden oluşmasını önerdi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı da kurulun, Yargıtay 9. Daire Başkanı Başkanlığında, Devlet Personel Başkanı, Bütçe ve Mali Kontrol Genel Müdürü, Çalışma Genel Müdürü, Hazine Müsteşarlığı Kamu Finansman Genel Müdürü, YÖK tarafından belirlenecek iş hukuku, mali hukuk veya idare hukuku dallarından belirlenecek bir öğretim üyesi, en çok üyeye sahip konfederasyonlardan birer üyeden oluşması teklifinde bulundu. Taraflar ilerleyen günlerde tekrar bir araya gelerek yasaya ilişkin çalışmaları sürdürecek.