Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Vedat Bilgin ile yaptığı görüşmenin ardından, “Asgari ücretteki iyileştirmenin memura da yapılması konusunda temel yaklaşımımızı ortaya koyduk… Bu ocakta enflasyon farkı ile beraber yansıyacak zam ile birlikte ek bir zammın yapılması artık zaruret olmuştur” açıklamasını yaptı.
Ali Yalçın, Vedat Bilgin ile bugün Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nda bir araya geldi. Yalçın, görüşmenin ardından yaptığı açıklamada şunları söyledi:
“4C’den 4B’ye geçen, ama 4CB şeklinde ifade ettiğimiz, şimdi 4A kadrosuna alınacak arkadaşlarımızın öğrenim durumlarına uygun bir şekilde konumlandırılması gibi beklentiyi aktardık. Tamamı sözleşmeli olan kurumlardaki personelin durumuna ilişkin temel yaklaşımlarımızı bir kez daha paylaştık. İdari hizmet sözleşmeleri, usta öğretici, ek ders karşılığında ders yapan kişilere ilişkin beklentileri aktardık. Dolayısıyla memur işi yapan işçiler, memur kadrosu bekliyor. Kadroya geçen personelin emekliği, aylığı noktasında mağduriyetin üretilmemesi konusunda temel yaklaşımlarımızı ifade etme fırsatı bulduk. Bu açıdan ek gösterge düzenlemesi konusunda, kamuoyunu da 5 milyon 300 bin üzerinde ilgilendiren büyük bir düzenleme yapıldığı için bu konuda memnuniyetimizi ifade ettik. Ama orada şefler, teknikerler başta olmak üzere bu ek gösterge düzenlemesinde adalet ve hakkaniyetin sağlanması ve birinci dereceye kadar yükselenlerin 3600 ek gösterge alabilmesi, emekli olabilmesi konusundaki beklentimizi bir kez daha ifade etme fırsatı bulduk.
"Memur maaşların yükseltilmesine olan ihtiyacımızı ifade ettik ve bu konuda beklentimizi ortaya koyduk"
Vergi matrahları konusunda kamu görevlileri olarak huzursuzluğumuz var. Çünkü aldığımız ücret, bir taraftan geri düşüyor. Yani tabiri caizse bizim kaşıkla aldığımız kepçe ile geri gidiyor gibi bir pozisyon söz konusu. Son birkaç ay kamu görevlileri, burada matrahlardan kaynaklı olarak aldıkları ücreti kaybediyorlar. Bu açıdan verginin yüzde 15’e sabitlenmesi ve vergi matrahlarının bu anlamda yükseltilmesi konusunu aktarmış olduk. Kamu görevlilerin yaşadığı ekonomik durumu, zorluğu ifade ettik ve özellikle büyük şehirlerde kira tutarlarının memurlar açısından kabusa döndüğünü; mevsimsel giderler, zorunlu harcamalar, sabit değerlerin bel büktüğünü hepimiz biliyoruz. Memur artık büyük şehirlerden kaçmaya başladı, memuru ciddi anlamda zorluyor. O yüzden bizim memur maaşların yükseltilmesine olan ihtiyacımızı ifade ettik ve bu konuda beklentimizi ortaya koyduk.
"Bakan Bilgin, aralık ayı enflasyonu sonrası bu konuyu belirleyeceklerini söyledi"
Asgari ücrette yapılan düzenlemenin çıtası ortada. Bu düzenleme, aynı zamanda sahanın okunduğunu ve görüldüğünü gösteriyor. Bunun memurlar açısından da görülmesi gerekiyor. Çünkü aynı şartlar memurlar açısından da geçerli. En düşük devlet memuru maaşının biz son toplu sözleşme ile önemli bir aşamaya taşımıştık ama ekonomik göstergeler, oluşan alım gücü kaybı ve enflasyon boyutu ile bu artık geride kaldı ve 8 bin 39 TL en düşük devlet memuru maaşı. Bunun bir an önce toparlanması ve asgari ücretteki iyileştirmenin burada da aynı şekilde yapılması konusunda temel yaklaşımımızı ortaya koyduk. Onun için toplu sözleşmeye giderken biz, beklenti baz alırdık. Dolayısıyla beklenti anketinin bile üzerinde sonuçlarla karşılaşıldı. Bu açıdan istiyoruz ki kamu görevlilerinin durumu bir an önce görülsün. Bu ocakta enflasyon farkı ile beraber yansıyacak zam ile birlikte ek bir zammın yapılması artık zaruret olmuştur. Ek zam yapılması zaruret olmuştur. Asgari ücrete iyileştirme sonrası etiketler de değişti. Bakan Bilgin, aralık ayı enflasyonu sonrası bu konuyu belirleyeceklerini söyledi. Vergide ya matrahlar yükseltilmeli ya da vergi sabitlenmeli.”