Dünya

Hrant Dink ödüllü Meksikalı gazeteci sürgüne zorlandı

Hrant Dink Ödüllü gazeteci Lydia Cacho: Kimse beni evimden dışarı çıkaramaz. Bu sistemin kurbanı olmayı reddediyorum, bu yüzden kendime dikkat ediyorum

06 Ağustos 2012 14:35

Meksika’da uyuşturucu kartelleri ve diğer organize suç çetelerinin ölüm tehditleri gazetecileri sürgüne zorluyor. Kartellerle ilgili kitapları nedeniyle hedef haline gelen Ana Lilia Perez’in bir süreliğine Almanya’da yaşama kararı almıştı. 

Taraf gazetesinde yer alan habere göre, bu kez de fuhuş çeteleri hakkındaki araştırmalarıyla büyük övgü toplayan Hrant Dink Ödülü sahibi feminist gazeteci Lydia Cacho ülkesinde normal bir hayat sürdüremeyeceği için yurtdışına çıktığını duyurdu.


Hükümet çok yavaş
 

Uluslararası Af Örgütü’nün verdiği bilgiye göre geçtiğimiz pazar Cacho’nun Cancun’daki evinde sadece acil durumlar için kullandığı telefonu çaldı. Ahizenin ucundaki erkek sesi Cacho’ya adıyla hitap ederek şunları söyledi: “Sana daha önce de söyledik pis o.., işimize burnunu sokma. Daha önce yaşananlardan ders almadığın ortada. Bu kez seni parçalara ayıracağız.” Gazeteci haklarını savunma derneği Articulo 19, Cacho’nun bu tehdit üzerine savcılığa başvurduğunu ancak yetkililer çok yavaş hareket ettiği için ülkeden ayrılma kararı aldığını aktardı. Dernek sözcüsü Ricardo Rodriguez “Lydia çok güçlü biri. Sadece kendisi için değil, bütün gazeteciler için mücadele ettiğinin bilincinde. Ama hükümetin Lydia’nınki gibi bilinen bir vakada bu kadar yavaş davranması Veracruz veya Ciudad Juarez’deki tanınmayan meslektaşlarımız için düşündürücü” dedi.
 

“Asıl mafya kaçmalı”
 

Twitter hesabında Meksika’dan bir süreliğine ayrılmak zorunda kaldığını doğrulayan Lydia Cacho, sadece güvenliği için bir strateji belirleyene kadar ülkesinden uzak kalacağını belirterek “Kimse beni evimden dışarı çıkaramaz. Bu sistemin kurbanı olmayı reddediyorum, bu yüzden kendime dikkat ediyorum. Asıl kaçması gereken mafya üyeleri olmalıydı” dedi.

Cacho, çocuk fuhuşu çetesini ortaya çıkardığı Demonios del Eden (Cennetin Şeytanları) kitabının araştırma süreci boyunca defalarca ölümle tehdit edilmişti. Ardından kaleme aldığı Esclavas del Poder (Gücün Köleleri) kitabı için ise Türkiye’ye gelerek fuhuş çeteleri mağdurlarıyla konuşmuş ve Türk polisinin bu çeteleri koruduğunu savunmuştu.