T24- Hürriyet gazetesi yazarı Mehmet Y. Yılmaz, Ergenekon tutuklusu gazeteci Ahmet Şık'ın toplatılan kitabı İmamın Ordusu'nda ne anlattığını öğrenmek için kitabı okuyan T24 Başyazarı Aydın Engin'in yazılarının okunmasını önerdi.
Engin'in "Bir kere daha Ahmet Şık'ın kitabı- 1" yazısı için tıklayın
Engin'in İmamın Ordusu'nu anlattığı "O kitap" yazısı için tıklayın
Yılmaz'ın köşesinde yayımlanan (30 Mart 2011) yazısının bir kısmı şöyle:
‘İmamın Ordusu’ isimli kitap ne anlatıyor?
Gazeteci Aydın Engin, Ahmet Şık’ın kitabının bir taslağını daha önce okuyan az sayıdaki kişiden biri.
www.t24.com.tr isimli internet gazetesindeki köşesinde önceki gün kitabın nasıl bir hazırlık süreci sonunda yazıldığını açıklamıştı. Dün de kitabın içeriğini anlatan bir yazı yazdı.
Aydın Engin şöyle yazıyor: “Sizleri düş kırıklığına uğratmak istemem ama İmamın Ordusu kitabı öyle ortalığı allak bullak edecek, bilenmeyen müthiş sırları günışığına çıkaracak bir kitap değil. Sadece titiz, dürüst bir gazetecilik çalışması! Dedektiflikle değil, sabırla, inatla, geceler ve geceler boyu uykusuz kalmacasına, resmi raporlar, demeçler, tutanaklar, yazılar, karşı yazılar, savunmalar, iddialardan oluşan dev boyutlu bir belge yığını ve saatler tutan görüşmelerde elde edilebilmiş tanıklıkların bant çözümleri ya da yazılı cevapları içinde iğneyle kuyu kazmacasına çalışıp yazılan bir kitap.”
Engin daha sonra kitabı okuyanlarda iki yargının uyanacağını anlatıyor. Engin’in yazısından aktarıyorum:
“Bir: Bu kitapta aktarılanların birçoğunu duymuştum, okumuştum ama böyle derli toplu görememiş ve hele birbirleriyle ilintilerini kuramamıştım, denecektir.
“İki: Polis örgütü içinde ne kadar amansız, ne kadar acımasız bir iktidar savaşı sürdüğü ayan beyan olacaktır. “Polis dediğin devletin memurudur, savcıların ve İçişleri Bakanlığı’nın emrindeki görevlilerdir. Bunun iktidarı ne olur” diye soracak saf yurttaşlara bir gazete yazısı içinde söylenecek sözüm yok. Ama gizli dinleme, devlet adına (bazen da kendi adına) zor kullanma yetkisine sahip bir örgütlenmenin devlet içinde nasıl güçlü bir iktidar odağı olduğunu, olabildiğini bilen kulağı kesikler (yani en azından darbe dönemlerinde işkence tezgâhına yatırılmış ya da hapishanede volta atmışlar) bunu iyi anlayacaklardır.”
Kitabın içeriği ile ilgili konuları merak edenlerin Aydın Engin’in iki yazısını okumalarını öneririm. (Not: Dünkü Radikal’de de Ertuğrul Mavioğlu aynı konuyla ilgili geniş bir haber yazdı, internetten okuyabilirsiniz.)