Başbakan Yardımcısı Mehmet Şimşek, TCMB'nin denetiminde uluslararası standartları da dikkate alan, daha ileri ve yeni bir mekanizma oluşturduklarını anlattı. Şimşek, "Yapılan düzenlemeyle daha etkin bir Denetim Komitesi yapısı kurulacak" dedi.
Ekonomiden sorumlu Başbakan Yardımcısı Şimşek, Merkez Bankasının 2000 yılından bu yana bağımsız denetime tabi faaliyetlerini sürdürdüğüne işaret ederek, teşkilatında bir Denetim Genel Müdürlüğü bulunan bankanın ayrıca Sayıştay, Başbakanlık Teftiş Kurulu ve Devlet Denetleme Kurulunca denetlendiğini hatırlattı.
Bankanın yılda iki defa Bakanlar Kurulu ile TBMM Plan ve Bütçe Komisyonuna hesap verme ve kamuoyunu aydınlatma sorumluluğu bulunduğuna dikkati çeken Şimşek, torba yasa tasarısında yer alan bir düzenlemeyle Merkez Bankasının denetimine ilişkin daha ileri bir çerçeve oluşturduklarını söyledi.
Şimşek, "Türk Ticaret Kanunu ve uluslararası en iyi uygulamalar dikkate alınarak Merkez Bankasının denetimine ilişkin yapı ve uygulama çerçevesi geliştiriyoruz. Bankanın denetim uygulamalarında uluslararası standartları da dikkate alan, daha ileri ve yeni bir adım atıyoruz." diye konuştu.
"Kurulacak komite daha etkin çalışacak"
Yapılan düzenlemeyle 1 Temmuz 2012'den itibaren yürürlüğe giren 6102 sayılı Türk Ticaret Kanunu'nda anonim şirketlerin zorunlu organ yapısından çıkarılan Denetleme Kurulunun kaldırılarak yerine daha etkin çalışacak "Denetim Komitesi" yapısının kurulacağını anlatan Şimşek, şöyle devam etti:
"Türk Ticaret Kanunu'ndaki yeni düzenlemeyle denetim faaliyetinin tarafsızlık ve etkinlik sağlamak üzere şirketten bağımsız kişilerce yapılması esas alındı. Bağımsız denetimle finansal tablolarla raporların dolayısıyla muhasebenin özel, teknik bir uzmanlık alanı olarak uluslararası muhasebe standartlarına göre sürekli denetimi amaçlandı. Dünyadaki örneklere bakıldığında merkez bankaları açısından benzer bir gelişimin yaşandığı görülüyor. Örneğin İngiltere, ABD, Japonya merkez bankalarının denetleme kurulu ve benzeri organları bulunmamakta, denetimleri bağımsız denetim yoluyla gerçekleştirilmektedir. TCMB'nin kuruluşunda model alınan Hollanda'da dahi bugün denetleme kurulu bulunmamakta ve bu işlev bağımsız denetçilerce yerine getirilmektedir."
"Bankanın denetlenmesinde boşluk ya da eksiklik olmayacak"
Merkez Bankası bakımından Türk Ticaret Kanunu'ndaki tamamlayıcı genel hükümlerin ortadan kalkması nedeniyle hukuk tekniğinden kaynaklanan bir zorunluluk olarak Denetleme Kurulunun kaldırıldığını belirten Şimşek, bu adımla bankanın denetlenmesi bakımından bir boşluk ya da eksiklik doğmayacağını vurguladı.
Şimşek, yapılan düzenlemeyle Türk Ticaret Kanunu ile de uyumlu, denetimin uzman yaklaşımla ve sürekli olması hedefi çerçevesinde etkin bir Denetim Komitesi yapısının kurulacağını ifade ederek, komitenin, bankanın işlerinin gözetimini, izlenmesini ve denetlenmesini sağlayacağını bildirdi.
Kamu denetimin tüm unsurları aynen korunacak
Bu kapsamda Banka Meclisi yani Yönetim Kurulundan bir komitenin kurul adına bankanın denetim ve kontrol sistemlerinin işlerliğini ve etkinliğini denetleyeceğini anlatan Şimşek, şunları kaydetti:
"Yeni Türk Ticaret Kanunu, Yönetim Kurulundan doğrudan yönetime katılmayan birkaç üyeyle bir Denetim Komitesi kurulmasına hukuki imkan sağlamaktadır. Yeni kanunun Almanya ve ABD'yi örnek göstererek anonim şirketler için mümkün kıldığı bu uygulama, Türk hukukunda bankalar için zorunludur. Bu kapsamda raporlar yılda bir defa değil, üç ayda bir sunulacak. Bu da sistemin etkinliğini sağlayacak. Ayrıca, anonim şirketlerde yönetim kurullarına, risklerin erken teşhis edilmesini ve yönetimini sağlamak üzere Risk Komitesi kurulmasının yanı sıra Kurumsal Yönetim Komitesi, Sürdürülebilirlik Komitesi gibi komite ve komisyonları kurma yetkisi veren hükümler de bulunuyor. Bu çerçevede Banka Meclisine de merkez bankacılığı faaliyetine uygun olarak gerekli göreceği bu nitelikte komite ve komisyonları kurma ve işleyişine ilişkin düzenleme yapma yetkisi verilmektedir."